Emek

Marmara AVM’den kan damlıyor…

İstanbul: Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki “insan hayatı gerçekten çok değersiz.” Yaklaşık 8 ay önce işçi ölümlerine 11 kişinin ismi eklenmişti. Mart ayında 11 işçi şantiyede yani çadırlarda kalırken yanarak can vermişti.

Bunu unutmak ve tüm bunun gibi olayları unutmak ihanettir. Soruyor aileler “Ne çabuk unuttunuz?” diye.

Evet, ne çabuk unutuldu ki daha 11 işçinin hesabı verilmeden inşaatında çalıştıkları Marmara AVM’nin açılışı yapılıyor. Hem de ölümlere inatmış gibi şatafatlı bir eğlence ve T. Erdoğan’ın katıldığı bir açılış tertipleniyor.

18 Ekim günü Marmara AVM önünde 11 işçinin aileleri bir basın açıklaması düzenleyerek çocuklarının ölümlerinin hesabını soracaklarını dile getirdiler.

Ateş düştüğü yeri yakıyor!

Ailelerin yürekleri hala alev alev yanıyor. “Daha senesini doldurmadan” diyorlar sürekli. Daha ölümlerin üzerinden bir yıl geçmemişken daha mahkemeler sonuçlanmamışken bu açılışın nerden çıktığını anlamaya çalışıyorlar. Ama anlamak imkânsız çünkü egemenler için can kendilerinin olmadığı sürece değersiz. Eğer değerli olsaydı o kadar işçinin ölümüne sebep olurlar mıydı?,  insan canını önemseseydiler işçilerin ölümü için; “işçiler sorumludur” diyecek kadar pervasız olur muydular?  Ölümlerde yükselen çığlığı duyumsamazlıktan gelir miydiler? Cevap gayet açık ve net; üç maymun misali ortalıkta dolanarak sermayelerini daha fazla artırmanın peşindeler. Bunu daha inşaatı bitmemiş AVM’nin hızla açılışından da net görebiliyoruz. Yaklaşan bayram onlar için muazzam bir fırsat. Satışlar başladığı an kârlarına kâr katarak işçi-emekçilerin haklarını gasp ederek, hırs uğrana ölümlerine sebep olarak, daha da zenginleşmek istiyorlar. Daha fazla sermaye için daha çok emek sömürüsünü hedef alarak işçi cinayetleri işliyorlar. Ve o kadar rahat yaşıyorlar ki yaptıklarından ötürü hiçbir çekinceleri yok. Çünkü devlet medyasıyla, ordusuyla ve yasalarıyla arkalarında!

“Hiç sorumlulukları yokmuş gibi davranmaları canımızı acıtıyor!..”

Saat 12.00’de AVM önünde açılışı protesto etmek ve unutturmayacağız demek için bir araya gelen aileler bir basın açıklaması geçekleştirdiler.

Açıklamayı yanarak yaşamını yitiren işçi Barış Kıyak’ın kardeşi Damla Kıyak okudu. Damla Kıyak; “Bugün bu yıkılasıca AVM önünde bir araya geldik. Çünkü acımızı bu kadar tazeyken ve bu yapıyı inşa edenler sanık olarak mahkeme huzurunda yargılanırken, sanıklar ifadelerinde sorumluluğu yokmuş gibi davranmaları canımızı acıtıyor.” dedi.

Basın açıklaması sloganlarla sonlandı. Açıklamanın ardından Damla Kıyak ve İdris Topal’dan görüş aldık.

Bize biraz şu an ki duygularınızdan bahseder misiniz?

İdris Topal;Benim kardeşim bu firmada çadır yangınında hayatını kaybetti. 7 ay kadar oldu. Bugün bakıyorum buraya her şey unutulmuş. Daha senesi dolmadan acının içindeyken. Ne diyeyim diyecek bir şey yok ki her şey meydan da. Yani insanlık bu kadar değersiz. Ama insanın değerli olması lazım, unutulmaması lazım şu hale bakın benim söyleyebileceğim bir şey yok ki ne söyleyeyim.

Damla Kıyak; Abim Barış Kıyak 11 Mart’ta hayatını kaybetti. Daha 1 yıl olmadan burada şimdi gösterişli bir açılış yapıyorlar suçlular yargılanırken raporlarda her şey açık. Ama bu hiç umurlarında değil hiç saygıları yok zaten.

Şu anda 11 kişi yargılanıyor iki duruşma gerçekleşti. İfadeleri alınıyor ama sonuçta henüz yargılanmış değiller. Sanık sandalyesine oturulmuş değil. Biz asıl suçluların yargılanmasını istiyoruz. Şu anda sadece işçileri suçluyorlar. İşçiler öldü yine işçileri suçluyorlar. İşçilere çektiriyorlar cezasını ama böyle olmaması için elimizden geleni yapacağız.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu