Gençlik

Memur adayı öyle elenmez böyle elenir!

 

Yakın çevresinden birinin katılmadığı durumlarda, halkımızın, kısaltmalarının anlamlarını dahi çözmekte sorun yaşayabileceği kadar karmaşık olan sınav sistemleri sorun yaratmaya devam ediyor.

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavına ilişkin yerel mahkemenin verdiği “yürütmeyi durdurma” kararı onaylandı. Tabiri caiz ise sınav sistemini eline yüzüne bulaştıran Eğitim Bakanlığı bu durumu da “paralel yapıya” yıkarak işin içerisinden çıkma telaşında. Herhangi bir öğrenci herhangi bir hak kaybına uğramadan sorunu çözmenin bir yolunun bulunup bulunamayacağı ise halen bir tartışma konusu. Bu tartışma devam ederken TC’nin sınav sistemlerinin adeta olağan yansımalarına dair bir olay da Adana’da yaşandı.

DHA’da yer alan habere göre KPSS’ye giriş belgesindeki saç rengi ile kimliğindeki saç rengi birbirinden farklı olan P. Derya Çetinkaya “başkasının yerine sınava girdiği” iddiasıyla gözaltına alındı. Bu sebeple öğretmenler için olan 2. oturuma giremedi. İşlemi yapan memurlar ile polisler hakkında suç duyurusunda bulunan Çetinkaya; “13 aylık emeğime mal olan görevlilere, polislere sesleniyorum. Ben hepsinin peşindeyim. Hakkımı söke söke alacağım” şeklinde konuştu.

Bireysel sınav hakkı tanınması için de başvuru yapan Çetinkaya’ya bu hak tanınır mı kestirmek zor fakat henüz konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmayan yetkililerin ne söyleyeceğini kestirmek zor değil. Muhtemelen “yapılan vahim ancak bireysel bir hatadır”, “konuyla ilgili soruşturma başlatılmıştır” ve devamı klişeler sıralanacaktır. Belki de hem polisleri çağıran gözetmenler hem gözaltı işlemini yapan polisler hem de gözaltı izni veren savcı “paralel yapı”dandır(!) Düne kadar özellikle KPSS’de -mahkeme kararlarıyla da saptanmış bir şekilde- sınav sorularına (muhtemelen AKP aracılığı ile) ulaşabilen cemaat hükümeti rahatsız etmiyordu. Bilakis AKP’ye yakın isimlerin kimi kamu görevlerine getirilmesinde cemaatin “engin deneyimi”nden yararlanılıyordu. Ancak bugün tüm hataları yapan devlet görevlileri “paralel” olabilir. Böylesine karikatürize edilmese dahi bu minvalde açıklamalar duymak bizi şaşırtmayacaktır. Duyamayacağımız şey ise sorunun özüne dair açıklamalardır.

İhtiyaç olmadığı halde açılan üniversite bölümlerinden mezun olan öğrencilere, ihtiyaç olduğu halde atanmayan öğretmenlere ilişkin bir açıklama duymayacağız. Özellikle KPSS’de, mezun olduğu bölümle alakası olmayan sorularla boğuşturulan memur adaylarının elenmesinden başka bir amaç güdülmediğinden bahsedilmeyecek.

Onlar söylemeyecek ve bunu engellemek için ellerinden geleni yapacaklar ancak biz belirtelim: Sorunlarımızın çözümü örgütlü mücadele ile haklarımıza sahip çıkmaktan bu yolla yeni haklar kazanmaktan geçer. Bundan başka ne söylense lafı güzaf!

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu