H.Merkezi: Toplam 3 milyon 200 bin kamu görevlisi ile 1 milyon 900 bin kamu emeklisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri sonuçlandı.
Görüşmeler 2018 yılı için yüzde 3,5+4, 2019 yılı için yüzde 4+5 zam ile bağıtlandı.
“AKP’nin 16. yılı” diyerek yüzde 16 zam isteyen, Memur-Sen, bir önceki toplu sözleşmenin altındaki rakamı imzaladı. Hükümet ile Memur-Sen arasında imzalanan 4. dönem toplu sözleşmesi ile kamu emekçileri ve emeklileri ücretlerine 2018 yılında yüzde 3,5+4, 2019 yılında ise yüzde 4+5 zam verildi. Oysa bir önceki toplusözleşmede kamu emekçisi ve emeklilerine 2016 için yüzde 6+5, 2017 için de yüzde 3+4 zam verilmişti.
Memur-Sen Yalanları
Bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılan imza töreninde konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 50’si genel, 206’sı hizmet kollarına ait olmak üzere toplu sözleşmede yer alan toplam 256 kazanım elde ettiklerini iddia etti.
6 aylık zam oranlarını aktaran Yalçın, ilk teklifte oran yüzde 12.5 iken imza altına alınan oranın yüzde 17.54 olduğunu dile getirdi. Yalçın, hükümetin en fazla yüzde bir buçuk olarak verdiği zam oranlarını yüzde 40 artış olarak savundu.
Danışıklı Dövüş
KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ise Memur-Sen ve hükümet arasında imzalanan toplu sözleşmenin danışıklı dövüş olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını söyledi. Bunun KESK açısından bir sürpriz olmadığını belirten Gezen, Memur-Sen’in kendilerini şaşırtacağı gibi bir beklentilerinin olmadığını dile getirdi.
Kamu emekçilerin ücretlerinde reel bir artış sağlamayan, vergi dilimi uygulamalarıyla bu artışı geri alan, 6 aylık dilimler halinde artış görerek kamu emekçisinin cebine girmeden zammı çalan bir sürecin söz konusu olduğunu ifade eden Gezen, 4. dönem toplu sözleşme görüşmeleri için , “Adaletsizlikle başladı, adaletsizlikle sonuçlandı” dedi.
İktidardan KHK Eliyle İyileştirme Bekleyen Bir Sendika…
Basit matematik hesaplarıyla emekçilerin kandırılmaya çalışıldığını söyleyen Gezen, ücret zammı dışındaki toplu sözleşme taleplerine de dikkat çekti.
Gezen, “Herkese iş güvencesi talebimizin en büyük nedenlerinden biri budur. 4/B ve 4/C statüsünde çalışan emekçilerin 4/A kadrosuna geçirilmesini istiyoruz. Öte yandan 4/A için sınırlayıcı düzenlemelerin de kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz.
Fakat Memur-Sen’in bu anlamda talepleri yükseltmek bir yana, kısık sesle bile söylemediğini görüyoruz. Zaten iktidardan KHK eliyle iyileştirme bekleyen, Cumhurbaşkanı’na zam için çağrıda bulunan bir yapıya sendika demek mümkün değil. Böyle bir ortamda iktidardan medet ummak, iktidardan yana durmak sendikanın yapacağı bir şey değil” dedi.
Memur-Sen Avucunu Yaladı
Diğer memur konfederasyonlarını yok sayan Memur-Sen yöneticileri, 19 Ağustos’ta Başbakan Binali Yıldırım, 20 Ağustos’ta ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü.
Başbakan Yıldırım ile Uzakdoğu gezisi öncesinde bir araya gelen Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de görüştü. “Memura zammı enflasyon değil, milletin adamı versin” diyen Yalçın, Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmeden eli boş döndü.
Kamu-Sen’in Bile Beğenemdiği bir Anlaşma
İmza törenine katılmayarak dışarıda basın mensuplarıyla bir araya gelen Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın önceki gün yapılan yüzde 3.5’lik teklif için söylediği “Kalemi elimize verdiler ama mürekkebi yok. Adaletin kapısı açıldı kalkınmanın kapısı açılmadı” sözlerini hatırlatarak “Kalemin mürekkebi üç buçuğu dört yapınca mı dolmuş oldu? Kalkınmanın kapısı 0,5 puan artınca mı açıldı?” dedi.
Sözleşme imzalandığında Memur-Sen’e bağlı sendikaların başkanlarından sadece ikisinin ayakta olduğunu diğerlerinin protesto edercesine masada oturduğunu söyleyen Koncuk, “Gönüllerin razı olmadığı açıkça belli ama yapılan bir şey yok. En azından hakem kuruluna gitselerdi, 8 gün daha bu konunun Türkiye’de tartışılmasını sağlardı. Bizler de destek verirdik. Meydanlara inebilirdik. Bu kadar pısırık, bu kadar korkak sendikacılık yapılmaz. Kamu-Sen olarak bu süreci bir orta oyunu gibi gördük. Aktör de bellidir. Sendikacılık tarihimiz iyi bir aktör kazanmıştır” dedi.
Kamu çalışanlarının TÜİK tarafından açıklanan rakamların çok gerisinde geçinmeye mahkum edildiğini ifade etti.
