Kadın

KESK’li kadınlardan İzmir’de şiddet içerikli panel

 

İzmir: KESK İzmir Meclisi tarafından  “Kadına yönelik şiddetin dört yönü” konulu paneli yaptı. Birçok kadının bir araya geldiği Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde şiddetin dört yönünü tartıştı.

Çeşitli üniversiteden panelistlerin katılımı ile kadınlar “Muhafazakarlığın kadın emeği üzerinde etkileri” “Kadının istihdam politikaları”, “Zaman yoksulluğu”, “Çalışma yaşamında kadına yönelik psikolojik şiddet” başlıklarıyla bir çok tartışma yürüttü.

Panelde “Muhafazakarlığın kadın emeği üzerinde etkileri” konulu başlığı İzmir Ekonomisi Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. İdil Göksel, “Kadının istihdam politikaları” başlığını Muğla Üniversirtesi Doç. Dr. Saniye Dedeoğlu, “Zaman yoksulluğu” başlığını Ankara Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Emel Memiş, “Çalışma yaşamında kadına yönelik psikolojik şiddet” konulu başlığı da Muğla Üniversitesi Doç. Dr. Serap Özen yaptı.

Panelin yapıldığı salona “Jin jiyan azadi”, “Kadına yönelik şiddet politiktir”, “Özgürlüğümüz namusumuzdur” pankartları ile süslendi.

Konuşmalar öncesinde dünyada ve Türkiye’de savaşın kadınları nasıl etkilediğinin, bu savaşta Kobanê’de direnişte olan kadınların gösterildiği sinevizyon kitleye duygulu, öfkeli dakikalar yaşattı.

“Muhafazakârlık Türkiye genelinde kadının yaşamını etkiliyor”

Sinevizyon gösteriminin ardından ilk olarak “Muhafazakârlığın kadın emeği üzerinde etkileri” konulu başlığı İzmir Ekonomisi Üniversitesi’inden Yrd. Doç. Dr. İdil Göksel yaptı. Türkiye’de 50 yıldır kadınların işgücüne katılımında bir düşüş yaşandığını ifade eden İdil, Türkiye’nin eşitsizlik konusunda dünyanın en kötü 20 ülkesi arasında olduğunu ifade etti. Türkiye’de kadınların işgücüne katılmamasının nedeni de muhafazakar politikalarından kaynaklandığını belirten İdil, daha sonra yaptığı bir takım araştırmaları aktardı. Yaptığı çalışmalarda kadınların eşlerinden görüş aldığını belirten İdil, “Çünkü kadınların yaşamlarını en çok etkileyen en çok kararı veren eşleridir. Muhafazarlık Ankara, İzmir ve Ankara gibi şehirlerde belirgin. Ancak İdil “doğuda” artışın daha fazla olduğunu düşündüğü belirtti. Salondan soru cevap bölümünde söz alan kadınlar bu düşünceye itiraz etti.

 İdil’in sunumunun ardında salonda bulunan kadınlar doğuda muhafazalarlığın daha fazla olduğuna itiraz ederek, muhafazarlığın Türkiye genelinde kadının yaşamını etkilediğini dile getirdi.

AKP piyasayı esnekleştirerek kadın istihdamı sorunun üzerini kapatıyor

Ardından “Kadının istihdam politikaları” başlığıyla Muğla Üniversirtesi’inden Doç. Dr. Saniye Dedeoğlu yaptı. Kadın istihdam politikalarının iş ve aile dengesi açısından önemli olduğuna işaret eden Saniye, “Kadın istihdam politikalarını kadın işgücü piyasası ilişkileri düzenliyor. Kadınların çalışma koşullarının iyileştirilmesi hedefler. Kadın erkek eşitliği sağlamaya çalışır. Türkiye tarihine baktığımız zaman kadın istihdam politikalarının olmadığını gösteriyor” dedi. Cumhuriyetten günümüze kadar kadın sorunun moderleşme içerisinde eritildiğine dikkat çeken Saniye, kadına sürekli annelik misyonun biçildiğini ve bu misyona uyan yasaların oluşturulduğunu dile getirdi. Türkiye’de 60’lı ve 70’li yıllarda sanayileşmenin oluştuğunu ve sanayileşmede emek ihtiyacanın da kırdan kente göç eden erkeklerden oluşturulduğunu anlatan Saniye, diğer dönemlerde de kadın emeğinin hiçe sayıldığını aktardı. AKP iktidarının kadın emeği politakalarına da değinen Saniye, AKP’nin iş gücü piyasasını esnekleştirerek, kadın istihdamını arttıracağını düşünerek sorunun üstünü kapatmaya çalıştığını dile getirdi.

“Kadınlar zamanların üç dört katını hane içinde harcıyor”

“Zaman yoksulluğu” başlığıyla Ankara Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Emel Memiş ise kadın istihdamını değerlendirdi.

Kadınların eşitsizliğinin çocukluklarında başladığını ve yaşamlarının tümünü etkilediğini dile getiren Emel, kadınlar ve erkekler arasında eğitim ve istihdam eşitsizliğinin var olduğunu hatırlattı. Emel, “İktisadi büyümeye rağmen Türkiye yüzde 48 oranla OECB ülkeleri arasında en düşük istihdam oranına sahip. Türkiye kadınların işsizlik oranı tüm dünya genelinde 15 ülke arasında” dedi. Kadın ve erkek arasındaki yoksulluk farkına değinen Emel, “Yoksulluğun kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği derinleştiriyor. Kadınların hane içi emeği ayrıldığı zaman, kadınların emeği erkeklere göre çok yüksek” şeklinde konuşarak, kadın ve erkeğin ücretli ve karşılıksız oranları birbirinden çok farklı olduğunu dile getirerek, kadınlar zamanların üç dört katını hane içinde harcıyorlar” diye belirtti.

“Kadınların etkileyen en önemli şiddet türlerinden biri de Psikolojik”

Panelde son olarak “Çalışma yaşamında kadına yönelik psikolojik şiddet” konulu başlığını da Muğla Üniversitesi’nden Doç. Dr. Serap Özen yaptı. Toplumda şiddetle bir artışın olduğunu dile getire Serap, sokakta, evde bu şiddete maruz kalanların iş yerlerinde de bu şiddetten kaçamadıklarını belirtti. Fiziksel şiddetin görünür olduğunu belirten Serap, psikolojik şiddetin görünmediğine dikkat çekti.

Psikolojik şiddetin yeni fark edildiğini dile getiren Serap, “Psikolojik şiddet çok geniş bir tanım. Oldukça ağır ama bunları yaşadığımızı fark ettiğimizde içinden çıkılmaz hale geliyor. Psikolojik şiddetin yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Davranışın 6 ay boyunca haftada bir kez uygulanıyorsa psikolojik şiddet oluyor. En önemli unsurlardan biride mağdurun kendini zaman içinde çaresiz hissetmesidir” şeklinde konuştu.

Panel kadınların oluşturduğu “Melodika” grubunun seslendirdiği şarkılar sona erdi.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu