Makaleler

Modern kölelik ve sömürü sınır tanımıyor!

Kapitalist toplum yapısını çözümlediğimizde, karşımıza korkunç bir tablo çıkar. Sınıfsal ayrımda, ezilen sınıfa düşen yaşam koşulları, çoğu durumda korkunçluğun ötesindedir. İnsanın, insan tarafından sömürülmesi ve bunun kapitalizmde aldığı boyut durumun açık ifadesidir.

Kölelik, iktisadi gelişimin gerisinde kalmış ekonomik bir terimdir. Bir üretim aracı olarak kullanılan köleler, köleci toplumun tarih sahnesinden silinmesiyle serf köylülere dönüştü. Kölecilik iktisadi biçim olarak son bulmuş olsa da kölelik yeni boyutlar kazanarak devam etti.

Üretim biçimlerindeki değişim, mevcut sınıfsal çelişkinin taraflarını değiştirse de (serf – feodal bey veya proletarya- burjuvazi) kölelik, eski biçimi ve yoğunluğu ile olmasa da, devam etmiştir. İktisadi gelişime paralel kölelik de yeni biçimler almıştır. Sömürgecilik döneminde sömürge ülkelerde işçiler köle gibi çalıştırıldı. Afrikalıları, Amerika kıtasına taşıyan kapitalist devletlerin uyguladıkları yöntem kölelikti. 1800’lerin başlarından Batı Afrika sahillerine ulaşan İngiltere, birbiri ile kavgalı olan kabileler arasındaki savaşı kullanarak, silah karşılığında köle ticareti yapıyordu.

Kapitalizmde de kölelik ve köle gibi çalıştırma bitmedi. Oldukça düşük ücretlerle çalıştırılan, ödenmemiş emeği gasp edilen ve uzun mesai saatleriyle çalıştırılan proletaryanın köleliği dışında yeni köleler de yaratıldı. Modern kölelerin yaratıcısı kapitalist ekonominin kendi yasalarıdır.

Sömürü üzerine kurulu bir ekonomik sistemin en çok ihtiyaç duyduğu şey sömürülecek insandır. Fabrikalarda çalışacak milyonlarca insanın, fabrikalara yığılmasının ve fabrikaların geçim aracı olarak görülmesini sağlanmasının tek yolu, emeğinden başka satacak hiçbir şeyi olmayana dek mülksüzleştirilmesidir. Çaresiz ve yoksun bırakılarak kendi rızası ile iş gücünü satacak duruma getirilmesidir. Bu fabrika köleliğidir.

Mülksüzleştirilen milyonlarca insan, fabrikalarda çalıştırılmaz ve emeğin ucuzlatılması amaçlı yedek sanayi ordusu yaratılır. İşsiz, yoksul ve aç bırakılan insan kitlesi karın tokluğuna her işi yapacak hale gelir, getirilir. Kentlere iş umuduyla yığılan insanlar angarya işlerde köle gibi çalıştırılır.

Kapitalizm, para üzerine kurulu bir toplum yapısına sahiptir. Çıkar dünyası olarak tabir edilen bu durumun toplumsal yaşama yansıması, insanların modern- uygar denilen günümüzde bile satılması, zorla satılması, daha çok kadın ve çocukların seks işçisi haline getirilmesi şeklinde görülür. Bu doğrudan insanın insana yabancılaşmasının ürünüdür.

Yabancılaşma sınıflı toplumun gerçeği olup, kapitalizmde daha bir boyutlanmıştır. İnsanların kaçırılarak satılması, seks işçisi olarak zorla çalıştırılması, bugün milyon dolarla ifade edilen sektör haline gelmiştir. Bu modern kölelik olarak tanımlanıyor.

Modern kölelikte, kapitalizmin kar alanı haline gelen bir sektördür. Kölelik ve köle gibi çalıştırma, 1926 yılında uluslararası bir sözleşme ile dünya genelinde yasaklanmıştır. Fakat kutucuk içerisindeki verilerden de görüleceği üzere, uluslararası sözleşmenin hiçbir hükmü olmamıştır. Kapitalist ekonomi yasaları üzerine yapılan anlaşma veya sözleşmelerin bir hükmü yoktur. İnsan emeği sömürüsü üzerinde kurulu olan, insanı önce emeğine, sonra kendine, sonra da insana yabancılaştıran kapitalizm söz konusuysa köleliğin yasaklanması, en fazla bir gün kapitalizmin insancıl olacağı kadar inandırıcıdır.

Kapitalizmin yarattığı modern kölelik, birçok filme, romana, belgesele konu olmuş, gündeme taşınmıştır. Fakat bu konuda uluslararası alanda dur diyecek bir güç yoktur. Kapitalizmi, çürümüş ve de yozlaşmış toplumsal yapısıyla, bu dünyadan süpürmek, modern köleleri ve tüm insanlığı kurtuluşa taşıyacak tek güç enternasyonal mücadeledir. Gerisi teferruat…

  • Dünyada yaklaşık milyon insan köle gibi çalıştırılıyor. Köleler çeteler tarafından pazarlanan seks işçileri ve niteliksiz işçilerden oluşuyor. (WFF- Özgür Yurdu Vakfı).
  • 200 sene önce ir köle bugüne göre 40 bin dolara satılıyordu, günümüzde 50 bin dolara satılıyor.
  • Her sene 500 bin kadın seks kölesi olarak kullanılmak üzere kaçırılıyor. (HRW Londra Merkezi)
  • En iyimser tahmine göre her yıl 1-1,2 milyon çocuk insan kaçakçılarının kurbanı oluyor.
  • Köleliğin %76’sından Hindistan, Çin, Pakistan, Nijerya, Etiyopya, Rusya, Tayland, Kongo, Myanmar, Bangladeş sorumlu.
  • Asya ülkelerinde 1,5 milyon, Latin Amerika da 1,3 milyon, Sahra altı Afrika’860 bin, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da 260 bin, sanayileşmiş ülkelerde 360 bin, kalkınma yolundaki ülkelerde 210 bin köle bulunuyor (Uluslararası Çalışma Örgütü- ILO).
  • Köle bulunan 162 ülke arasında Moritanya, Haiti, Pakistan, Hindistan ve Çin ilk 5 sırada yer alıyor. Türkiye 110-130 bin arası rakamla 90. Sırada yer alıyor (WFF).

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu