Güncel

İnşaat-İş, “Bizim tarafımız yoksul Kürt halkının tarafıdır”

H. Merkezi: İnşaat-İş, Amed’in Sur ilçesinde gerçekleştirilen yıkıma ilişkin yazılı bir açıklama yayımlayarak, “Evleri başlarına yıkılan, acıları ve umutları tarih kadar derin olan Sur halkının o savaş harabeleri arasından filizlenen direnişleri bizim de direnişimizdir. Bizim tarafımız yoksul Kürt halkının tarafıdır” dedi.

İnşaat İş Sendikası (İnşaat-İş) yayımladığı açıklamada “Sur’daki talana-yağmaya-baskı ve zorbalığa dur de!” dedi.

 

Kürt halkı devlet terörüyle ezilmek isteniyor

7 Haziran seçimlerinin hemen arkasından tırmandırılan özel savaş politikalarıyla Kürt halkının zincirlerinden boşanmış bir devlet terörüyle ezilmek istendiğine dikkat çeken İnşaat-İş, “İnsan aklının ve vicdanının alamayacağı iğrençliklerle karşılaştı. Bodrumlarda diri diri yakılan insanlar, sokaklarda kalan cenazeler, derin dondurucularda saklanan çocuk ölüleri, yerle bir edilmiş kentleriyle insanlık tarihinin kapkara sayfalarından birine yazıldı hikayesi…” dedi. 

Özel savaş politikalarının yürütüldüğü Kürt kentlerinde çok büyük acı ve yıkımların yaşandığını kaydeden İnşaat-İş, insanların, kentlerin ve doğanın tahrip edildiği savaşta sadece panzerler, kobralar değil; tanklar, toplar, helikopterlerle desteklenen komando birlikleri ve jandarma özel harekât birimleri eliyle yakılıp yıkıldığını belirtti.

Türkiye kamuoyunun bu vahşete kayıtsız kaldığına dikkat çeken İnşaat-İş, bu kayıtsızlığın Amed’in kalbi, hafızası ve kimliği olan; 7 bin yılı aşkın bir tarihe-kültürel mirasa ev sahipliği yapan, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alan, sadece yerel ve bölgesel değil; evrensel bir öneme de sahip olan Sur’da başlatılan yıkımlar karşısında da devam ettiğini söyledi.

 

Zorla insanların evlerinin boşaltılması sağlanıyor

İnşaat İş, “24 Ağustos günü iki mahallenin etrafı bariyerle çevrildi. Boşaltılan evleri yıkmak, geride kalan ve evlerinden çıkmayı kabul etmeyen aileleri de zorla Sur’dan çıkartmak için Alipaşa ve Lalebey mahalleleri ablukaya alınmış durumda. Bunun yanı sıra, yıkımları üstlenen müteahhitler, mahalle içlerinde gezerek, Sur halkından evlerini zorla üç kuruşa satmalarını istemekteler. O sokaklarda ‘Bu işten geri dönüş yok’ diyerek halkı çaresizliğe sürükleyecek akbabalar gibi dolanmaktalar” dedi.

Yıkıma başlanan mahallelerde halkın elektrik ve suyunun kesilmesi, alt yapı çalışmalarının kesilerek, zorla insanların evlerinin boşaltılmasını sağlamanın devlet aklının bir ürünü olduğunu hatırlatan İnşaat-İş, “Kürt kentleri şimdi AKP’nin müteahhit sermayesi için yeni rant alanlarına dönüştürülüyor” dedi.

 

Sur halkıyla dayanışma içerisinde olduğumuzun bilinmesini istiyoruz

İnşaat-İş, “Fakat sorunun onun direnişine bel bağlamanın ve bunu da bunu ondan beklemenin ötesinde, bu barbarlığa karşı gelişecek ortak bir iradede olduğunu da biliyoruz ve buna dönük görevlerimizi yerine getir(e)memiş olmanın ezikliğini-acısını da yaşıyoruz. Sur’daki katliam ve kıyım günlerinde topladığı yardımlarla mütevazi de olsa halkın acılarına dokunmaya çalışan sendikamızın bu yıkım ve zorbalık karşısında da Sur halkıyla dayanışma içinde olduğunu bilinmesini isteriz” dedi.

İnşaat İşçileri Sendikası inşaat işçilerine bir çağrıda bulunarak, “Evleri başlarına yıkılan, acıları ve umutları tarih kadar derin olan Sur halkının o savaş harabeleri arasından filizlenen direnişleri bizim de direnişimizdir. Bizim tarafımız yoksul Kürt halkının tarafıdır” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu