Dünya

“İnsanların parçalarını bir araya getiremezsiniz ki…”

H. Merkezi: Aşağıdaki satırlar, Amerika’da Boston şehrinin WBZ televizyon istasyonunda, Jerry Williams’ın programında konuşan Vietnam’da savaşan bir askerin sözleridir:

 

“Ben bir Vietnam gazisiyim ve sanmıyorum ki Amerikan halkı savaşı, olup bitenleri gerçekten ama gerçekten anlamaktadır. Napalm atılmış köylere girdiğimizde insanlar eritilmiş metal parçaları gibi birbirlerine yapışmışlardı. Öyle ki, çok kere insan mı yoksa hayvan mı olduklarını bile ayırt edemezdiniz… Roket atan jetlerimiz vardı. Roket kovanlarımızın içleri çivi doluydu.

 

Atıldıklarında, futbol sahası genişliğinde bir alanın her iki buçuk santimetre karesine bir çivi düşüyordu. Aklınız almaz, insanoğluna bu çivilerin neler yapabileceğine.

 

Orada bir yıl kaldım ve asla bu ‘bu yanlıştır’ demek cesaretini gösteremedim. Tersine, uydum. Yürüyüp gitmesine seyirci oldum. Şimdi, yurdumda, evimdeyim. Bazen yüreğim sızlıyor. Çünkü bütün bunları hatırlıyor ve karşı çıkmak cesaretini gösteremediğimi biliyorum.

 

Viet Cong kötüdür. Fakat bu benim de kötü olmamı haklı kılmayacağı gibi başkalarına da çocuklarınızı, kocalarınızı, kardeşlerinizi oralara gönderip onlar kadar kötü olmalarını istemek hakkını vermez… Akıl almaz bir şey bu. Görmeyen, olup bitenlerin sizi nasıl etkilediğini anlayamaz. Üzerine 1000 kiloluk bir bombanın atıldığı bir köye girersiniz. Esir almak diye bir sorununuz yoktur. Çünkü esir alınacak kimse kalmamıştır. Öldürülenlerin Viet Cong’lu olup olmadıklarını da bilemezsiniz. İnsanların parçalarını bir araya getiremezsiniz ki. Yurdumuz halkının anlaması gereken budur.

 

… İşte Amerikalıların yaptıkları. Orada, bu işlerin ortasında iken bunun doğru olduğunu düşünürsünüz. Her şey öylesine günlük iş haline gelmiştir ki, akla yatkın bulursunuz. Sonra, yurda döndüğünüzde, karınızı ya da ailenizi gördüğünüzde ne yaptığınızı anlarsınız.

 

‘Quang Tri’ gibi bir yerin havadan çekilmiş bir fotoğrafına bakın. Bir de aynı yerin, B-52’lerin bombardımanından sonra, çekilmiş bir fotoğrafı ile karşılaştırın. Olup bitenleri aklınız almaz. Beni tedirgin eden orada iken bütün bunları kabullenmemiz. Akla yatkın bulmamız. ‘Doğrudur, çünkü onlar düşmandır’ dememiz. Ama yurda, eve dönünce; insan ve hayvanlara yapılan bunca eziyete, işlenen bu tür cinayetlere karşı çıkıp ağız açacak yürekliliği gösteremediğinize inanamazsınız. Onların Viet Cong olduklarından bile emin değilsinizdir. Bilemezsiniz ki.

 

Bu ülkenin insanlarına Napalm’ın ne olduğunu anlatacak bir yol yoktur. Bir yere gelirsiniz. İnsanlar eğri büğrü olmuşlardır. Akıl dışı bir şey. Bir şeyin bir parçasına yanaşırsınız. İnsan mıdır, hayvan mıdır anlıyamazsınız. Şimdi ise, evinize dönmüş, bir zamanlar yapılanların yanlış olduğunu söyleyecek yürekliliği gösteremediğinizi bilerek, yaşamaktasınız. Oysa bir çok arkadaşın söyleyecek cesareti vardır. Bu yüzden ayrı tutuldular. Terhislerin ‘askerî göreve uymaz’ damgası yediler. Uymazlardı, çünkü yürekli idiler. Bizim gibiler ise ‘göreve uygun’ bulunmuşlardı. Zira biz kabullenememiştik.”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu