Azerbaycan ve Ermenistan arasında 26 yıldır devam eden Dağlık Karabağ sorunu, 27 Eylül’de başlayan çatışmalarla yeniden gündeme geldi. İki ülke arasında yaşanan çatışmalar tüm bölgeye sıçrarken, iki ülke ordusunda da kayıplar yaşandı.
TC, Azerbaycan’a verdiği askeri destek ile bu konuda daha saldırgan bir tutum izlerken, uluslararası güçler ve bölgesel güçler ise bu tutum karşısında sessiz kaldı. Günlerdir devam eden çatışmalarda iki ülke ordusu ağır silahlarla birbirine karşılık verirken, Rusya’nın arabuluculuğu ile ateşkes ilan edildiği duyuruldu.
Ateşkese rağmen çatışmalar hala devam ederken, Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan Nubar Ozanyan Ermeni Taburu, TC’nin Suriye’den bölgeye paramiliter grupları göndermesinin yanı sıra Taliban’ı göndermeyi planladığını söyledi.
Türkiye; Ermenistan’a YPG/PKK’lilerin gönderildiğini iddia ederken, bu temelde Türk medyasında yapılan haberlerde kullanılan fotoğraf ve görüntüler ise Rojava’da bulunan ve Mezopotamya Ajansı’nın (MA) çektiği Nubar Ozanyan Ermeni Taburu’ndan.
Taburun kuruluşunda çekilen fotoğraflar günlerdir bu şekilde servis edilirken, bunu kullanan yayın organları ise Yeni Akit, Star ve Yeni Şafak gazeteleri oldu. Halen buna paralel de haberler yapılmaya devam edilirken, Türkiye ise Suriye’de desteklediği grupları bölgeye göndermeye devam ediyor. Nubar Ozanyan Ermeni Taburu Komutanı Nubar Melkonyan, yaşananlara ilişin konuştu.
“En büyük neden ekonomi”
Melkonyan, Türkiye’nin bütün bölge ülkeleriyle savaş ve gerilim halinde olmasını ve böylesi bir düşmanlık üzerinden gitmesinin en büyük nedenlerinden birinin ekonomik kriz olduğunu söyledi.
Buna çözüm yollarını arandığına işaret eden Melkonyan, bu krizin rahatlıkla atlatılmanın hedeflendiğini dile getirdi. “Nerede bulabilirim, nereden nemalanabilirim, hangi petrol ve gaz kaynaklarından pay koparabilirim” algısı ile hareket edildiğini belirten Melkonyan, durumun sadece bundan ibaret olmadığını da vurguladı. Bir diğer nedeninin de Osmancılık hayali ile gelen Türkçülük ve ırkçılık iddiaları olduğunu kaydeden Melkonyan, kimsenin böyle bir politika izlemediğini ekleyerek şöyle dedi:
“Ne bir Nepal’dır ne bir Kongo Cumhuriyeti’dir ne de bir Kolombiya hükümetidir. Devlet yönetme ve yayılmacılık, hegemonyacılık ile sömürgecilik peşinden koşan bir devlet olmak istemesinden geliyor. Bugün de o aklı ve hayali devam etmek istiyorlar.
Dolayısıyla bu ikisi birleşince bölge halkları için baş düşman diyebileceğimiz bir Türk şovenizmi ve Türk katliam aklı ile karşı karşıyadır. Ve bölge halklarının hepsi tehdit altındadır.”
‘Herkesle sorunları var’
Kuzey ve Doğu Suriye’de başlayan saldırı politikalarının sonrasında Libya, Yunanistan ve son olarak Ermenistan’da vuku bulduğunu ifade eden Melkonyan, uygulamayı “herkesin sırası gelir” sözü ile nitelendirdi. “Sırada” olan her birisi ile ayrı ayrı sorunlarının olduğunun altını çizen Melkonyan, hesapları sadece “sırası” gelenlerle değil sırası olmayanları da hesaba katan bir devlet aklının olduğunu belirtti. Bunların peş peşe gelmesinin tesadüf olmadığını kaydeden Melkonyan, üç kıta yedi düvelde at koşturma türkülerinin hayalleri ile hareket edildiğini söyledi.
Melkonyan, bunun da politikalarına yansımamasının mümkün olmadığını vurguladı. Türkiye’nin ABD ve Rusya gibi emperyal güçler arasındaki çelişkilerden de yararlandığını aktaran Melkonyan, “Onların usta bir politikacısı vardır. Hiçbirisi Erdoğan kadar kendi sınıfına, kendi devletine, kendi efendilerine hizmet edemez. Dolayısıyla bulunmaz bir hizmetkar. Tehditlerin diğer bir yönü de onun bu konudaki manevralığı, kıvraklığı ve fırsatları hemen anında kazanca dönüştüren yaklaşımıdır” diye konuştu.
“NATO’dan bağımsız değil”
Türkiye’nin, hiçbir saldırısının arkasında NATO olmadan hareket edemeyeceğine dikkat çeken Melkonyan, “ABD olmadan hareket edemez. ABD demek İngiltere, İsrail, Avrupa Birliği ve Almanya demektir. Bütün bunların desteği ve desturu ile başlıyorlar. Ermenistan meselesinde de böyle davrandılar. Erdoğan Aliyev yönetimini tuzağa ve batağa çekerek, daha fazla pay ve çıkar elde etmenin peşinde. Bunu Azeriler üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyor. Aslında NATO’nun da böylesi hedefleri var. Büyükten küçüğe kadar herkes hesaplarla böylesi politikalar izliyor” ifadelerini kullandı.
“İran’a dönük hazırlıklar”
NATO ve ABD’nin de bununla birlikte bölge üzerinden İran’a dönük müdahalenin kapılarını aralamaya çalıştığına dikkat çeken Melkonyan, Ermenistan’a dönük saldırıların “nasıl hazırlanabiliriz” denemeleri olduğuna dikkat çekti. Hiçbir saldırının bir anda gerçekleştirilmediğini aktaran Melkonyan, küçük ölçeklerden başlatıldığına değindi. Azerilerin Ermenistan üzerinden İran’a bir iki saldırısının da olduğuna değinen Melkonyan, sert bir yanıt veren İran’ın “Böyle olursa daha fazla müdahil olurum” mesajı verdiğini söyledi. İran’a dönük önümüzdeki süreçlerde hazırlıkların olacağını dile getiren Melkonyan, Karabağ’daki durumun yayılma ihtimali olduğunu da ekledi.
“Ermeni ve Kürt düşmanlığı”
“Tarih boyunca en büyük düşmanlık Ermeni düşmanlığı ise ikincisi de Kürt düşmanlığıdır” diyen Melkonyan, Kürt düşmanlığının daha güncel ve aktüel olduğunu kaydetti. Karabağ’a yönelirken, Kuzey ve Doğu Suriye’nin unutulmadığını ifade eden Melkonyan, Kuzey ve Doğu Suriye’nin de hesaplara dahil olduğunu, bu konuda çok ciddi verilerin olduğunu aktardı.
Melkonyan, tehditlerin halen güncel olduğunu söyleyerek, “Türkiye’de, kullanılan terör yaftası ile tabanını diri tutarak, bunu üzerinden mazlum halklara saldırılar gerçekleştiriyorlar. Halkların özgürlük taleplerini terörize ederek, yeniden bir saldırı algısı yaratmaya çalışıyorlar” dedi.
‘Taliban üzeri hesaplar var’
Hesapların içinde Suriye’de bulunan radikal, Selefi ve paramiliter grupların Ermenistan sınırına götürülme durumunun da olduğuna değinen Melkonyan, şunları söyledi: “En son Ermeni diplomatın da açıkladığı gibi 4 bin civarında çete oraya gönderilmiş durumda. Bazı kaynaklar farklı sayı verse de Türkiye Antep’e getirdiği çeteleri oradan Azerbaycan’a gönderiyor.
Bu çetelerin savaş uçakları ile nasıl Gence Havalimanı’na indirildiğinin görüntüleri ortaya çıktı. Hatta Türkiye’nin Taliban’ı da Ermenistan’a saldırmak için bölgeye götürme planları var. Böylesi bir iddia da var. Bu gelişmeler durumu daha net ortaya koyuyor.”
“Ermeni Taburu’nun amacı belli
Ermeni Taburu’nun temel amacının Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan Ermenileri korumak olduğunu vurgulayan Melkonyan, Ermenistan ya da Karabağ halkının korunmaya ihtiyacının olmadığını, onları savunacak mevcut güçlerin olduğunu ifade etti. Nubar Ozanyan Ermeni Taburu’nun amacı ve hedefinin belli olduğunu aktaran Melkonyan,
“Nasıl ki Suriye’de Kürtler, Araplar, Süryanilerin öz gücü varsa Ermenilerin de öz gücü var. Kendilerini bu temelde koruyorlar. Savunma amaçlı bir örgütlenme ve taburdur. Kimse bunu çarpıtamaz. Yoksa en büyük saldırı bu topraklarda gerçekleştirildi. En büyük saldırı Rojava topraklarında gerçekleştirildi. Burada yaklaşık 1 milyon 200 bin Ermeni katledildi. Ermenistan’a saldırırken bile Kürtlere saldırıyor. İşte saldırı gerekçesinde orada PKK’lilerin olduğu iddiasını ortaya atıyor. Kürtlerin toprakları var ve onun üzerinde özgürlük arayışları var. Ermenistan’da ne işleri var? Toprakları üzerinde çok ciddi ve ağır görevleri var. Bunları yerine getirmek gibi bir sorumlulukları var. Onların bu amaç ve hedefleri onların Ermenistan’da olduğu iddiasını yalanlayacak en büyük durumdur” dedi. (Kaynak: Mezopotamya Ajansı)
