ODTÜ’lü kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde, 5 Mart’ta kampüste gece yürüyüşü düzenledi. Dünyada ve Türkiye’de kadınların mücadelesine ses veren kadınlar, “Yurtlardaki eşitsizlikler ODTÜ yönetimi tarafından kabul edilmesine rağmen hiçbir somut adım atılmıyor. Cinsiyetçilik ve ayrımcılık fakültelerimizde, bölümlerimizde artarak devam ediyor. Biz ODTÜ’lü kadınlar olarak özgür bir akademi, eşitlikçi yurtlar ve güvenli bir kampüs için mücadeleyi sürdüreceğimizi buradan bildiriyoruz” dedi.
Yürüyüş öncesinde 1. yurt kantininde buluşan kadınlar, burada kendi taleplerini belirten dövizler hazırladılar. Ardından 5. yurt çimlerine geçen kadınlar, buradan sloganlar eşliğinde yürüyüşe başladı. “Yaşasın 8 Mart”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Özgür kadın, özgür kampüs” gibi sloganlar eşliğinde gerçekleşen yürüyüşün sonunda basın açıklaması yapıldı. Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Topluluğu üyesi Işıl Ünlü, “Eşitsizliğin küresel politikalardan en yakın ilişkilerimize, medya içeriklerinden geçinebilmek için çalıştığımız işlerin koşullarına kadar dört bir yanımızı kuşattı. Bu kuşatmaya yenilmemek için en çok birbirimizden güç alıyor, mücadele yöntemlerini kafa kafaya vererek keşfediyor ve daha iyiyi nasıl kuracağımızı paylaşarak öğreniyoruz” dedi.
Şili’den Hindistan’a kadınların isyanı
Cezasızlığın karşısına dikilmeyi Şule’nin davasında, kararlılığı Gülistan Doku’yu arayışımızda, dayanışmayı istismarcılara karşı af getiren yasayı iptal ettiren kampanyada, yaratıcılığı cinsiyetçi yurt uygulamalarını gece yarısından sonra balkabağına dönüşmeye benzeten mizahta bularak büyüttüklerini anlatan Ünlü, kadınların yan yana geldiğinde birbirinin sesinde Şilili kadınların isyanını duyduğunu, gözlerinde Hindistan’da dayatılan ırkçılığa rağmen birlik olan kadınların umudunu gördüklerini söyledi. Sudan’da diktatöre de darbeye de direnen kadınların cesaretini kendilerinde hissettiklerini ifade eden Ünlü, Meksika’dan yükselen yaşam ve adalet çığlığıyla büyüdüklerini söyledi.
Akademide özgürlük, yurtlarda eşitlik
Dünyada ve Türkiye’de artan eşitsizliği, sömürüyü ve şiddeti ODTÜ’de de en yakıcı biçimiyle yaşadıklarını anlatan Ünlü, şöyle konuştu:
“2016’dan bu yana 131 vakanın değerlendirildiği Cinsel Tacizi Önleme Birimi’ne (CİTÖB) yalnızca bu hafta 5 başvurunun yapıldığını biliyoruz. Öğrenciler ve CİTÖB’te görevli akademisyenler kısıtlı imkanlarla cinsel tacizle mücadele etmeye çalışırken ODTÜ yönetimi ise üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiyor. Yurtlardaki eşitsizlikler ODTÜ yönetimi tarafından kabul edilmesine rağmen hiçbir somut adım atılmıyor. Cinsiyetçilik ve ayrımcılık fakültelerimizde, bölümlerimizde artarak devam ediyor. Biz ODTÜ’lü kadınlar olarak özgür bir akademi, eşitlikçi yurtlar ve güvenli bir kampüs için mücadeleyi sürdüreceğimizi buradan bildiriyoruz. Bu kapsamda CİTÖB’e uzman personel ve kalıcı, ulaşabilen bir mekan tahsil edilmesini, CİTÖB’te öğrenci temsilciliğinin sağlanmasını, yurtlardaki ayrımcılığa son verilmesini, tüm ODTÜ mensuplarına cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyet eğitimi verilmesini, müfredatın cinsiyet eşitliği kapsamında yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz. Sadece bugün değil, her gün her alanda mücadeleye devam edeceğiz.”
