GüncelManşet

OHAL’iyle, KHK’siyle, medyasıyla, yargısıyla… Kadına yönelik şiddet sürüyor!

İstanbul: Bir yılı daha, erkek egemen sistemin kadına yönelik tahakküm aracı olarak kullandığı şiddetin aramızdan aldığı kadınlarla geride bırakıyoruz. Aramızdan alınan kadınların kimi erkek şiddetiyle kimi devletin erkek zihniyetiyle katledildi. Sistemin kullandığı araçlar değişkenlik gösterirken sabit olan tek şey 2016 yılında da onlarca kadının katledilmesi oldu.

Diğer yandan 2016, erkek devletin tüm baskı ve şiddetine karşı kadınların ayağa kalktıkları, “İtaat etmiyoruz” dedikleri bir yıldı da… T. Kürdistanı’nda devletin abluka ve katliamlarına karşı direnen kadınlardan cinsel istismar ve tecavüzü meşrulaştıran yasa tasarısına karşı sokaklara çıkan binlerce kadına, kadınlar çoktandır keşfettikleri güçlerini tekrar ortaya koydular. Buna karşı erkek devletin OHAL’iyle, KHK’siyle, kolluk kuvvetleriyle, ablukasıyla, medyasıyla, yargısıyla “itaat ettirme” adına politikaları sürdü-sürüyor.

 

2016’da erkek şiddeti 251 kadını katletti!

İstanbul İnsan Hakları Derneği (İHD) Kadın Hakları Komisyonu’nun 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü dolayısıyla hazırladığı rapora göre 2016 yılının Ocak ayından beri 251 kadının erkek şiddeti ile öldürülmesi ise bunun bir örneği. Katledilen kadınlardan biri ise Pınar Gemsiz. Pınar, geçtiğimiz Mayıs ayında Devrimci Gençlik İnisiyatifi’nin yaptığı eyleme polis saldırısında, saldırı sırasında silah kullanan polisin açtığı ateşle evinde katledilmişti.

15 Mayıs 2016 tarihinde, saat 21.15’te, Gazi Mahallesi’nde evinde bebeği ile ilgilendiği sırada dışarıdan gelen polis kurşunuyla yaralanan ve kaldırıldığı Gaziosmanpaşa / Taksim İlkyardım Hastanesi’nde yaşamını yitiren Pınar hakkında,  İnsan  Hakları  Derneği  Kadın Hakları  Komisyonu tarafından ailesi ve esnaf tanıklarla yapılan görüşmeler raporlaştırıldı.

 

“Kurşun otopside değiştirildi”

pinargemsizRaporda Pınar Gemsiz’in eşi Yaşar Gemsiz tarafından yaşadıkları evin bulunduğu caddede hemen hemen her gün polis araçlarından ateş açıldığı ifade edilirken Pınar’ın ablası ise  “Bu olayı gören çok insan var ben onlarla konuştum, bu olay artık sürekli ve sıradanlaşmış durumda. Polisler akreplerden inip sağa sola rastgele havaya ateş ediyorlar” şeklinde konuşuyor.

Diğer yandan Pınar’ın babası Ferhat Boğatekin ise, avukatlarının otopsiye alınmadığını hatırlatırken cenazeyi alırken savcının “Senin kızın polisin kurşunuyla vurulmamış. Biz failini en kısa zaman da bulacağız” ifadelerine dikkat çekiyor. “Savcı polis kurşunu olmadığını nereden biliyor?” şeklinde düşündüğünü belirten Boğatekin, “Avukat otopsi bittikten sonra girebilmiş. O, çıkan kurşunu bana da gösterdi. Hem avukatım hem de ben şüpheleniyoruz. Yani o kurşun orada değiştirildi. Şüpheliyiz” şeklinde şüphelerini dile getirdi. Bu şüphenin, kızının cenazesi olduğu halde otopsiye alınmayarak sorguya alınması nedeniyle oluştuğunu belirten Boğatekin, “Onlar istiyor ki, bu olayı teröristler yapmıştır diyeyim ve iki polis konvoyuyla cenazemi götüreyim. Hiç kimsenin haberi olmasın öylece kapansın gitsin yani” diyor.

 

Kadınlar bugün Tünel’de “Her halde direniyoruz” diyecek!

Pınar’ın ailesinin anlatımları bir kez daha gösteriyor ki erkek devlet, evde ya da sokakta olmak fark etmeksizin kadınları katlediyor. Kadın katliamı OHAL’iyle meşrulaştıran erkek devletin tüm politikalarına karşı ise bugün saat 19.00’da İstanbul’da kadınlar “Her halde direniyoruz” diyerek Taksim-Tünel’de bir araya gelecekler.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu