H.Merkezi: Egemenlerin “barış” ve “demokratikleşme” çığırtkanlığı yaptığı son dönemde; Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı; Tarsus’taki Newroz kutlamalarına yönelik açtığı soruşturma ile devletin iki yüzlü yaklaşımını bir kere daha deşifre etmiş oldu.
20 Mart günü gerçekleşen Tarsus Newroz Mitingi ile ilgili olarak; Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı inceleme başlatarak; 7 kişilik Tertip Komite hakkında soruşturma açtı.
2911 Sayılı “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” ile 2820 Sayılı “Siyasi Partiler Kanununa Muhalefet” suçlamaları ile açılan soruşturmanın “kanıt” olarak ise; Kürtlerin yöresel kıyafeti de olan şal û şepik “örgüt üniforması”, kürtçe atılan sloganlar ve sarı kırmızı yeşil renkli bayraklar ise örgüt propagandası suçlamasını ispat eden “delil”ler olarak sayıldı.
Soruşturma evrakında geçen bir başka suçlama ise yapılan konuşmalara dair. Mitingde yapılan kürtçe konuşmalarda; 2820 Sayılı “Siyasi Partiler Kanununa Muhalefet” edildiğini iddia eden Cumhuriyet Savcısı, “Siyasi Partiler Kanunu’nun ‘Azınlık Yaratılmasının Önlenmesi’ başlıklı 81. maddesinin C fıkrasında ”Siyasi partiler, mitinglerinde, propagandalarında Türkçeden başka dil kullanamazlar; Türkçeden başka dillerde yazılmış pankartlar, levhalar, plaklar, ses ve görüntü bantları, broşür ve beyannameler kullanamaz ve dağıtamazlar” şeklinde geçen ibareyi dayanak gösterdi.
“nevruz mitinginde Türkçe dışında dillerde pankartların yazılı olduğu” nu keşfeden başsavcılık; konu ile ilgili soruçturma başlatırken; Tertip Komitesi de konuya tepki gösterdi.
Seçim mitinglerinde ve Newrozlarda da; devletin böylesi yaklaşımlarına sıkça kamuoyu şahitlik ederken, bu gün böylesi prtaiklerle karşılaşılıyor olunması, egemenlerin tektipçi pratiklerinin devam ettiğinin de göstergesi konumunda.
