169 gündür işine dönmek için açlık grevinde olan Mahir Kılıç, Beko’nun sendikada toplantıda bulunduğu sırada sendikaya geldi ve onu protesto etti. Buna sinirlenen Beko, Kılıç’ın anlattığına göre Kılıç’a saldırdı ve dövmeye kalktı. Daha sonra sendikayı terk eden Beko ve 169 günlük direnişe dair biz de Özgür Gelecek olarak Mahir Kılıç’la konuştuk.
“Yukarı çıktığımızda milletvekilliği propagandası konuşuluyordu”
Kani Beko’yu “Sana bugüne kadar ödediğim aidatlar, kuruş kuruşuna, nasıl ki benim çocuğum, karım 169 günden bu yana aç, ödediğim aidatlar çoluğundan, çocuğundan, torunundan, burnundan fitil fitil gelsin” sözleriyle protesto ettiğini belirten Kılıç, Beko’nun bu sözlerinin ardından kendisine saldırdığını ve dövmeye çalıştığını söyledi.
“O anki yüz ifadesini görmenizi isterdim. 169 günden beri bir açlık grevi sergileyen, işi için, ekmeği için direnen bizlere gösterdiği öfkeyi, gösterdiği kini, nefreti, ne acıdır ki bugğne kadar İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına göstermemiştir” diyen Kılıç, işlerinden edilen işçilerin durumundan bunun açık olduğunu belirtti.
Beko’nun işçilerin sırtına basarak buraya geldiğini, neyin peşinde olduğunu çok iyi anladıklarını söyleyen Kılıç “Biz yukarı çıktığımızda işçi direnişi değil, milletvekilliği aday adaylığı propagandası konuşuluyordu” dedi.
“Direniş daima diyoruz!”
“Biz direnişimizde sendikamız olmasa da kararlıyız. Çünkü 169 gün geçti, hala işverene karşı bir restleşme, herhangi bir eylem görmedik” diyen Kılıç, kendilerinin eylem tarzlarını beğenmediklerini söyleyenlere de sitemliydi: “Bizim eylem tarzımızı beğenmiyorlar ama orada binlerce insan işten atıldı, orada da bir eylem göremedik. Demek ki bizim tarzımızı beğenmeyen insanların bir tarzları da yok.”
“Ben yaptığım açlık grevi direnişimle onur duyuyorum. Direnişimle işime döneceğime, hiç kimseye ve hiç bir şeye inanmadığım kadar inanıyorum. Direniş hiçbir zaman kaybetmez” diyen Kılıç’ın son sözleri Yüksel direnişçilerineydi:
“Buradan direnişin meşalesini yakan Yüksel direnişçilerine de selamımı gönderiyorum. Direniş daima diyoruz!”
