Güncel

ÖZEL HABER | “Oğlumu uzun zamandır göremiyorum, ne durumda bilmiyorum”

Hasta tutsak Ekim Polat’ın annesi Songül İlker, oğlu üzerindeki baskı ve kötü muamelenin devam ettiğini aktararak kamuoyunu Ekim Polat için duyarlı olmaya çağırdı.

Manisa T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde kalan hasta tutsak Ekim Polat üzerinde var olan baskı, kötü muamele ve işkenceye varan saldırılar devam ediyor. Daha önce Ekim Polat için İHD İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması yapan anne Songül İlker ile görüşerek, oğlu Ekim üzerindeki baskıyı, tedavi edilmemesini ve hapishane görüşlerinde yaşatılan psikolojik baskıyı konuştuk. Anne İlker, 1 yıldır tekli hücrede tutulan oğlu Ekim Polat’ın KOAH, astım gibi ağır sağlık problemleri olduğunu, son dönemde ise tansiyon probleminin de başladığını ifade etti.

Gittiği açık görüşte yaşadıklarını aktaran İlker şunları söyledi:

“Görüşe gittiğimde Ekim hakikaten çok bitkindi, yorgundu. Sol bacağını çekerek yürüyordu. Maske vermemişlerdi.  Ekim’in karantinası zaten 14 Temmuz’da başlamıştı.  Zaten önce biz de tedavisi engellendiği için bir çalışma yapmıştık gazeteci ve siyasetçilerle.  Tedavi sürecinde de hastaneye götürüyorlar. Orada doktor ona ‘Sen hangi suçtan yatıyorsun’ diye soruyor, Ekim Can’da ona ‘Sen doktorsun işini yap’ diyor. Doktor da Ekim Can’ı muayene etmiyor. Heyetten rapor alması gerekiyor. Ki o raporda önemli çünkü Ekim Can’ın ciddi sağlık sorunları var. Ekim Can’ın tahliye olması gerekiyor ama bunu engelliyorlar. Bandırma’dan sürgün olduğu zaman da sağlık raporlarını götüremedi. Bandırma Akhisar’a gönderdik diyor. Akhisar T Tipi inkar ediyor.”

“Kaldığı hücreye dezenfektan ve maske verilmedi”

Pandemi sürecinde Ekim Polat’ın karantinaya alındığını, karantina bitmesine rağmen yine görüşemediklerini de sözlerine ekleyen İlker, “Ekim’in karantinası bittiği zaman da sırf karantinayı uzatmak için tekrar hastaneye götürdüler. Şu an oğluma ne olduğunu bilmiyorum. Bugün görüşü vardı, görüşünü de engellediler. “ dedi.

Oğluyla yaptığı son telefon görüşmesini de aktaran Songül, şu bilgileri verdi.

“Ekim Can görüşmede üzerindeki baskının çok olduğunu söyledi. Hapishanede su verilmedi, kantinden yiyecek verilmedi. Bir süre tedavisi engellendi, biz de soru önergesi verdik. Telefon görüşmesinde de hastaneye götürüldüğünü ancak muayene dahi edilmediğini söyledi. Zaten var olan sağlık sorunlarının üstüne tansiyon problemi olduğunu da söyledi. Kaldığı hücreye dezenfektan ve maske verilmediği söyledi.”

“Oğlumun ne durumda olduğunu bilmiyorum”

Telefon görüşmesinin ardından anne Songül, hapishane yönetimi ve gardiyanlar tarafından oğlu Ekim Can’ın adli tutuklulara ‘bu devlet düşmanıdır’ denilerek hedef gösterildiğini söyledi:

“Ekim Can bu uygulamalara karşı Mart ayında 45 gün açlık grevi yaptı. Bu süreçte de yönetim su vermedi, şeker vermedi, gönderdiğimiz parayı vermedi. Yani ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Yani bu süreçte ben oğlumu göremedim, ne durumda olduğunu bilmiyorum. “

“Keyfi GBT’lerle yıpratmaya çalışıyorlar”

Anne Songül İlker, geçtiğimiz hafta sonu görüşüne gittiklerini, ancak hiçbir gerekçe gösterilmeden içeriye dahi alınmadıklarını da söyledi. Hapishane girişinde jandarma tarafından sonrasında ise otogarda keyfi GBT’ye maruz kaldıklarını da ifade eden İlker şunları aktardı:

“Sabah 9 civarı hapishanenin önündeydik. İlk denetleme bölgesine gittiğimizde kesinlikle görüş saati olmadığı, görüşün saat 16:00’da olduğu söylendi. Ondan sonra içeri giremeyeceğimizi, kesinlikle alamayacaklarını söylediler. İsmini verip koğuşunun değişip değişmediğini öğrenmek istedik çünkü bir gün öncesinde ve hafta içi de arayıp sormuştuk. Ama orada bize koğuşunun değiştiğini söylediler. Hafta sonu koğuşların değiştirilmediğini biliyoruz. Ayrıyeten mazeret görüşünü de kabul etmediler. Ardından GBT yapılmayan bölgede kimliğimizi istediler. GBT yaptıktan sonra tavırları daha da agresifleşti. Biz tekrar içeri girmek istediğimizi, İstanbul’dan geldiğimizi söyledik, yine reddettiler. Biz de ‘Neden bize yanlış bilgili veriyorsunuz’ diye sorduğumuzda bize ‘Bu bizim sorunumuz değil, iç tarafın sorunu’ dediler.  Fakat ikisi birbirinden ayrı kurum değil. Hapishane önünden ayrılıp İstanbul’da gelmek için otogara gittiğimizde yine jandarmalar durdurdu ve GBT yaptılar. Bu yapılan taciz biçimindeydi çünkü bizden başka kimseye yapmadılar. Otobüste bir kez daha GBT yaptılar. Bu yapılanda ise buraya neden geldiğimizi sordular. Bunu da psikolojik olarak yıpratmak için yaptılar”

Anne Songül, oğlu Ekim Can’ın hasta tutsak olduğu ve hapishanedeki bu baskı, köyü muamele ve işkenceye karşı durumunun daha da kötüleştiğini ifade ederek, oğlu için kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu