Güncel

KBDH’den açıklama: 19-22 Aralık zindan direnişi şehitleri ölümsüzdür

19-22 Aralık hapishaneler direnişinin 22. yılında açıklama yapan KBDH Genel Konseyi, "19-22 Aralık zindan direnişi şehitleri ölümsüzdür. Faşizmi ve erkek egemenliğini yıkacağız, özgürlüğü kazanacağız. İleri, daha ileri" dedi.

Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH) Genel Konseyi, 19-22 Aralık hapishaneler direnişi ruhuyla, birleşik kadın direnişini büyütme çağrısı yaptı. Devrim ve karşı-devrim mücadelesinin en eşitsiz ve keskin şartlarda sürdüğü alanlardan birisinin de hapishaneler olduğu kaydedilen açıklamada, egemenlerin kendi gerici sistemlerine alternatif olan devrimci güçleri ezmek, teslim almak için yüzyıllardır hapishaneleri sistematik bir baskı ve sindirme aracı olarak kullanageldiği belirtildi.

Devrimci güçlerin ve ezilen halk kitlelerinin dışarıda olduğu gibi içeride de teslim olmadığını en zor şartlar altında mücadeleye devam ettiği belirtilen açıklama şöyle devam etti: “Bu nedenledir ki egemenler teslim alamadığı devrimci güçler karşında politikalarını sertleştirmiş, her dönem daha farklı uygulamalarla hapishanelere yönelmişlerdir.

Türkiye-Kuzey Kürdistan hapishanelerinde de bu politikaların en kanlı olanlarına tanıklık edilmiş, onlarca katliam yaşanmıştır. Bunlardan birisi de 19-22 Aralık 2000 de adına devlet tarafından ‘Hayata Dönüş’ denilen ve 20 hapishanede eş zamanlı başlatılan katliamdır. 19-22 Aralık Katliamı, devrimci tutsakları fiziki olarak imha etmeyi, ideolojik-politik olarak teslim almayı amaçlıyordu.

Fakat tek başına bu da değil. Faşizmin yeniden yapılandırma konseptinin çok temel uygulamasıdır da. Devletin ve uluslararası sermayenin uygulamaya geçirmek istediği ekonomik programın uygulanabilmesi, uluslararası sermaye için kar ve sömürü koşullarının güvencelenmesi için emekçi ve ezilen halkı sindirmesi, susturması gerekiyordu. Fakat bunu başarabilmesinin yolu da ilk olarak içeride kararlılıkla direnen ve halka öncülük eden devrimci tutsakları teslim almaktan geçiyordu. F tipleri devrimci tutsakları ideolojik-politik olarak teslim almak için en uygun yöntemdi ve bir an önce uygulanmalıydı.”

Açıklamanın devamında, Bugün de faşist devlet, sistematik bir biçimde hapishanelere yönelmektedir. Dışarıda sesini yükselten, iktidara karşı olan, itiraz eden tüm sesler kıstırılmakta, hapishane yolu gösterilerek toplum terbiye edilmeye çalışılmaktadır. Yeni yeni hapishaneler inşa edilmesi boşuna değildir. Çünkü toplum derin ekonomik ve siyasi kriz cenderesinden hoşnutsuz, kadınlar yaşadıkları baskı ve katliamlara karşı isyanda, emekçiler yaşadıkları sefalete karşı öfkelidirler. Korku ve baskı yoluyla toplumun sindirilmesi ve susturulması faşist iktidar için zaruridir. İçeride de teslim alamadığı devrimci tutsaklara yönelik sistematik baskı politikaları ve işkenceler her geçen gün ağırlaşmakta, keyfi uygulamalara her gün bir yenisi eklenmektedir. Yüzlerce hasta tutsak adeta ölüme terk edilmiş, son yıllarda onlarca tutsak hapishanelerde bilinçli bir şekilde katledilmiştir- edilmektedir. Tutsakların en temel gereksinimlere erişimleri engellenmekte, kısıtlanmakta bunun yanında birçok hakları gasp edilmektedir. İşkenceler rutinleştirilmiş, tecrit giderek ağırlaştırılmıştır.

Kadın tutsaklara  yönelik taciz, tecavüz ve çıplak aramalar normal bir durummuş gibi soruşturmalara dahi konu edilmemektedir. Tüm bu özel politikalara rağmen hapishanelerde güçlü bir direnişte yükselmektedir. Devrimci tutsaklar tıpkı öncelleri gibi baş eğmeyen duruşlarıyla teslimiyete geçit vermemektedirler. Faşizme ve erkek egemenliğine karşı kazanan yine onların devrimci iradeleri olacaktır.

Teslim olmayan devrimci tutsakların onurlu direnişlerini direniş ve mücadeleyle büyütmek demokratik, sosyalist, feminist kadın örgütleri başta olmak üzere, sendikaların, kitle örgütlerinin, devrimci ilerici parti ve örgütlerin devrimci görev ve sorumluluğudur. Devrimci tutsakların en zor koşullarda ve eşitsiz bir şekilde verdikleri mücadele sahiplenilmeli-yaygınlaştırılmalıdır. Tutsak annelerinin kararlı ve militan duruşları örnek olmalıdır.”

Son olarak açıklamada “19-22 Aralık’ta direnerek tarih sayfalarına adlarını yazdıran ölümsüz kadın ve erkek devrimcileri saygıyla anıyoruz. Katliamda ölümsüzleşen kadın yoldaşlarımızın mücadele anılarını birleşik kadın mücadelemizde sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz. Kadınların Birleşik Devrim Hareketi olarak, katliamın sorumlularından hesap soracağımızı bir kez daha yineliyoruz. 19-22 Aralık dolayısıyla başta kadınlar olmak üzere gençleri, emekçileri ve tüm ezilenleri politik tutsakların mücadelelerini en güçlü biçimde sürdürmeye, direnişi yükseltmeye çağırıyoruz. 19-22 Aralık zindan direnişi şehitleri ölümsüzdür. Faşizmi ve erkek egemenliğini yıkacağız, özgürlüğü kazanacağız. İleri, daha ileri.” şeklinde sona ermiştir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu