Ankara: 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta 33 kişinin bulundukları otelde yakılarak katledilmesinin üzerinden 21 yıl geçti. Ancak bu 21 yıl, her ne kadar Sivas davasını düşürüp, “Halkımız için hayırlısı olsun” deseler de, halkımızın içindeki yaranın üzerini kapatamadı. Hala Sivas’taki alevlerin yakıcılığı binleri sokağa dökecek kadar güçlü. Hem de bu kez Soma ve Roboskî’den gelenlerin taşıdığı acıyı da ekleyerek.
Sabahın erken saatlerinden Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanlar, Sivas’ın girişinde durduruldu. Araçlardan kimlikler toplanıp GBT yapılırken, bagajlar da açılarak pankartlar polisler tarafından “kontrol edildi”. Sivas Cemevi önünde toplanan binler her geçen zaman başka illerin de gelmesiyle onbinlere ulaştı. Eylemdebirçok ilden Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Şubeleri, Köy Dernekleri, HDP,ÖDP, Kaldıraç,Anarşistler, Almanya Alevi Gençlik birliği, Partizan ve onlarca demokratik kitle örgütleri ve partiler yerini aldı. Somalı işçiler ve Roboski’li ailelerde anmaya katılırken, yürüyüş saat 10’da kortejlerin düzenlenmesiyle başladı. Sloganlarla yürüyüşe geçen kitle, arama noktalarından geçmeye başladı. Polisin aramasına karşı çıkan ESP’lilerle polis arasında bir gerginlik yaşandı. Bunun üzerine Partizan da ESP’ye destek vererek polise geri adım attırdılar. Arama noktasından çıkan kitle “Katil devlet hesap verecek”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atarak yürüyüşe devam etti.
Partizan: “Sivas’ın hesabını sorduk, soracağız”
Partizan, anmada “Dersim, Maraş, Sivas, Çorum, Gazi, Unutmadık, Unutturmayacağız, Devletin Alevisi olmayacağız” pankartıyla yerini aldı. Sivas sokaklarında “Sivas’ın hesabını sorduk soracağız” Partizan imzalı yazılamalar yer alırken ayrıca “Çiğdem Yılmaz ölümsüzdür” YDG imzalı yazılamalar da duvarlarda görüldü.
“Sivas’ın hesabını sorduk soracağız”, “Sivas’ın katili patron-ağa devleti” sloganlarıyla coşkulu bir şekilde kortejde yerlerini aldılar.
Onbinler, hep bir ağızdan “Sivas’ın ışığı sönmeyecek”, “Sivas’ı yakanlar, AKP’yi kuranlar” sloganlarıyla miting alanına geldiler. Anma programı, 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı, ardından Sivas ve Gezi şehitlerinin isimleri ses aracı üzerinden anons edilirken, kitle “Burada” diyerek karşılık verdi.
Madımak otelinin önünde devletin yoğun polis yığınağı yapması dikkat çekerken, Sivas şehitleri aileleri Otelin içine girmek istedi. Ancak Madımak oteli yakanlardan 2 kişinin de isimlerinin Sivas şehitleriyle yan yana olmasına aileler, otele girmeyerek tepki gösterdi.
Saygı duruşunun ardından ilk olarak söz alan PSAKD Genel Başkanı Müslüm Doğan, Madımak’ta gerçekleşen katliamın polis ve jandarma işbirliğinde gerçekleştiğini, valinin, emniyet müdürünün, başbakanın buna ortak olduğunu söyledi. Doğan, Tayyip Erdoğan’ın Madımak otelinin ismini değiştirmesini, böylece Madımak katliamının tüm izlerini ortadan kaldırmaya çalıştığını belirtti. Müslüm Doğan’ın ardından Tertip Komitesi Başkanı Hacer Erdoğan söz aldı. Erdoğan, en vahşi katliamlardan birinin gerçekleştiği Madımak otelinin önünde olduklarını belirtirken, “38’de Dersim’de Roboski’de katleden, Okmeydanı’nda Uğur Kurt’u, Berkin Elvan’ı Soma’da yüzlerce işçiyi katledenle Madımak’ta canlarımızı katledenler aynıdır. Madımak oteli utanç müzesi olmalıdır” dedi.
Konuşmalar sürerken, ESP üyeleri “Kahrolsun faşist kemalist diktatörlük” sloganını atmaları üzerine CHP Gençlik Kolları ESP’lilerin üzerine yürüyerek provokasyon yarattı. Bunun üzerine kısa süreli bir gerginlik yaşanırken, Partizan da olaya müdahale etti. Olay, büyümeden CHP’liler alandan uzaklaştırıldı.
“Soma da burada, Roboski de”
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve birçok HDP milletvekili anmada yer alırken, Selahattin Demirtaş da bir konuşma gerçekleştirdi. Demirtaş, konuşmasında gördüğü tablonun her şeyi anlattığını ifade ederken, “Soma’da burada, Roboski de, Gezi de burada Berkin’in yoldaşları da burada” diyerek bütün ezilen kesimlerin yürekleri bir olursa çözülemeyecek bir şey olmadığını belirtti. Demirtaş sözlerini, halk iktidarını gerçek demokrasiyi kurarak, Sivas’ın hesabının sorulacağını belirterek konuşmasını sonlandırdı.
