GüncelManşet

Partizan: HDP’ye saldırıyı kınıyor, HDP’yi sahipleniyoruz!

Halkların Demokratik Partisi’nin, 1980 Askeri Faşist Cuntası’nın uygulamalarından olan % 10 seçim barajına inat devrimci, demokratik güçlerle birleşerek parti olarak seçimlere girme kararı almasının ardından AKP hükümetinin korkuları artmış ve AKP’nin kodamanları her fırsatta bu korkularını dile getirerek HDP’yi tehdit etmişlerdir. HDP’nin barajı geçmesi aynı zamanda AKP ve hala AKP’nin “büyük usta”sı gömleğini üzerinde taşıyan Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan’ın başkanlık sistemi, anayasanın değişiminde tek söz sahibi olma gibi hayallerinin de suya düşmesi anlamına geliyordu çünkü.

Bizzat Erdoğan’ın kendisi HDP’yi meclis dışında hayal eden “400 milletvekili” idealini açıktan savunmuş; kodamanı Süleyman Soylu “Orayı (T. Kürdistanı coğrafyasını kast ederek) başınıza yıkarız”, diğer kodamanı Yalçın Akdoğan ise “HDP baraj altında kalırsa süper olur” diyerek HDP’ye dönük tahammülsüzlüklerini açıktan ifade etmişlerdir.

Başta HDP olmak üzere, bu seçimlerde HDP ile dayanışan devrimci, demokrat tüm kesimler egemen sistem sözcüsü AKP’nin bu tahammülsüzlüğü ve faşist kimliği nedeniyle provokasyon ortamı yaratarak seçimlerde HDP’yi baraj altında bırakmayı hedefleyen pratiklere girişeceğinin farkındaydı. Keza Ağrı’da askeri ölüm yollanmasının ve buna engel olmak isteyen HDP’li Cezmi Budak’ı katledilmesinin sorumlusu olan AKP, daha sonra faşist-ırkçı saldırılar örgütleyerek HDP seçim bürolarını, araçlarını hedef göstermiş ve onlarca bölgede büro ve araçlar tahrip edilerek yapılan HDP mitinglerine linç saldırıları düzenlenmiştir.

 

HDP’yi sahiplenmeye!

Görünen o ki, AKP tüm bunları yeterli görmeyerek saldırılarının dozunu artırmaya niyetlidir. Keza bugün sabah saatlerinde dün görkemli bir mitingin gerçekleştiği Adana’da ve yine bugün bir miting gerçekleştirecek olan Mersin’de HDP bürolarına eşzamanlı bombalı saldırı düzenlemiştir. Hala tüp patlamasının ardına sığınmaya çalışarak, “Hükümetimizi hedef göstermeyin. PKK yapmış olabilir” diyerek bu saldırının faili olmaktan sıyrılmaya çalışsalar da, biz ellerinde halkın kanı olan bu devleti ve hükümeti tanıyor ve biliyoruz.

Komünist önder İbrahim Kaypakkaya, Kürt ulusal mücadelesinin önder isimlerinden Haki Karer ve 1980 AFC’sine karşı bedenlerini ateşe vererek isyan simgesi olan Dörtler’i andığımız bugünlerde yapılan bu saldırıya karşı ortak mücadeleyi yükseltmek daha büyük bir önem arz ediyor. Bizler devrimci önderlerimizden ve 18 Mayıs şehitlerimizden aldığımız bilinç ve öfkeyle bu saldırıları kınıyor, bu saldırılara karşı tüm halkımızı sokağa, HDP’yi sahiplenmeye ve faşist barajları yıkmaya çağırıyoruz.

 

Partizan

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu