Manşet

Partizan :Suriye Halkına Yönelik Saldırganlığa Dur Diyelim!

TÜRK-KÜRT ULUSLARINDAN VE ÇEŞİTLİ AZINLIK

MİLLİYETLERDEN TÜRKİYE HALKINA!

“Esed ve eli kanlı yoldaşları, sonlarının geldiğini; akıbetlerinin, kendilerin-den önceki diktatörlerden farklı olmayacağını artık iyice anlamış durumdadırlar. Son günlerde artan zulüm ve gaddarlık, kaçınılmaz sonun yaklaştığının Bariz sinyalleridir. Kardeş Suriye halkı da, Ortadoğu da, artık bu eli kanlı dik-tatörden; onun, kan üzerine bina edilmiş rejiminden inşallah kurtuluyor. Bugün bir kez daha kardeş Suriye halkına sabır, metanet ve dirayet temenni ediyoruz. İnşallah, zafer Suriye halkının olacaktır. İnşallah, Suriye’de zalimler kaybedecek, Hak galip gelecektir. Suriyeli kardeşlerimizle gönül birliği yap-maya,onlara destek vermeye devam edeceğiz. Suriye halkının bağımsızlık, öz-gürlük, hak ve adalet mücadelesini, bugün her zamankinden daha fazla destekliyor; tüm Suriye halkına selam ve dayanışma mesajlarımızı iletiyoruz.”

Bu sözler başbakan R.T.Erdoğan’ın televizyonlardan yayımlanan “Ulusa Sesleniş” konuşmasından. Erdoğan, ne kadarda demokrat, insan hak ve özgürlüklerine düşkün değil mi? Zulme maruz kalmış ve kalan Suriye halkına Gösterdiği bu ilgi ve yardımlaşma takdire şayan!!!

SURİYE İLE SAVAŞA HAYIR!

KENDİSİ TAM BİR “DEMOKRAT” MÜBAREK!

Son olarak sınır bölgesindeki ihlaller ve Akçakale’de yaşanan ölümlerin ardından “Suriye halkına destek” yalanıyla mecliste yabancı ülkelere askeri mü-dahale iznini içeren tezkere onaylandı! Bu esnada Suriye topraklarına yönelik Top atışları ve askeri tacizlere Rusya-Suriye seferini yapan uçağın zorla indirilmesi ve arama yapılması da eklendi!

Tüm bunlar Suriye’de yarı-askeri faşist Esad diktatörlüğüne karşı “Suriye Halkının direnişini desteklemek” adına yapılıyor. Eli kanlı TC faşizmi ve onun temsilcisi Erdoğan, bir zamanlar “kardeşim” diye ünlediği Esad’ın devrilmesi İçin her türlü yolu deniyor.

Öyle bir gözü dönmüşlükle davranıyorlar ki, kendilerinin bu topraklarda bilfiil önderlik ettiği faşist zulmün görülmeyeceğini düşünebiliyorlar. “Düşünmezseniz yoktur” düsturuyla hareket ediyorlar.

Ne var ki büyük bir itina ile çizilen bu tablonun bazı hataları var. Zira biz, Erdoğan’ı ve temsilcisi olduğu devleti kulağa hoş gelen bu sözleriyle değil Kanlı tarihlerinden biliyoruz.

TC’nin ve Erdoğan’ın, Suriye’de Esad karşıtı ey-lemler başladığı günden bu yana takındığı demokrat maskenin de, Müslümanlar için döktüğü sahte göz yaşlarının da gerçek nedenini çok iyi biliyoruz.

ERDOĞAN GERÇEK YÜZÜNÜ GİZLEYEMİYOR!

Büyük Ortadoğu Projesi’nin“eş başkanı” TC, Suriye’de ve Ortadoğu’da halkların değil efendileri olan emperyalistlerin sözcülüğüne soyundu. Bu nenle Esad diktatörlüğüne karşı silahlı eylemlerde bulunan kimi grupları destekliyor, onlara başta lojistik olmak üzere her türlü desteği sunuyor.

TC ve Erdoğan’ın daha düne kadar“ aile dostu” olduğu Esad’la kanlı bıçaklı hale gelmesi de bundan. Ancak burada TC devletinin Suriye halkının direnişini desteklediği anlaşılmasın! Emperyalistlerin ve TC’nin desteklediği muhalefet, kendilerinin güdümünde olanlardır. Nitekim TC devletinin Suriye’ye yönelik dış müdahaleye karşı çıkan direnişçilere ve özellikle Suriye Kürtlerine yönelik saldırgan bir tutum takınması da bu nedenledir.

Zaten TC’nin Suriye’ye yönelik derin ilgisinin en önemli bir diğer nedeni de Kürt muhalefetidir. Esad karşısında demokrasi balonu uçuran Erdoğan, söz Konusu Kürt ulusu olduğunda gerçek yüzünü gizleme ihtiyacı bile duymuyor. Onun Kürt şehirlerinde ilan edilen özerklik karşısındaki“eyvallah demeyiz” tavrı, Türk hakim sınıflarının gerçek kimliğinin dışavurumundan öte bir şey değildir.

Demek ki Erdoğan, konu Kürt ulusu olduğunda; demokrasi, insan hakları, zulüm, zorbalık gibi kavramlarla arasındaki mesafeyi bir anda yok edebiliyor. Kimliği olmayan, vatandaş sayılmayan Suriye Kürtlerinin kazanımları karşısındaki yaklaşımı tamda onun ve devletinin gerçek resmini oluşturuyor.

Ama biz bunu yeni öğrenmedik. Bizler bu gerçeği, Kürt halkının acı ve zulümle yoğrulmuş tarihinden biliyoruz. Sözgelimi, 28 Aralık 2011’de Roboski’de sınır ticareti yapan köylüler, bizzat Erdoğan’ın-Ankara’nın emriyle bombalanmış ve 34 Kürt genci paramparça edilmişti. Esad diktatörlüğüne karşı demokrat kesilen Erdoğan, bu topraklarda binlerce insanın siyasi nedenlerle tutuklandığı, katledildiği ve her Türlü zulme ve zorbalığa maruz bırakıldığı bir ülkeyi yönetiyor.

Çok uzağa da Gitmeye gerek yok; 2009’dan bu yana ülkemizde 8 bini aşkın yurtsever gözaltına alınmış, 4 bini aşkın insan tutuklanmış ve yüzlerce insan katledilmiştir.

DEVLET KATLİAMCI YÜZÜNÜ GÜNCELLİYOR!

TC devleti, Suriye ile savaşı bahane ederek, ekmekten süte, benzinden elektriğe kadar neredeyse tüm temel kullanım maddelerine zam yaptı. Türk hâkim sınıflarının Suriye ile savaş politikası hemen her alanda halkımızın ekmeğinden kesilen paralarla finanse edilmek isteniyor.

TC devletinin ve onun temsilcisi “ileri ve demokrat” Erdoğan’ın kadınlara, işçilere, emekçilere, gençlere, Alevilere yönelik zorbalığını ise hiç saymıyoruz bile. İşçi ve emekçilerin azgın Bir zulüm altında, korkunç bir sömürüye tabi tutulduğunu; birer birer iş cinayetlerinde can verildiğini, tutsakların diri diri yakıldığını henüz unutmadık.

Zaten, Türk hâkim sınıfları faşist karakterini, katliamcı gerçekliğini sık sık güncellemekte bir beis de görmüyor.

TC DEVLETİ SURİYE HALKININ DOSTU DEĞİLDİR!

Evet, TC devleti, Suriye halkının dostu değildir. Komprador patron ağaların halkın dostu olduğu, işçi sınıfı ve emekçilerin yanında yer aldığı nerede görülmüştür?

Suriye’ye yönelik izlenen saldırgan politikanın gerekçesi olarak propaganda edilenler tam bir yalandan ibarettir. Dün diktatör Esad’a “kardeşim” diyenlerin bugün ondan düşman olarak bahsetmeleri tam bir iki yüzlülüktür. Halklar birbirlerine düşman değildirler. Ama hâkim sınıflar kendi sınıfsal çıkarları için halkları birbirine düşman ilan ediyorlar. Suriye’nin geleceğine Suriye halkı Karar vermelidir!

Suriye, Esad diktatörlüğü ancak halkın emperyalistlerden bağımsız bir muhalefeti ile devrilirse demokrasiye ulaşabilir. Aksi durumda Esad gidecek yerine başkası gelecektir!

TC’nin izlediği saldırgan politikalara karşı duralım, izin vermeyelim. Suriye Halkının gerçek dostları Türk-Kürt uluslarından ve çeşitli milliyetlerden Türkiye halkıdır. Dostluğumuzu göstermek için, hâkim sınıflara karşı örgütlenelim ve mücadele edelim.

*TC DEVLETİNİN SURİYE HALKINA YÖNELİK

SALDIRGANLIĞINA DUR DİYELİM!

*تحيا الأخوةالشعوب

(YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!)

*HER TÜRLÜ SALDIRGANLIĞA VE SAVAŞ

ÇIĞIRTKANLIĞINA KARŞI KOYALIM!

PARTİZAN

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu