GüncelManşet

HBDH: Deniz-Yusuf-Hüseyin, kavga bayraklarımızda yaşıyor

H. Merkezi: HBDH Yürütme Komitesi, 6 Mayıs 1972’de faşizm tarafından idam edilerek katledilen THKO’nun devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan yoldaşlar şahsında, dünya devrim şehitlerini için yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, “Önemli olan onlardan devraldığımız bayrağı sürekli yükseltmek ve zafer burcuna dikmektir. Bu temelde Deniz-Yusuf-Hüseyin yoldaşlar şahsında, şehitlerimiz yaşıyor, savaşıyor.”denildi.

Açıklamada, “Devrimler tarihinin en anlamlı bedelleri, tarihin unutulmaz anıları ve kopmaz parçaları olan şehitlerin anısına bağlı kalmak, devrimci davaya bağlı kalmanın gereğidir” denildi.

HBDH Yürütme Komitesi tarafından yapılan açıklamada, “1971 devrimci direnişi ve çıkışı, Türkiye-Kuzey Kürdistan devrim tarihinde bir milattır. Bu tarihsel doğruluş, halklarımızın bilincine kazınarak bugünlere kadar taşınmıştır. Deniz, Yusuf, Hüseyin yoldaşlar, Ankara kapalı cezaevinde idam sehpalarında, Halkların Birleşik Devrimini savundular. Halkların kardeşliği haykırışıyla, bağımsız, demokratik sosyalist bir ülkede yaşama mücadelesi uğruna canlarını verdiler. Tıpkı kendisinden önceki ve sonrakilerde olduğu gibi… Bu bilinçle, Birleşik Devrim Hareketimiz, tarihsel köklerine doğru ve bilimsel sahip çıkarak bugün, devrimci mücadeleyi devralmıştır” denildi.

“Devrimci tarih, istisnasız olarak acı bedeller ödenerek yazıldı”

HBDH Yürütme Komitesi, tarih, insanlığın sağladığı nicel ve nitel birikimler üzerinde yol aldığını, gerçek ilerleme devrimlerle görüldüğünü ve devrimci mirasın özümsenip doğru ve bilimsel takip edilmesiyle de mümkün olur olduğunu belirtildi.

Açıklama şu şekilde devam etti, “Devrimci tarih, istisnasız olarak acı bedeller ödenerek yazıldı. Bu tarihin en gerçek kahramanları ve en keskin temsilcileri, şüphesiz ki, onu bedenleri ve ruhları ile inşa eden şehitlerimizdir. Dolayısıyla, tarihimizin anlamlı değerleri ve öz taşıyıcıları olarak, tarihten koparılamayacak güçlü bağlarla örülü kavgamızın yedi verenlerini anmak, tarihimizden öğrenmenin ve köklerimize sıkı sıkıya sarılmanın bir gereğidir. Devrimci mücadelemizin ileri mevzileri ve en kuvvetli moral değerleri olan şehitlerimizi anmak ve bıraktıkları mücadeleyi sürdürmek, ahlaki bir yükümlülük olduğu gibi, devrimci bir görevdir de.

Şehitlerimizin, birleşik devrimin her süreç ve aşamasında gündemde olacağı gerçeği, Onları mücadele tarihimizin stratejik güçleri haline getirmektedir” 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu