Çarşamba (11 Mart) günü farklı alanlardan önde gelen kişilerden oluşan bir komite, politik tutsak ve HKP (Maoist) ile bağlantılı olduğu iddiasıyla Nagpur Merkez Hapishanesi’nde ömür boyu hapis yatan eski Delhi Üniversitesi profesörü GN Saibaba’nın tıbbi gerekçelerle derhal serbest bırakılmasını istedi.
Yüzde 90’dan fazla fiziksel engelle tekerlekli sandalyeye bağlı olan Saibaba’nın, 12 Şubat’ta COVID-19 için yaptırdığı test pozitif çıktı. Basın toplantısında konuşan G N Saibaba Savunma ve Serbest Bırakma Komitesi, durumunun o zamandan beri kötüleştiğini ve tansiyonunun son iki hafta içinde “tehlikeli seviyelere” düştüğünü söyledi.
Komite üyesi ve DU profesörü Nandita Narayan, “Taleplerimiz, GN Saibaba’nın derhal Nagpur Merkez Hapishanesi’nden serbest bırakılması ve acil olarak tüm tıbbi sorunlarına uygun tedavi uygulanmasıdır” dedi.
Avukat Prashant Bhushan, yazar Arundhati Roy, Hindistan Komünist Partisi Genel Sekreteri D Raja’dan oluşan komite, Saibaba’nın soğuk algınlığı, ateş, boğaz enfeksiyonu, vücut ağrısı, eklem ağrısı, nefes darlığı, baş ağrısı ve kas spazmlarından muzdarip olduğunu kaydetti.
Buna rağmen “kapsamlı bir tıbbi kontrol yerine sadece basit antibiyotiklerle iyileşmeye bırakılmıştır” denildi. Film yapımcısı Sanjay Kak ve DU profesörü Vikas Gupta da komitenin bir parçası.
Yazar Arundhati Roy, ülkenin şu anda tanık olduğu şeyin “siyaset değil, patoloji” olduğunu ve hükümete karşı konuşan her bireyin hapsedilme riski taşıdığını söyledi.
Roy “Bugün, gerçek hayatının tüm izlerini üniversite derecelerinden yok etmeye çalışan bir vaftiz adamı olmaya çalışan Narendra Modi adında mitolojik bir karakteri geliştirme işindeyiz. Bu millet bir şekilde hipnotize ediliyor. Bunun olmasına izin veremeyiz. En iyi aktivistlerin, en iyi avukatların hapiste olduğunu anlamalıyız. Kim Saibaba adına konuşursa ve diğer herkes sırada. Varoluşsal bir savaşa, patolojik bir savaşa karşıyız” dedi.
HKP Genel Sekreteri D Raja, partisinin, Rajnath Singh’in içişleri bakanı olduğu NDA hükümetinin ilk görev süresinden bu yana Proferör Saibaba’nın serbest bırakılmasını talep ettiğini, ancak taleplerin “ağır suçlamalar” nedeniyle olumlu sonuçlar vermediğini söyledi.
HKP lideri, Saibaba’ya hükümet tarafından yapılan muamelenin, özellikle engelli bir kişi olarak, yeterli tıbbi bakım hakkını ihlal ettiğini söyledi.
D Raja; “Demokrasiye inanan, Anayasaya inanan siyasi partilerin ve sosyal hareketlerin bir araya gelmesi ve profesör Saibaba’nın serbest bırakılması için ülke çapında bir halk hareketi olması gerektiği sonucuna vardım” dedi.
Avukat Prashant Bhushan, Saibaba’nın hapsedilmesinin ana nedenlerinden birinin “hükümetin eylemleri ve politikaları hakkında amansızca sorular sorması” olduğunu iddia etti.
“Bu, insan hakları aktivistlerinin, özellikle de bu hükümetin siyasetini sorgulayanlara yönelik bu rejimin dayanaklarından biri olmuştur. Hükümete karşı yazan muhalif gazetecileri soruşturmanın ve bunu yapmanın yöntemi de her türlü suçlamayla onları tutuklamak” dedi.
Bhushan, Yasadışı Faaliyetleri Önleme Yasası’nı (UAPA), Saibaba’nın tutuklandığı katı yasayı “tamamen acımasız” olarak adlandırdı.
“Benim görüşüme göre, bu yasadaki kefalet hükmü, kısmen fitne yasasından alınan yasadışı faaliyet tanımı gibi tamamen anayasaya aykırıdır” dedi. Bhushan, “siyasi hükümetin emriyle bunu yapan polis memurları sorumlu tutulmadığı” için ülkedeki insanların “yanlış bir şekilde” tutuklandığını iddia etti. Ulusal Engelliler Hakları Platformu’nun (NPRD) Genel Sekreteri Muralidharan, Saibaba’ya yönelik kefalet ve uygun tıbbi muameleyi reddetmenin “işkence, zulüm ve onur kırıcılık” anlamına geldiğini iddia etti.
Hindistan’ın diğer uluslararası sözleşmelerde de imzacı olduğu Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi ve Engelli Hakları Yasası’na göre “bunların hepsi işkence teşkil ediyor” dedi. “Talep ettiğimiz şey, ülkede var olan yasaların uygulanması, imzaladığımız sözleşmenin uygulanmasıdır. Bunun ötesinde bir şey talep etmiyoruz” dedi. Mart 2017’de, bir Gadchiroli Oturum Mahkemesi, Saibaba’yı ve aralarında bir gazeteci ve bir JNU öğrencisi olan diğer dört kişiyi, HKP (Maoist) ile bağlantılı oldukları iddiasıyla ve UAPA hükümleri uyarınca ülkeye savaş açmaya varan faaliyetlerde bulunmaktan ömür boyu hapis cezasına çarptırmıştı.
Kaynak: outlookindia.com
