Manşet

“Direnişi büyütecek, zaferi kazanacağız!”

H. Merkezi: Elimize e-posta yoluyla ulaşan açıklamanın tamamını güncelliğinden kaynaklı paylaşıyoruz:

 

DİRENİŞİ BÜYÜTECEK, ZAFERİ KAZANACAĞIZ!

YAŞASIN 1 MAYIS!

 

Komünistler, görüş ve niyetlerini gizlemeyi reddederler. Amaçlarına ancak bugüne kadarki toplumsal düzenin zorla yıkılmasıyla ulaşabileceklerini açıkça bildirirler. Varsın egemen sınıflar bir komünist devrim ürküntüsüyle tir tir titresinler. Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yok. Bir dünya var kazanacakları. Bütün ülkelerin proleterleri birleşin!” (Karl Marx-Friedrich Engels/Komünist Parti Manifestosu)

Proletarya biliminin büyük ustaları Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından 165 yıl önce kaleme alınan bu görüşler, bugün hala geçerliliğini ve güncelliğini korumaktadır. 1917 Büyük Ekim Devrimi ve 1949 şanlı Çin Devrimi’nin deneyimleriyle zenginleşen ve bugüne taşınan proletaryanın bilimsel teorisi; emperyalist burjuvazinin, kapitalistlerin, işbirlikçi ve uşaklarının korkulu rüyası olmayı sürdürmektedir.

Zira, uluslararası proletarya; sömürüye, zulme ve haklarının gasp edilmesine karşı kıyasıya dövüşmektedir. Bu dövüş, 2008’de patlak veren ve derinleşip, yayılarak süregelen emperyalist kriz koşullarında daha da alevlenmiş, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da kadir-i mutlak ilan edilen firavunları, tiranları deviren, yere çalan halk isyanlarıyla öfke seline dönmüş, Avrupa kıtasında son on yılların en büyük eylem, direniş ve grevlerinde karşılık bulmuştur. Uluslararası proletarya, emekçi yığınlar; krizin telaşa sürüklediği ve saldırganlaştırdığı emperyalistlerin, onların işbirlikçi ve uşaklarının karşısına dikilmekte, öfke ve umut dolu sloganlarını haykırmakta, meydan okumakta ve geleceğine/emeğine sahip çıkmaktadır. Bu mücadelenin tüm yerkürede yeni bir dünya çağrısıyla somutlandığı ve proletaryanın komünizm bayrağının göndere çekildiği bir günü ifade etmektedir 1 Mayıs. Çünkü, işçi sınıfının burjuvaziye karşı verdiği amansız mücadelenin bağrında doğmuş ve uluslararası proletaryanın, emekçi yığınların, ezilen ulusların sömürü ve baskıya başkaldırdığı, nihai zafere olan inancını ve kararlılığını haykırdığı gün olmuştur.

 

İşçiler, Emekçiler!

1 Mayıs’ı, emperyalistlerin uşağı komprador burjuvazi ve toprak ağalarının, onların zor aygıtı faşist diktatörlüğün topyekun bir kuşatma, saldırı ve ezme saldırılarına; kesintisiz bir direniş ve mücadelenin eşlik ettiği bir süreçte karşılamaktayız.

Türk hakim sınıflarının, emperyalist projeler ekseninde halkımızı kardeş Suriye halkıyla karşı karşıya getirmeye çalıştığı günlerden geçmekteyiz. Suriye halkı için timsah gözyaşları döken AKP hükümeti, topraklarımızı adeta emperyalistlerin cephaneliği durumuna getirmiştir. İşçi sınıfımızın, taşeron, esnek ve güvencesiz çalışma kıskacına daha fazla alındığı, kazanılmış mevzilerin gaspına yönelik sistematik politikaların yaşama geçirilmeye çalışıldığı bir dönemdeyiz. Taşeron işçi sayısının 1.7 milyonu bulduğu günümüzde, hakim sınıfların son on yıl içinde bu alanda kat ettiği mesafe onların sınıfa, emekçilere yönelik düşmanlıklarını tescil etmektedir.

Ulusal İstihdam Stratejisiyle, çalışma yaşamında ortaçağ karanlığını arzulayan egemenler, bu uğurda hiçbir engel tanımamaktadır. Komünistlere, devrimcilere, işçi sınıfının demokratik örgütlerine saldırmaları, çıkardıkları yasalarla sınıfın örgütlenmesinin önündeki bariyerleri güçlendirmeleri bundandır.

Sadece son 6 yıl içinde 4 bini aşkın kadının katledildiği bir ülkede yaşamaktayız. Kadın emeğinin gaspına yönelik hazırlıklar ve Türkiye’nin pilot ülke seçilmesi, kadın emeği üzerindeki sömürü çarkının daha da ağırlaşacağını göstermektedir.

Faşist diktatörlüğün AKP hükümetini kumandasına oturttuğu “Çözüm Süreci” Kürt Ulusal Hareketinin, Kürt ulusunun, halkının ağır bedeller pahasına elde ettiği kazanımlara büyük bir sahtekarlıkla saldırmaktadır.

Egemenler, toplumun tüm direnç odaklarına azgınca yönelmektedir. Zira her şeye karşın sönmeyen bir ateş, yok edilemeyen bir komünist bilinç, devrimci irade ve direniş gerçekliğiyle kuşatılmış durumdalar.

 

Çeşitli Milliyetlerden Emekçi Halkımız!

Faşist diktatörlük, işçi sınıfına, emekçilere; halk gençliğine, emekçi kadınlara; ezilen ulus ve milliyetlere, inançlara azgınca saldırmaktadır.

Ancak bunu durdurmak elimizdedir! Bu diktatörlüğe karşı 41. direniş, mücadele ve savaş yılını geride bırakan partimiz TKP/ML, işçi sınıfı ve emekçi halkımızı geleceğine sahip çıkmaya çağırmaktadır.

Madenlerde, inşaatlarda, sanayi sitelerinde her an bir iş “kaza”sında yaşamını yitirme tehlikesiyle karşı karşıya olan emekçileri, kurtuluşu haykırmak için 1 Mayıs’a çağırmaktadır!

Hakları gasp edilen ezilen Kürt ulusunu, halkını demokratik hakları ve geleceği uğruna savaşımı yükseltmek için 1 Mayıs’a çağırmaktadır.

Kentsel Dönüşüm Projesi’yle evleri başına yıkılmak istenen, şehrin ücra yerlerine sürgün edilmek istenen emekçi halkımızı 1 Mayıs’a çağırmaktadır.

Fabrikalarda taşeron ve güvencesiz çalıştırılan işçi gençliği; tarımda uygulanan neo-liberal politikalarla işsizler ordusunun bir neferi haline getirilen köylü gençliği; Bologna Projesiyle eğitimin sermayeye dizginsizce açıldığı üniversitelerde geleceğine ipotek konulan öğrenci gençliği 1 Mayıs’a çağırmaktadır.

İsyanımız ve öfkemiz 1 Mayıs’ta zalimlerin suratında patlasın!

Katledilişinin 40. yıldönümünde partimizin kurucu önderi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın komünizme, işçi sınıfı ve emekçi halkımıza bağlılığı bize rehber olsun!

 

Yaşasın 1 Mayıs! Biji Yek Gulan!

Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!

Yaşasın Partimiz TKP/ML, Halk Ordusu TİKKO, TMLGB!

Yaşasın Halk Savaşı!

TKP/ML MK

Nisan 2013

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu