H. Merkezi: İstanbul’da bulunan PSAKD Ataşehir Şubesi ve Cemevi bir açıklama yaparak polisin cemevine girmesine neden olan, buna karşın şube yöneticilerini polisle işbirliği yapmakla itham eden kişi ve kurumlara cevap verdi: “Kurumumuza filli olarak zarar veren birey ve kurumların provokasyonuna gelmeyeceğimizi, tehditlere boyun eğmeyeceğimizi bilinmesini istiyoruz.”
İstanbul’da bulunan PSAKD Ataşehir Şubesi ve Cemevi Yönetim Kurulu, kendilerine yönelik karalama açıklamaları yapıldığını belirterek buna karşı bir açıklama yaptı. PSAKD “Derneğimizin kurulu bulunduğu yerleşkede yani kurum sınırlarımız içinde tamamı ile bizlerin bilgisi ve iradesi dışında ve hatta iradesine rağmen yaşanan olaylar noktasında bir açıklama yapmayı gerek bizleri yönetime taşıyan kongre iradesi gerekse üyelerimiz ve alevi toplumu ile demokratik kamuoyuna karşı sorumluğumuz olarak görüyoruz. Umarız ki bu açıklama bahsini edeceğimiz sorunun yapıcı tarzda bir çözüme kavuşmasının için vesilesi olur” dedi.
“Hepimiz bu kurumu korumakla mükellefiz”
Kendilerinin hem demokratik bir kitle örgütü hem de inanç merkezi olduğuna dikkat çeken PSAKD “Bu tarif edilen demokratik normların oluşturduğu kapsamın dışına çıkmanın ya da böylesi bir algı yaratmanın kaçınılmaz olarak ve objektif bakımdan kurumumuza zarar vereceği bilinmelidir” dedi.
Yaşanan kimi gelişmelerin cenazelerin kaldırıldığı, lokmaların dağıtıldığı, cemlerin yapıldığı bir mekanda güvenlik sorununun oluşmasının kitle ile kurum arasındaki mesafeyi açacağına, güvensizlik yaratacağına, kurumun insansızlaşacağına değinen PSAKD “Ezilen halkımızın yanında olduğunu söyleyen her devrimci demokratik nitelikteki kişi, grup, demokratik kitle örgütü ya da siyasi partinin bu anlamda halkın emekleriyle kurulmuş bu kurumlarımız koruyup güçlendirmek noktasında böyle bir hassasiyeti gözetmesi gerekmektedir. Kurumumuz halkın kurumudur ve hepimizin bu kurumu korumakla mükellef olduğu bilinmelidir” dedi ve son zamanlarda bazı birey ve kurumların bu hassasiyeti görmezden geldiğine vurgu yaptı.
“Provokasyon yaratmak isteyenlere boyun eğmeyeceğiz”
“Bizler sorumluluğumuz gereği yaşanan bu olumsuz olaylar karşısında ilk günden beri her olayda çözüm üretme çabasında olduk. Ancak her defasında ya muhatap gösterilmediğinden ya da muhatap kabul edilmediğimizden elimiz boş döndük” diyen PSAKD, kurumun bilgisi dışında ve tüm uyarılarına rağmen kimi kurumların eylemleri için toplanma ve çekilme yeri olarak derneği gösterdiğini belirterek, açıklamasını, “Bu sekter ve irade tanımaz yaklaşım sonucunda 7 Ağustos 2016 Pazar akşamı polis cemevimize girmiştir” şeklinde sürdürdü.
“Kimi art niyetli kişi ve çevrelerin” bu olumsuzlukları fırsat bilerek polis saldırısının sorumluluğunu PSAKD yönetimine yıkmaya, kurumu itibarsızlaştırmaya çalıştığının duyumunu aldıklarını belirten PSAKD, dernek giriş çıkışlarında kaplarını kapatma kararı alma süreçlerinin nasıl geliştiğini şu sözlerle anlattı:
“Yönetimimiz 15 Temmuz akşamı yaşanan darbe girişimi sonrası yükselen şoven dalganın diğer Alevi mahallelerinde olduğu gibi 1 Mayıs Mahallesi’nde de taciz ve saldırıya yönelmesi tehlikesine karşı ve gece bekçimizin bir süredir bulunmaması nedeniyle güvenliği sağlamak maksadıyla dernek giriş çıkışlarında bulunan kapıların kapalı tutulacağını bölgemizde bulunan kurumlarla yapılan toplantıda duyurmuştu. Kaldı ki bu karar yönetim kuruluna aittir.”
Bazı sosyal medya hesaplarından da konuyla ilgili asılsız yayınlar yapıldığına, kurum başkanı ve yöneticilerinin hakarete uğrayıp tehdit edildiğine değinen PSAKD, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: “Gelinen aşamada seçilmiş meşru yönetim olarak bizleri eleştiren ve uyarılarımız dikkate almayan, bizler şahsında kurumumuzu iradesiz kılmaya çalışarak, tamamen başına buyruk hareket eden, benmerkezci ve sekter bir tutumla düzmece iddialar ortaya atıp (işbirlikçilikle) yöneticilerimizi hedef göstererek hakaret ve tehdit savuran, kurumumuza filli olarak zarar veren birey ve kurumların provokasyonuna gelmeyeceğimizi provokasyon yaratmak isteyenlere karşı mücadele edeceğimizi tehditleri boyun eğmeyeceğimizi bilinmesini istiyoruz.”
