Manşet

Pülümür, Nazımiye ve Karakoçan’da kampanya çalışmaları

Pülümür

Kampanyamız çerçevesinde 1 Mayıs ve 18 Mayıs çalışmalarına Pülümür’de başladık.

Pülümür-Dersim karayolunun bulunduğu vadi boyunca önderimiz İbrahim Kaypakkaya’nın resminin yer aldığı çok sayıda afiş yaptık. 18 Mayıs afişlerinin yanı sıra DDSB ve Partizan tarafından çıkartılan 1 Mayıs afişlerini de vadi boyunca yaptık.

Pülümür Merkez’de ise afişlerimizin yaparak, çarşı içerisinde bulunan esnafa ve kahvehanelerdeki insanlara bildirilerimizi dağıtarak 1 Mayıs’a katılmaları için çağrıda bulunduk.

1 Mayıs ve 18 Mayıs çalışmalarımız mahallerde yapacağımız afiş ve bildiri dağıtımlarıyla devam edecek.

Pülümür ÖG okurları

 

Nazımiye ve Karakoçan

Güçlü, kitlesel ve devrimci 1 Mayıs için kampanya çalışmalarımıza Nazımiye ve Karakoçan’ da başladık. Her iki ilçe merkezini ve Karakoçan-Nazımiye ile Nazımiye-Dersim yollarını afişlerimizle süsledik.

Bildiri dağıtımlarıyla da 1 Mayıs katılım çağrıları yaptığımız faaliyetimiz boyunca yoğun bir polis “ilgisine” maruz kaldık. Polis tacizlerine rağmen halkımızın ilgi gösterdiği çalışmalarımız oldukça verimli geçmiştir.

 

Peri hareketi, militan bir çevre hareketi

Çalışmalarımız sırasında LİMAK şirketi tarafından Pembelik barajının yapıldığı Xarik köyüne de giderek Özgür Köylü Hareketi üyeleriyle de görüşme fırsatı bulduk.

Peri’de yaşanan süreci takip eden herkesin bildiği gibi Özgür Köylü Hareketi tarafından güçlü bir çevre hareketi yaratılmıştı. Özgür Köylü Hareketi yaşam alanlarının tahrip edilmesine karşı başlattıkları direniş karşısında LİMAK şirketi tarafından elinde G-3 silahları bulunan yüzlerce özel güvenlikçiyi bulmuştu.

LİMAK şirketi eli silahlı güvenlikçileriyle direnişi bitiremeyince, direnişin karşısına bu kez devletin jandarması, özel hareket polisleri ve yargısıyla çıktı. Devlet valisi, kaymakamı, polisi, jandarması ve yargısıyla bölgeyi ablukaya alarak direniş çadırına yönelik saldırıları ve tutuklamalarla köylülerin yüzyıllardır yaşadıkları topraklarına sahip çıkmalarına engel olmaya çalışmıştır.

Bu saldırılarına hız kesmeden devam eden egemenler, bir yanda da verilen kimi yargı kararlarına rağmen kendi hukuklarını da hiçe sayarak ve son olarak da acele kamulaştırma kararlarıyla barajın yapımına devam ettiler.

Bugün Pembelik barajının yapımının sürdüğü vadinin büyük bölümü tel örgülerle çevrilmiş durumdadır. Barajın karşısında bulunan ve 90’lı yıllarda boşaltılan Dallıbahçe köyüne bağlı Ger mezrasında ise barajın güvenliğini sağlama adına özel harekatçıların kaldığı 5 katlı bir karakolu andıran bir güvenlik kulesi yapılmıştır.

İlkbahar ayları olmasından kaynaklı kendi tarlalarında çalışmak isteyen Ger mezrası sakinleri ise köylerine gidememektedir.

Burada başından sonuna değerlendiremeyeceğimiz kadar kapsamlı bir hareket yaratılmıştır. Fakat kısaca da olsa belirtmekte fayda gördüğümüz konular var. Bizler biliyoruz ki her direnişimiz somut anlamda zaferle sonuçlanmayacaktır.

Direnişin kendisi başta bu hareketin içerisinde aktif yer alanlar olmak üzere bölgede önemli bir bilinç yaratmıştır. Dersim’in ücra bir köşesinde böylesi bir direnişin yaşanmış olması, diğer baraj yapımları için hesaplar yapan egemenleri bir kez daha düşünmeye zorlamıştır. Bu direniş militan bir çevre hareketi yaratmanın önemini bir kez daha göstermiştir.

Elbette ki her şey bitmiş değildir, mutlaka zulmedenler karşılığı bulacaktır.

Nazımiye ve Karakoçan ÖG okurları

 

[widgetkit id=43]

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu