3. Havalimanında mücadele sürüyor, saldırı ve baskılarla yanıt bulurken, tutuklamalar da devam ediyor. Gözaltı operasyonları yeniden başlarken şimdiye dek toplam 34 işçi tutuklandı. Son olarak eylemlerden kaynaklı hakkında arama olduğu belirtilen DİSK’e bağlı Dev Yapı-İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, 5 Ekim günü gözaltına alınarak tutuklandı.
Hatırlanacağı üzere işçiler 14 Eylül’de kötü çalışma koşullarına isyan etmiş, tahtakurularının temizlenmesi, ücretlerinin zamanında yatırılması, yemek ve barınma koşullarının iyileştirilmesi gibi taleplerinin yer aldığı 15 maddelik bir listeyi yetkililere iletmişti. Ancak işçilerin bu taleplerine gözaltı ve tutuklamalarla cevap verildi.
İşçilerin kaldığı koğuşları basan jandarma yüzlerce işçiyi gözaltına alındı. Gözaltına alınan işçilerden 24’ü tutuklanırken 4’ü ise adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı. Günler sonra değişmeyen çalışma koşullar sonrası 4 işçi daha ıslıklı protesto yaptıkları için tutuklandı. Konuya dair gazetemize kısaca konuşarak tepki gösteren Dev Yapı İş Sendikası Genel Sekreteri Nihat Demir, Genel Başkanları Özgür Karabulut’un tutuklanmasının siyasi olduğunu ancak mücadeleden geri durmayacaklarını, tam tersine güçlü bir dayanışma ağı oluşturduklarını dile getirdi.
“Özgür Karabulut tutuklanmadı, rehin alındı”
Demir, “Genel Başkanımızın tutuklanması siyasi tutuklamadır. Siyasi öçtür. Örtmek istedikleri işçi katliamıdır. Emekçilerin yaşam alanındaki olan ama örtbas ettikleri tahta kuruları, yemeklerinden çıkan kurtlar ve saatlerce yağmurun altında beklediği servistir. Bütün bunları ifşa ettiği, açığa çıkardığı için rehin alındı. Yoksa Genel Başkanımızın emekçilerin yanında durarak desteklediği talepler, karşılanması gereken çok haklı ve insani taleplerdi. Bu yüzden yapılanın ismi tutuklama değil, rehin almadır! Bu da hiçbir hukuk çerçevesine sığmaz. Şu an mahkeme ve emir veren siyasi iktidar suç işliyor, derhal bu hukuksuzluğa son verilsin, tüm arkadaşlarımızı derhal serbest bırakılsın” diyerek sözlerini sürdürdü.
“Havaalanı emekçileri yalnız değiller” diyerek talepleri karşılana kadar emek ve demokrasi güçleri ile birlikte el ele, omuz omuza mücadele edeceklerini vurgulayan Demir,
“Bu karanlık günleri el birliğiyle güneşe çevireceğiz. Havaalanında birlik var, beraberlik var. Uyguladıkları baskı, imha inkar politika emekçinin gözünü korkutmuyor, tam tersine güçlü bir dayanışma ağı oluşuyor. Bu dayanışma dalga dalga büyüyor. Büyük öfke biriktiriyor, konuştuğumuz her emekçi şiddetle bu tutuklamaları reddediyor. Hukuksuz olduğunu, hiçbir haklılık payı olmadığını düşünüyor ve hakkını arayan herkese terörist demelerine büyük öfke duyuyor. İşçiler aynı zamanda meselenin bir yanının da kimlik savaşı olduğunu görüyor, tutuklamaların siyasi görüşlerden kaynaklı olduğunu düşünüyor” diyor.
“3. Havalimanı direnişi tarihte yerini almıştır”
Devletin “namus meselesi” yaptığı 3. Havalimanı’nda işçiler kötü çalışma koşullarına karşı protestolarını sürdürürken devlet ise işçilerin taleplerini gözetmemekte ısrarlı ve baskıyla, tutuklamalarla işçilere gözdağı vermek istiyor. Gözdağı yalnızca tutuklamalarla da verilmiyor. İGA firması jandarmaya verilmek üzere havalimanında çalışan 36 bin işçinin vesikalık fotoğrafını istedi. Yine bütün işçilere zorunlu mesai dayatılıyor. Baskı ortamıyla işçiler verecekleri mücadeleden geri adım attırılmak, hizaya sokulmak isteniyor.
3.Havalimanı’nın açılışına bu kadar az kalmışken çatlak herhangi bir ses duyulmak istenmiyor ve o nedenle sendika üyelerine, yönetici ve başkanlarına tutuklanma sırası gelmiş bulunuyor. Bu direniş şimdiden tarihteki yerini almıştır. Derinleşen ekonomik krizin faturasını işçilere ödetmek isteyen devlete, yaratılmak istenen sessizliğe karşı önemli bir çıkışın adı olmuştur. Yürütülecek mücadelenin işareti buradan doğru verilmiştir.
