Güncel

Suruç Katliam Davası Görülüyor: Adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz

Davanın 2. duruşması Urfa’nın Hilvan ilçesindeki hapishane kampüsünde görülüyor.

Duruşmaya Suruç Aileleri İnisiyatifi üyeleri, katliamda yaralı olarak kurtulanlar, Suruç İçin Adalet Platformu üyesi avukatlar, HDP, CHP milletvekilleri, SGDF ve ESP Eş genel Başkanları, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), KESK Urfa ve Diyarbakır Şubeler Platformları, TMMOB Urfa İKK, Öğrenci Faaliyeti, Urfa Tabip Odası, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.

Urfa Adliyesi’nde 18 Şubat tarihinde görülen ilk duruşmada ESP ve SGDF’nin müdahillik talebi kabul edilmişti. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada KESK, TMOOB Urfa İKK, Urfa Barosu, ÖHD, İHD, TİP, EMEP, DBP ve HDP adına duruşmaya katılan temsilciler müdahillik talebinde bulundu. Ardından Suruç aileleri, yaralıları ve tanıkları söz aldı.

Babası İsmet Şeker’i katliamda yitiren Yağmur Şeker, katliama dair bildikleri olduğunu söyleyen dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun mahkeme salonuna gelmesini ve hesap vermesini istedi. Şeker, “İlhami Bali hakkında birçok haber çıkıyor buraya gelip hesap versinler. Suruç için adalet mücadelesi yürütüyor buraya gelenler. Bu davanın peşini bırakmayacağız” dedi.

“Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” 

Katliamda hayat arkadaşı Cemil Yıldız’ı kaybeden Sultan Yıldız, 23 duruşmadır faillerin hiçbirinin yargılanmadığının altını çizdi. Dönemin başbakanı Davutoğlu’nun, 7 Haziran-1Kasım arasında yaşananlara ilişkin söylediklerini hatırlatan Yıldız, “Hiç kimse gelmedi. Ömer Aslan IŞİD bayrağı açıyor. Ama sonuç yok. Biz aileler katillerin yargılanmasını istiyoruz. Bu sanık koltuklarında katillerin olmasını istiyoruz, avukatlarımızın sorgulamasını istiyoruz. Bugüne kadar bunları konuşuyoruz. Bu nasıl bir adalet nasıl bir vicdan artık bu mahkemenin adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“Adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz”

Katliamda oğlu Çağdaş’ı kaybeden kendi de yaralanan Feti Aydın ise katledilen 33 düş yolcusunu anarak sözlerine başladı. Katledilenlerin devlet tarafından suçlu gösterilmesine tepki gösteren Aydın, “Onların suçu bir halka el uzatmaktı. Bizleri yüzde 50 suçlu görenler daha fazla suçlu. Biz halklara yardım etmeye devam edeceğiz. Diğer sanıklar göz göre göre ortada geziyor. Avukatlarımız kazıya kazıya belgeleri ortaya çıkardı. Bunların sanık sandalyesinde oturmasını istiyorum. Bir katliam olmuş 33 kişi katledilmiş, yüzlerce insan yaralanmış. Bunca mahkemedir hiçbir şey yok. Ankara, Suruç, Amed katliamına ilişkin kamera görüntülerini neden siliyorlar. Suçlu kim artık ortaya çıkarsınlar. Adalet size de lazım olacak. Adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. Dönemin başbakanı Davutoğlu katliamlardan sonra oylarımız arttı dedi. O da suçlu. Ellerimiz yakasında olacak” dedi.

“Bu katliam dönemin belli siyasi çıkarları açısından tetiğe basılmıştır”

Suruç yaralısı HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Koray Türkay, katledilen 33’leri andı. Kendisinin de ağır yaralandığını hatırlatan Türkay, tedavi sürecini ve maruz kaldığı psikolojik, fiziksel işkenceleri anlattı. “Bizler bu davanın siyasi bir dava olduğunu biliyoruz” diyen Türkay’a mahkeme heyeti “somut konuşursanız iyi olur” uyarısı yaparak sözünü kesti.

Türkay, şöyle devam etti: “Bu davanın içerisindeki en önemli tanık iki ifadede gizlidir. Birincisi, ‘400 sandalye verin bu iş çözülsün’ diyen, ikincisi Davutoğlu’nun 7 Haziran-1 Kasım’a ilişkin sözleri. Avukatlarımız somut deliller ortaya koydu ama hiçbiri dikkate alınmadı. Bu katliam dönemin belli siyasi çıkarları açısından tetiğe basılmıştır. Biz aileler, yaralılar, tanıklar ve tüm demokratik kitleler bakımından katiller ve işbirlikçiler yargılanmadan bu dava kapanmayacak. Bu davanın bütün siyasi uzantılarını araştırarak bu davada adalet ve hukuk nezdinde bir adım atılır.”

“7 yıldır taleplerimiz karşılanmıyor”

SDGF Eşbaşkanı Okan Danacı katliamın üzerinden geçen yedi yıla rağmen sözlerinin mahkemede tükendiğini kaydetti. Davada herkesin talebinin Davutoğlu’nun dinlenmesi olduğunu hatırlatan Danacı, “Biz o dönemi her davada anlatıyoruz. Mahkeme heyetinin artık Davutoğlu’nu dinlemek için peşine düşmesi gerek. İlhami Bali’nin her yerde arandığı söyleniyordu. Üzerine ifadeler veriliyordu. Halbuki devlet tarafından korunduğunu öğrendik. Konya’da nasıl tedavi gördü, adaletin tesisi söz konusu ise mahkeme heyetinin araştırması gerek. 7 yıldır taleplerimiz karşılanmıyor. Biz üzerimize düşeni yaptığımızı biliyoruz. Yedi yıldır mahkeme heyetinin duruşu değil bizim, gençlik örgütlerinin, kurumların, emek örgütleri ile adalet mücadelesi vererek bu dava buraya geldi” ifadelerini kullandı.

Mahkeme müdahillik talebinde bulunanların konuşmasıyla devam ediyor.

(etha)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu