Güncel

Cumartesi Anneleri 738. Hafta | Hakikat ve Adalet Mücadelesi Evrenseldir

Cumartesi Anneleri 738’inci hafta eyleminde 25 yıl önce gözaltında kaybedilen Ahmet Tekin’in akıbeti soruldu. Bu haftaki eyleme gelen Lübnan ve İran’dan kayıp yakınları, bu mücadelenin evrensel bir mücadele olduğunu vurguladılar.

İstanbul: Cumartesi Anneleri 738. hafta eylemi, 39 haftadır Galatasaray Meydanı’nın yasaklanması yüzünden yoğun polis baskısı altında İnsan Hakları Derneği’nin(İHD) önünde yapıldı. Lübnan ve İran’dan kayıp yakınlarının katıldığı eylemde HDP Eşgenel Başkanı Pervin Buldan, HDP milletvekili Hüda Kaya ve CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu da yer aldı.

Bu haftaki eylemde 25 yıl önce, Amed’in Lice ilçesinde askerler tarafından gözaltına alınıp kaybedilen Ahmet Tekin’in akıbeti soruldu.

Onlar bize hesap verene kadar Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz!

Eylemde ilk olarak kayıp yakını Ayşe Tepe tarafından basın açıklaması okundu. Eylemin yapıldığı bu haftanın 1996 yılından itibaren ‘Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftası’ içerisinde olduğuna dikkat çeken Tepe “Kayıplar haftası vesilesiyle bir kez daha hatırlatıyoruz: İnsanlığa karşı İşlenmiş sistematik suçlar, yalnız bu suça maruz kalan kişi ve gruplar için ağır bir travma yaratmakla kalmaz, toplumun tamamını derinden etkileyen toplumsal bellek yaraları da oluşturur. Bu yaraları sarmak, İnkar edilen, üzeri örtülen suçları açığa çıkarmak ve bu suçlarla yüzleşip hesaplaşmak İle mümkündür” dedi.

Kayıplar haftası vesilesiyle, kayıpların akıbetleri bulunana kadar mücadele edeceklerini vurgulayan Tepe  “Türkiye, imzalamaktan kaçındığı, Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme’yi imzalasın, onaylasın ve uygulasın. 738.haftamızda çeyrek asırdır süren bir inkar ve cezasızlık dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Tepe’nin ardından kayıp yakını Hanım Tosun konuştu. Tosun konuşmasında şunları belirtti:

“Yine Mayıs ayındayız. Biliyorsunuz kayıplar haftasındayız. Ben kısaca şunu söylemek istiyorum. Bir kayıp yakını olarak bu acıyı bize yaşatanlar bu insanları gözaltında kaybedenler… Nasıl bakanlar çıkıyor diyor ki “Bu onların hakkıdır” diyorsa. Onlar ortaya çıkacaklar bizim ne kadar haklı olduğunu ne kadar yasal bir mücadele olduğunu çok iyi anlayacaklar. Bize diyecekler ki sizden özür diliyoruz ihmal ettik diyecekler. Onlar bize hesap verene kadar asla ve asla Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz kimse bunu bizden beklemesin”

Hakikat ve adalet mücadelesi evrensel bir mücadeledir

Tosun’un ardından İran ve Lübnanlı kayıp yakınları konuştu. İlk olarak İran’dan Shadi Sadr yaptığı konuşmada Cumartesi Anneleri’nin mücadelesinin İran’da ki aileleri de ilham verdiğini belirtti. İran’daki ailelerin de tıpkı Cumartesi Anneleri gibi on yıllardır kayıpları için mücadele verdiğini söyleyen Sadr “İran’daki aileler de tıpkı sizin gibi on yıllardır mücadele veriyor. Yine bizim ailelerimizde sizin gibi aynı süre boyunca baskı, şiddet ve tutuklama dışında bir şey elde edemediler” dedi. Yine de bu mücadelede yalnız olmadıklarını vurgulayan Sadr “Hakikat ve adalet mücadelesi evrensel bir mücadeledir. Söz veriyorum ki nereye gidersek gidelim sizin sesinizin yankısı olacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Sadr’ın ardından Lübnan’dan Mona Nasreddin seslendi. Nasreddin de Lübnan’da kayıplar için mücadele eden bir oluşumun üyesi olduğunu belirtti. Cumartesi Anneler’i gibi Lübnan’daki kayıp yakınlarının da aynı acıları paylaştığını vurgulayan Nasreddin “Aynı acılar gibi şüphesiz aynı kararlılığı da paylaşıyorsunuz. Yakınlarınızın başına ne geldiğini öğrenmek sizin en temel hakkınız. Az önce anneler konuşurken anlamasam da bir tek hakkı anladım. Hak doğru demektir” dedi. Dünyanın birçok yerinde benzer acıların da olduğunu vurgulayan Nasreddin “Şüphesiz ki dünyanın hiçbir yerinde bu davalar kendiliğinden çözülmedi, mücadeleyle çözüldü. Size söz veriyorum ki Lübnan’a döndüğüm zaman oradaki annelere sizin mücadelenizi anlatacağım” diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Ahmet Tekin kimdir?

29 yaşındaki biri henüz doğmamış beş çocuk babası Ahmet Tekin Lice Yıldız mezrasında yaşıyordu. 1994 yılının Mayıs ayında Diyarbakır’dan Lice’ye gitmek üzere yola çıktı. Bindiği otobüs Sarnap Köyü yakınlarında askeri bir panzer tarafından durduruldu. Askerler Ahmet Tekin’i otobüsten indirip gözaltına aldıktan sonra sürücü ve yolculara “Siz gidin Ahmet bizim misafirimiz olacak” dedi.

Olayı duyan anne Kıymet Tekin oğlunu sormak için Lice Jandarma Komutanlığı’na gitti. Orada Ahmet’i gözleri bağlı bir biçimde askerlerin arasında gördü. Ayrıca onu gözaltına alındıktan sonra Lice Jandarma Komutanlığı’nda gören tanıklar da vardı.

Ancak Ahmet Tekin’in gözaltına alındığı bugüne kadar inkar edildi. Ailenin tüm başvurulan sonuçsuz kaldı. Olayı aydınlatacak etkin bir soruşturma ve kovuşturma faaliyeti yürütülmedi. Ahmet Tekin’in akıbeti karanlıkta bırakıldı ve onu kaybedenler cezasızlıkla korundu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu