Başta faşist TC devletine bağlı çeteler olmak üzere birçok çete grubu, Rojava’da sivillere yönelik kaçırma eylemlerine devam ediyor.
TC işgali altındaki bölgelerde insan kaçırmalar daha yoğun yaşanırken Özerk Yönetime bağlı bölgelerde de çeteler, sivilleri kaçırarak katlediyor, organlarını satıyor, fidye ya da siyasi tehdit aracı olarak kullanıyor.
İnsan kaçırmalarda özellikle kadınların hedef alındığını söyleyen Tabur komutanlarından Talin Muradyan “Herkesin hatırlayacağı gibi geçtiğimiz Ocak’ta Til Şeyir Beldesi’nin Meclis Eşbaşkanı Seda Feysel El Hermas ve yardımcısı Hind Letif El Xidar, DAEŞ çeteleri tarafından Haseke’de kaçırılmış ve katledilmişti. Yine Serêkanîye’nin işgal edildiği dönemde Hevrîn Xelef, Türk devletinin özel istihbarat çalışmaları ile çeteler tarafından katledilmişti. Tanınan, güvenilen ve sevilen kadınların bu şekilde hedef alınması sıradan bir şekilde ele alınamaz. Siyasetçi kadınların hedef seçilmesindeki amaç kadın özgürlüğünün ortadan kaldırılmak istenmesidir. Türk devleti ve çeteleri değişmeyen geleneğini ve işgal saldırılarını sürdürüyor. Biz de bu saldırılara karşı kadınların hem kendi özsavunmalarını alabilecekleri bir konuma gelmelerini hem de işgal ve talana karşı topraklarını savunabilmelerini istiyoruz” şeklinde konuştu.
Temel silah eğitimine katılan Ermeni Sosyal Meclisi’nden bir kadın ise bu eğitimlerin önemli olduğuna dikkat çekerken “Biz daha önce büyük bir soykırıma uğramış ve özünü kaybetmiş bir halkın çocuklarıyız. Şimdi Rojava devrimi sayesinde yeniden örgütleniyoruz. Unuttuğumuz dilimizi, kimliğimizi yeniden hatırlıyoruz. Bunun karşısında ne Türk devleti ne de çeteleri durmayacaktır. Özgürlüğümüzü istemiyorlar. Ama biz direneceğiz gerekirse silah da kullanacağız. Kendimizi savunmaya hazırlanıyoruz” dedi.
