Güncel

Elazığ’tan tutsaklar: Can güvenliğimizi tehlikeye sokacak tutum ve davranışları var!

Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde kalan tutuklular Kürtçe kitapların “iç güvenlik“ gerekçe gösterilerek kendilerine verilmediğini ve kitap sayısına yine güvenlik bahane edilerek  kotası konulduğunu aktardı.

H. Merkezi: Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde kalan tutuklular yaşadıkları hak ihlallerine dair hazırladıkları raporu gönderdi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’ne aynı içerikte 33 mektup gönderildi.

Mektuplarda, yaşanan ihlaller şöyle sıralandı:

*Cezaevinde Kürtçe roman, hikaye, şiir kitaplarımız verilmiyor. Kürtçe kitaplar için bizlerden  ‘tercüman parası’ isteniyor. Cezaevi yönetimi tarafından ‘iç güvenlik’ gerekçesiyle Kürtçe kitaplar verilmiyor. Bu uygulama ile Kürt diline yönelik özel bir yasak var.

‘Güvenlik’ gerekçesiyle kitap kotası

* Kitap alımında  ‘güvenlik gerekçesi’ kota sınırlaması var. Bununla birlikte ayrıyeten harita niteliği taşıyan Tarih atlası, siyasi, fiziki atlas ve benzeri nitelikte olan kaynaklardan yararlanmamıza izin verilmiyor. Yine içeriye verilen sözlük, dini kitaplar ve müzik kitapları da kota kapsamına alınmıştır.

Gün ışığını göremiyoruz

* Havalandırmalarımız geç saatlerde yapılıyor. Gün ışığını göremiyoruz, sportif faaliyetlerimiz yasak. Onun yanı sıra kurs, hobi gibi gelişimimizi sağlayacak haklarımızın tamamına yasak getirilmiş durumda. Koğuşlarımızda hareketsiz kalmadan kaynaklı arkadaşlarımız da çeşitli rahatsızlıklar oluşmuş durumda.

‘Çıplak aramayı’ kabul etmeyenlere hücre cezası

* Tekli hücrelerde kalan 50’ye yakın arkadaşımız var. Tekli hücrelerde tutulan arkadaşlarımızın bir çoğu yaşlı ve hasta. Bazıları ‘çıplak aramayı’ ret ettiği için hücreye konuluyor. Bir yıldır arkadaşlarımız keyfi şekilde hücrede tutulmaktadır. Psikolojik işkence yanı sıra darp ve kötü muamele yapılmaktadır.

Kelepçeli muayene dayatılıyor

* Ziyaretçilerimizin yanına gidiş, gelişlerde askeri düzen, tekmil dayatılmaktadır. Ailelerimizin yanında hakaretlere, onur kırıcı sözlere maruz kalmaktayız. Ağır hasta tutuklular olmasına rağmen sevkler geç yapılıyor, ‘kelepçeli muayene’ dayatması var. Kürtçe gelen ve gönderdiğimiz mektuplara gerekçesiz olarak el konuluyor. Türkçe yazdığımız veya gelen mektuplar ise aylarca bekletiliyor. Yazdığımız edebi, psikolojik makale ve yazılara el konuluyor. Defterlerimiz de suç unsuru sayacakları birşey olmamasına rağmen alınıyor ve geri verilmiyor.

Can güvenliğimiz yok

* Cezaevi’nde infaz koruma memurlarından oluşan bir ‘A Takımı’ var. Bunlar bizlere her türlü hakarette bulunup, arkadaşlarımızı birçok kez darp ettiler. Can güvenliğimizi tehlikeye sokacak tutum ve davranışları var. Aramalarda, revirde, hastane, telefon, ziyaret, avukat, mahkeme, spor ve diğer alanlara çıkarıldığımızda bu takımın hakaretlerine maruz kalıyoruz. Başımıza ne zaman ne geleceği belli değil. Hukuk dışı tutumlarla karşı karşıyayız.”

Mektupları işleme alan İHD, konuya dair TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na ve Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulundu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu