EkolojiGüncel

“Kanal İstanbul’a değil, depreme bütçe ayrılmalı”

Kanal İstanbul projesine itirazların son günü Çevre ve Şehircilik İstanbul İl Müdürlüğü önünde eylem yapan Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, "Kanala değil, depreme bütçe" dedi. Ardından İl Müdürlüğüne itiraz dilekçeleri verdi.

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, “Kanala değil, depreme bütçe” şiarıyla Beşiktaş’ta bulunan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Kanal İstanbul’a itiraz dilekçelerini verdi.

“Kanala değil, depreme bütçe” pankartının açıldığı eylemde “Ormanıma, suyuma İstanbul’a dokunma”, “Kanalı değil yaşamı savun”, “Sana kanal yaptırmayacağız” sloganları atıldı.

Kanal İstanbul’a itiraz dilekçelerinin verilmesinin son gününde yapılan eylemde konuşan Kemal Doksanyedi, Elazığ depreminde yaşamını yitirenlerin yakınlarını başsağlığı, yaralılara geçmiş olsun dileklerini iletti.

Depremin ensesinde hisseden İstanbul için bilim insanlarının 1 milyon konutun güvenli olmadığını açıkladığını söyleyen Doksanyedi, 100 bini aşkın konutun ise olası depremde yıkılabileceğini öngördüğünü kaydetti.

Doksanyedi, “İnsanlar deprem olduğu için değil, kötü yapılaşmadan dolayı can verirken, evsiz kalırken, bir avuç zengine kar sağlayacak Kanal Projesi’ne değil depreme bütçe ayrılmalıdır” diye belirtti.

Çevre Düzeni Plan’ında yapılan değişikliğe itirazlarının önemli nedenlerinden birisinin nedenleri arasında deprem başlığının oluşturduğunu ifade eden Doksanyedi, “Deprem bilimciler Kanal’ın Marmara ağzının İstanbul depreminden şiddetli bir biçimde etkileneceğini açıkça söylüyor. Plan değişikliği, 3 canlı fay hattının yer aldığı bölgede nüfusu 1 milyona varan bir Yeni Şehir kurulmasını öngörüyor. Bu yerleşim deprem ve tsunami riskinin etkilerini büyüyecektir. Yeni Şehir Projesi katliama davetiyedir” diye konuştu.

Çevresel Etki Değerlendirme Raporuna göre; Küçükçekmece Gölü kıyısındaki Bathenoa Antik Kenti, İstanbul’daki ilk yerleşmelerden biri olan Yarımburgaz Mağaraları gibi kültürel varlıklar Kanal İstanbul projesi tarafından yutulacağını, köylerin ise ortadan kalkacağını, mezarlıkların da yok olacağını söyleyen Doksanyedi, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kamu yararını esas almamaktadır. Yenişehir Planlama Yaklaşımı, bugüne kadar İstanbul için yapılmış bütüncül yaklaşımlı üç ana plana da aykırı olarak; ‘bütüncül’ değil, ‘parçacı/projeci’, koruma-kullanım dengesini gözeten değil, yalnızca kullanan, katılımcı değil, siyasi üst kararlarla, emredici bir yaklaşımdır.

‘Kamu yararını esas almaktan’ ise çok uzaktır. Bu türden plan bütünlüğünü bozucu otonom kararlarla yapılan projeler çevresinde başka yeni yatırım ve yasa dışı yapılaşmaları da tetikleyecek ve kentin kuzeyindeki hassas bölgelerini tahrip edici bir kısır döngüye neden olacaktır.”

Projenin kamu yararına değil zararına olduğunu vurgulayan Doksanyedi, proje birçok uluslararası sözleşmeye de aykırı olduğunu ifade etti.

“Doğanın yok edilmesi maliyetlendirilemez” diyen Doksanyedi, bölgenin tüm yaşamsal kaynakları projeden etkileneceğini, karadeniz’in kıyı coğrafyasının bozulacağı, su fakiri İstanbul’un su kaynaklarının yok olacağını belirtti.

Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu adına konuşan Kemal Doksanyedi konuşmasında şunları kaydetti:

“Kentli hakkını yok sayan, toplumun, gelecek kuşakların ve tüm canlıların yaşam hakkını gasp eden bir projedir:

Kilometrelerce genişlikte bir alanın tüm hassas ekolojik alanları, ormanları, tarım alanları, meraları, su havzaları üzerinde baskı oluşturan bu plan, bölgede yaşayan her bir canlının yaşam alanını daraltan, yaşamsal kaynaklarını elinden alan ve böylelikle yaşam hakkını gasp eden bir niteliği haizdir.

“Biz İstanbullular olarak hukuku ve halkın iradesini tanımayan, doğa ve yaşam düşmanı İstanbul İli Avrupa Yakası Rezerv Yapı Alanı 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği’ne itiraz ediyoruz.

Bu itirazımızı kamu yararını korumak adına bütün Anayasal haklarımızı kullanarak takip edeceğimizi de açıkça belirtiyoruz.”(ETHA)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu