Murat Akgiray’ın yöneticisi olduğu Bimeks’teki işçiler 2016’dan beri ne maaşlarını alabiliyor ne tazminatlarını. İşten çıkarıldıkları tarihten itibaren kıdem tazminatları ve ihbarlarını dahi alamayan işçiler 4 yıldır mücadele ediyor. Ancak mücadeleleri Akgiray’ların“devlet ağına” takılıyor.
Bimeks mağduru bin 500 işçi 22 Haziran günü mücadelelerini bir üst boyuta taşıyarak eylemliliklerine başladılar. Sürece dair konuştuğumuz Bimeks mağduru işçi Mustafa Tuna eylemlerinin sonuç getireceğini söylüyor. “Biz şuan arı kovanına çomak soktuk” diyen Tuna ile, eylemliliklerini ve ilerleyen süreçte ne yapacaklarını konuştuk.
Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
İsmim Mustafa Tuna, Bimeks’te 2007 yılında başlayan maceram, 2013 Kasım’ında Electroworld’den özlük haklarıyla birlikte Bimeks’e geçiş sağlandıktan sonra iş hakkım fes edilene kadar devam etti.O sürecin ardından 2014’e kadar çalıştığım sürede yine sıkıntılar yaşadık.
Electroworld’den arkadaşlarla uğraşmaya başladılar, keza diğer ekipteki arkadaşlarla uğraşmaya başladılar. Son olarak ben de 2014 Kasım’ında iş hakkı feshi oldu. Benim iş hakkı feshinde saçma sapan bir neden belirttiler. Ben de daha sonra işe iade davası açtım. Davayı da kazandım, Yargıtay’dan kesinleşmiş karar var. Tam da o süreçte bunların işyerinde peyderpey uğraşmaları başladı. Daha sonra hakkımız olan parayı alamadık.
Peki toplamda kaç işçi işten çıkarıldı?
Benim iş hakkı feshinden sonra 2017’ye kadar yaklaşık 1500 civarı mağdur işçi var.Bunların çoğu da 6 aylık maaşlarını, kıdem ve ihbarlarını alamayanlar.
Son süreçte Bimeks işçileri olarak direnişe başladınız.Bu süreç ile ilgili ne söylemek istersiniz?
Biz şu anda Umut-Sen ile birlikte hareket ediyoruz. Daha öncesinde ise “Patronların Ensesindeyiz” diye bir platform vardı, ilk onlarla konuştuk. Hem o platformla bir şey yapamadık, hem de o süreçte bizim arkadaşlarla ilgili problem vardı.Yani etkili bir girişim yapamadık açıkçası.
Bir deBimeks’in yönetiminde bulunan Aktaylar ve bunların devlet nezdinde tanıdıkları, çevreleri bunlardan dolayı çekinen insanlarda oldu, kendini geri plana atanlar oldu. Ancak Umut-Sen’le devam ettiğimiz süreçte bana göre bir ilerleme var gibi görünüyor. Çünkü ben İstanbul’daki hem Özyeğin Üniversitesi’ndeki eyleme hem de Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eyleme katıldım. Açıkçası bu eylemler ile birlikte sesimiz çıkmaya başladı. Eylemlerdeki katılımı arttırabilirsek bana göre başarabileceğiz.
Aslında buradaki ana amacımız alacaklarımızı almaktan ziyade bu ailenin ticari faaliyetlerine son vermesini sağlamak. Hatta aile ile ilgili şöyle bir şey söyleyeceğim; Youtube’da bu aileden Murat Akgiray’ın bir konuşması var.“Kariyer zirvesi” diye bir yerde 2011 veya 2012 olması lazım. Eğer o videoyu izlerseniz bu insanların ne kadar aşağılık olduğunu görürsünüz. Videoda adam, kendi kariyerini anlatıyor ama baktığınız zaman ne kadar şirket batırdığını ne kadar insanı mağdur ettiğini görebiliyorsunuz.
Mağdur arkadaşlarımıza da şunu söylüyorum; işte bunlar böyle insanlar, şu an bizim gittiğimiz yol doğru yoldur, hakkımız olan budur. Zaten Bimeks işçileri bunların umurunda değil.
Gerek Murat Akgiray’ın, gerek Vedat Akgiray’ın, gerek de Ahmet Akgiray’ın. Ancak şu anda deyim yerinde ise arı kovanına çomak soktuğumuz için tedirginler. Hatta Özyeğin Üniversitesi önündeki eylemden önce, üniversite yönetimi Umut-Sen’den Başaran’ı arayıp “kardeşim bizi bu işe ne karıştırıyorsunuz” dediğini biliyoruz. Bu da demek oluyor ki artık bizden ürkmeye başladılar.
Aynı gün içerisinde 3 eylem yaptınız. O eylemlere dair ne söylemek istersiniz?
Evet, ilk eylem Özyeğin Üniversitesi’nde oldu akabinde Boğaziçi Üniversitesi’ne geçtik. Keza Ankara’da da bir arkadaşımız eylem yaptı. Ankara’da tek başına eylem yapan arkadaşı da tebrik ediyoruz, o kadar eylem çağrısı yapıldı ancak kimse gelmedi. O ise tek başına da olsa eylemi gerçekleştirdi. Yani arkadaşımız onlara karşı “ben buradayım” diyebiliyor, eyleminin ve davasının arkasında duruyor, ki en güzeli de budur.
Peki bu şirketin konkordato etmesi ancak batık hale gelmesi gibi bir durum söz konusu bunun aslı nedir?
Bu şirketin konkordato ettiği ilan edildi ancak bu yalan. Bimeks’in iflas olarak gösterilmesininasıl nedeni de borsada yaptıkları hileleri. Aslındabunlar 2021 yılını bekliyorlar, ki zamanaşımı olsun. Çünkü konkordato talepleri karşılanmadı. Amaçları da yabancı yatırımcıların bunların hisselerini almalarıdır.
Peki sizin işe iade davası ne durumda şu an?
Benim işe iade davamın sonuçlanması yaklaşık iki buçuk üç yıl sürdü. Yok ohakim değişti, yok şu değişti, bu değişti derkenbir yılda bitirilmesi gereken dava üç yıla sarktı ve nihayetinde ise iade davasını kazandım.
Peki son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Dediğimiz gibi ilk olarak yasal haklarımızı, alacaklarımızı almak istiyoruz. Ancak esas amacımız bu adamların ticari faaliyetlerine her alanda son vermek. Çünkü bu insanlar ticari hayatları boyunca birçok şirket batırıp birçok insanın hakkına yemişler.
Bundan önce kurdukları şirketler ve iştirakçı olduğu evlerle yeni birçok insanı mağdur ettiler. Ve Aslında biz de bu mağdur ettikleri insanlara da dokunuyoruz. Ve bu mücadelenin ardından ne üniversitede profesörlük yapabilsinler, ne de iş yapabilsinler. Çektirdikleri bu kadar acıları kendileri de çeksinler istiyoruz.
