GüncelMakaleler

SÖYLEŞİ | Gergerlioğlu: “Biz inanıyoruz ki toplumun her kesimi maruz kaldığımız bu hukuksuzluğu da görüyor”

HDP’li vekillere getirilen fezlekeler ve parti kapatma tartışmaları gündemde yer almaya devam ediyor. Biz de Özgür Gelecek gazetesi olarak HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ile süreci konuştuk.

AKP-MHP iktidarının Halkların Demokratik Partisi (HDP)’ne yönelik siyasi soykırım operasyonları hız kesmeden devam ediyor.

İç politikasındaki çıkmazlarını HDP üzerinden devam ettirdiği Kürt düşmanlığı ve nefret politikasıyla aşmaya çalışan iktidar, bu saldırılarla bir sonuç almayı umuyor. Bunlarla birlikte HDP’li vekillere getirilen fezlekeler ve parti kapatma tartışmaları gündemde yer almaya devam ediyor.

Biz de Özgür Gelecek gazetesi olarak HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ile süreci konuştuk.

Öncelikle HDP’ye dönük özelikle son dönemde siyasi iktidarın yoğun gözaltı, tutuklama ve baskısı söz konusu. HDP kapatılmadan fiilen işlemez duruma getirilmeye çalışılıyor. Siz partinize dönük artan saldırıları nasıl değerlendiriyorsunuz, partinize dönük artan saldırılar neye işaret ediyor?

“Partimize yönelik artan baskılar çaresiz bir yöneliş. Boş bir çaba. Türkiye’de Kürt meselesi adil bir şekilde, insan haklarına uygun bir şekilde çözülmedikten sonra, istenildiği kadar askeri yöntemler, parti kapatmalar, vekilliği düşürmeler hayata geçirilsin bunlar boşuna çabalardır. HDP’nin seçmeni partisinin arkasındadır. Ve  bu girişimler siyaset alanını daraltmayı hedeflemektedir. Buradan herhangi bir çıkış yolu yoktur, ancak faşizan iktidarın toplumun oylarını almak için tezgahladığı bir çabanın ürünüdür. Bana göre onlar için boş yere vakit kaybıdır.”

Sizde son Garê operasyonu ve çıplak arama sonrasında hedef gösterildiniz. Hemen ardından daha önce paylaştığınız bir link üzerinden örgüt propagandası yaptığınız iddiası ile Yargıtay’daki cezanız onaylandı. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz, siyasi iktidar kendi başarısızlığını  sizden çıkarıyor diyebilir miyiz?

Siyasi iktidar açığa çıkardığımız tüm haksızlıklar için bize başından beri diş biliyordu. Cezaevindeki sorunlar, işkenceler, insan kaçırmalar, çıplak aramalar ve son olarak Garê operasyonundaki büyük başarısızlık nedeniyle bu diş bileme arttı ve bize bir ceza verme niyetine dönüştü. İki buçuk senedir meclisdeyim ve görüyorum tabii.

Bunu da bir bahane haline getirerek, daha önceki bir davamı öne sürdüler.

Davamda ise çok çürük delillerle ceza verildi ancak normal şartlarda Yargıtay’da bozulması gerekiyordu ama bir Yargıtay üyesinin nitelikli itirazına rağmen 4 üyenin oyuyla cezam kabul edildi.

Tabii ki bu da tamamen siyasi bir karardır. Çünkü çokça uydurma bir delille zorlama bir şekilde verilen bir karardır. Ceza verilecek herhangi bir durum yoktu ama ceza isteyen bu dört üye belli ki hukuka göre değil siyasete göre karar vermişti. Biz de bu konuda gerçeğin apaçık ortaya çıktığını görüyoruz.

Biz inanıyoruz ki toplumun her kesimi maruz kaldığımız bu hukuksuzluğu da görüyor.

9 HDP’li milletvekili hakkında dokunulmazlıklarının kaldırılması talebi ile fezleke düzenlendi. Siyasi iktidarın çeşitli yöneticileri tarafından önce hedef gösterme ardından soruşturma furyası başlıyor. Siz nasıl bir değerlendirme yaparsınız?

İktidar, elinden gelen her yolla HDP’yi cezalandırmaya çalışıyor. Gelen binden fazla fezlekenin yüzde 95’i HDP’li milletvekillerine geliyor. ‘Niye konuşmadın’, ‘Niye susarak terör örgütü propagandası yaptın’, ‘Neden Selahattin Demirtaş dedin’ gibi saçma sapan suçlamalarla siyasetçilerimiz korkutulmaya çalışılıyor.

Ve sürekli bir fezleke yağmuru altında tutuluyoruz. Bu çabaların tamamı gözdağı verme amaçlıdır. Tabii ki bu saldırılarla bize oy veren kitleyi de cezalandırmak amacını taşıyorlar.

Çünkü biz bize oy veren milletin vekiliyiz. Onları temsilen buraya geldik. Ama gelin görün ki uyduruk ithamlarla karşılaşıyoruz, fezlekelerle karşılaşıyoruz, vekilliklerimiz düşürülmeye çalışılıyor. Yani esasta milletin iradesine de darbe vurulmaya çalışılıyor. Zaten daha öncesinde KHK’li oldu diye mazbatalarımız verilmedi, belediyelerimize kayyumlar atandı darbelerle.

Şimdi de milletvekilliklerimiz gasp edilmeye çalışılıyor. Bu şekilde de susup oturmamız isteniyor. Evet bu yeni bir hadise de değil, yıllardır karşılaşıyoruz bunlarla.

Ama bilmeliler ki bu beyhude bir çaba.

Son olarak öncelikle partinize, size ve mücadele eden tüm politik öznelerine dönük bu saldırılara karşı neler yapmak gerekir, buna nasıl bir karşı koyuş örgütlenmek gerekir, kamuoyuna sizin nasıl bir çağrınız olur?

Öncelikle şunu söyleyeyim, buna karşı geniş bir kamuoyu oluşturmak gerekiyor. Dar bir çıkmaz sokakta kalmamak gerekiyor. Konuyu toplumun her bir farklı kesimine götürebilmek gerekiyor.

Kutuplaştırma tuzağına da düşmemek lazım. Çirkin üsluplu siyasetçilere aynı şekilde cevap vererek onlarla aynı çuvala girmekten, onlarla aynı şeye hizmet etmekten kaçınılmalı.

Toplumun her kesimine gidilmeli çünkü ağır ekonomik sıkıntılar var, esnaf çok sıkıntılı, işçi çok sıkıntılı. Bu sıkıntıdaki tüm herkesin yani esnafın, işçinin, köylünün dertleri dinlenmeli ve birebir temas sağlanmalı.

Ve bunlar yapılırsa sanırım iktidarın bu nobran politikaları yenilebilir. İktidar kendisi gibi kutuplaştırmayı sağlayan bir yol arayışı içinde ancak bununla varılacak bir yer olmadığı apaçık ortada.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu