GüncelManşet

“Sadece Yayınlar Değil, Eşyalar da Alınmıyor”

İstanbul: Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 10 Kasım 2014 tarihli 172740 sayı numaralı emriyle hapishanelerde süreli yayınların posta yoluyla ya da ziyaretçilerden alımının Bakanlık tarafından yasaklanmasının üzerine bir araya gelen özgür basın çalışanları, durumu protesto etmeye devam ediyor.

Bakırköy Kadın, Sincan Kadın, Kandıra F Tipi, Tekirdağ F Tipi, Bafra T Tipi, Kırıkkale-Hacılar F Tipi, Kandıra 2 No’lu F Tipi ve Kalkandere hapishanelerinde bu yasak uygulanırken; İstanbul ve Amed’de, aynı şehirden geldiği gerekçesiyle kargolar, tutsaklara gönderilen eşyalar alınmamaya başlandı.

Atılım, Barikat, Demokratik Modernite, Halkın Günlüğü, Halkın Sesi, Kaldıraç, Kızıl Bayrak, Meydan, Mücadele Birliği, Özgür Gelecek, Özgür Halk, Proleter Devrimci Duruş, Siyaset, Türkiye Gerçeği, Yarın gazeteleri ve dergileri; Bakırköy Kadın Hapishanesi önünde bir basın açıklaması ile bu keyfi uygulamayı protesto etti.

İHD ve Gelecek Gazetesi’nin de katılarak destek verdiği eylemde itle adına basın metnini Sevil Doğan okudu. Doğan açıklamada, bu yasaklarla tecrit ve tretmanın yoğunlaştırılmasının amaçlandığını belirtirken, sözlerine şöyle devam etti: “Ancak bu saldırıyı sadece bununla sınırlandırmamak gerekir. Gezi İsyanı’yla başlayıp, yolsuzluk protestoları, Berkin’imizin yaşamını yitirmesi, Soma katliamı, Kobane Serhildanı derken yükselen toplumsal muhalefete set olmak için kapsamlı bir “iç güvenlik paketi” hazırlayan devletin “güvenliği” sağlamak için ilk olarak hapishanelerden başlaması ilk kez yaşanan bir durum değildir”.

Amaçlananın; hapishaneleri; hem devrimci, demokrat, ilerici tüm kesimleri teslim ve denetim altına almak olduğunu ancak bunun başarılamadığını söyleyen Doğan, “Hem buradan kendi sömürücü ve zalim sistemleriyle “uyumlu” bir toplum modeli yaratmak hem de toplumsal bir cezalandırma sistemi kurmak için kullanan egemenlerin ilk adımı buradaki yasaklamalarla atıyor olması şaşırtıcı değildir” dedi.

“Halkın öfkesini ve mücadelesini engelleyemeyecekler”

Sevil Doğan, tutsakların dış dünyayla, toplumla, devrim ve demokrasi mücadelesi ile bağlarını koparılamadığını da eklerken “F Tiplerinin duvarlarını ne kadar yükseltirlerse yükseltsinler, Gezi İsyanı’nda “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” diyen milyonların coşkusunun tutsakların hücrelerine girmesine engel olabilmiş değiller. Soma’nın acısını, Ortadoğu’nun umudu haline gelen YPG ve YPJ’nin Kobane’de verdiği savaşın sıcaklığını hissetmelerine ve Kobane için ayaklanan yüz binlerin serhildan zılgıtlarını duymalarına engel olabilmiş değiller” sözleriyle; tutsakların, halkın mücadelesiyle bütünleştiğini vurguladı.

Son olarak Doğan, mücadeleye devam edeceklerini söyleyerek “Bugün burada hapishanelerde tutsaklara yöneltilen tecrit ve tretman uygulamalarına ve bizlere sansüre izin vermeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz. Bu uygulamalar son bulana kadar da her hafta burada olmaya devam edeceğiz” sözleriyle açıklamayı sonlandırdı.

“Tecridi, sansürü dayanışma kıracak”, “Yaşasın devrimci dayanışma”, “İçerde, dışarıda hücreleri parçala” sloganlarının atıldığı eylem, daha sonra kitle tarafından sonlandırıldı.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu