Güncel

“İstediğiniz o cehenneme girmeyeceğiz”

İstanbul: Kayıplarının akıbetinin açıklanması ve sorumluların yargılanması için her hafta Cumartesi günü Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen Cumartesi anneleri  540. haftada bir araya geldi. “Failler belli, kayıplar nerede?” yazılı pankart açan Cumartesi Anneleri, kayıplarının fotoğrafları ve adalet arayışlarının simgesi hale gelen kırmızı karanfilleri taşıdı.

Cumartesi anneleri bu hafta kendileri ile birlikte ilk günden buyana beraber olan Rabia Sargıç’ı andı. Cumartesi eylemlerinin ilk gününden beri kararlılıkla yerini alan Rabia Sargıç Van’da geçirdiği trafik kazası nedeniyle hayatını kaybetti. Sargıç’ı anan aileler onun şahsında taziye dileklerini iletilr. Ve Sargıç’a mücadelesinin süreceği sözü verdiler. Eyleme HDP İstanbul Milletvekili Perin Buldan’da katılarak destek verdi.

Eylemde ilk sözü 1995’de gözaltına katledilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, “Rabia annemizi, bir trafik kazasında kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. O hep mücadelenin içindeydi bizler de kayıplarımızı bulana kadar mücadele edeceğiz. Abdurrahim ve Büşra katledildiklerinde aynı yaştalardı, onları katleden zihniyette aynıydı” dedi.

1995’de gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, “Bizler gençler ölmesin dedikçe gençlerimiz katlediliyor. Her sabah ölümlere uyanıyoruz. Yeter artık bu ölümler son bulsun. Kendi siyasetine, sarayına gençleri kurban ediyor. Türkler de buna bir dur desin evlatlarını saraylara kurban etmesin” dedi.

Nezir Çakar’ın annesi Şeker Çakar ise “Doymadınız mı bu savaşa bizim acımız yeter. Bombalarınız neye yarıyor acılarımızdan başka” dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan ise yaşanan savaşın annelerin vereceği mücadele ile son bulacağını kaydederek, artık ölümlerin son bulması gerektiğini vurguladı. Habur Sınır Kapısı’nda bekletilen 13 YPJ/ YPG’lilerin cenazesine değinen Pervin, “Bu yaşananlar insanlık dramıdır. Orada gene anneler ağlıyor çocuklarını istediklerini toprağa defnedemiyor. Bir kez daha söylüyoruz bu vicdansızlığı kabul etmiyoruz” diye belirtti.

Bu haftaki eylemde aileler gözaltında kaybedilen  Abdurrahim Demir’in akıbetini sordu.eylemde Abdurrahim Demir’in yeğeni “Ben buraya yatalak olan babaannem için geldim. Babam sürekli geliyordu ama biz amcamı bulmayı hep rüyalarımızda görüyoruz artık bu rüya olmaktan çıksın onu mezarını görsek bize yeter” diyerek tepkisini dile getirdi.

Yapılan konuşmaların ardından aileler adına açıklamayı  Nimet Tanrıkulu, Abdurrahim Demir’in kaybediliş öyküsünü anlatarak söze başlayan demir, “Görgü tanıkları Abdurrahim Demir’in 1995’de Mardin Ömerli’deki evinden Adana’daki akrabalarının yanına gitmek için yola çıktığını, yolda iken otobüsten indirip Şavalet Jandarma Karakolu’na götürüldüğünü söyledi. Fakat karakolda Abdurrahim’in orada olmadığı söylendi. Ailenin yaptığı tüm girişimlerde sonuçsuz kaldı” dedi. Türk devletine seslenen Tanrıkulu, “Evlatlarımızı yaşatmayan bir vatan istemiyoruz. Evlatlarımızın ölümünü doğallaştıran söylemleri istemiyoruz. Katliamlarla, infazlarla rehin alınan ölülerle baskı ve şiddete bizi çekmek istediğinizi cehennemi kabul etmiyoruz” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu