Güncel

Suruç için 500 gündür yinelenen talep: “Adalet”

İstanbul: Suruç Katliamı’nın 500’üncü gününde (1 Aralık) Suruç Aileleri İnisiyatifi, “Adaleti haykırmak için yan yana geldik” diyerek İnsan Hakları Derneği’nde basın toplantısı düzenledi. 

Suruç Katliamı’nın üzerinden geçen 500 günün ardından Suruç Aileleri inisiyatifi, Suruç için Adalet Platformu ve ESP yöneticilerinin arasında bulunduğu basın toplantısında “Suruç için adalet, herkes için adalet” talebini yeniledi.

Suruç gazilerinden Özgen Sadet, Suruç katliamında katledilen 33 düş yolcusunun mücadelelerini başta yoldaşları olarak sürdüklerini belirterek, katliamın ardından dava dosyasına getirilen “gizlilik kararı”nın, faillerin saklanması için getirildiğini ifade etti. Suruç katliamına getirilen “gizlilik kararı”nın 10 Ekim Ankara katliamında hükmünü yitirdiğini söyleyen Sadet, IŞİD çetelerinin sınır hattını nasıl kullandıklarının ortada olduğunu ve devlet ile olan kirli işbirliklerinin ortaya çıktığını vurguladı.

 

“Adalete, eşitliğe, özgürlüğe inananlarımızın bizden aldılar”

Sadet’in ardından basın açıklamasını şehit yakını Sultan Yıldız okudu. Yıldız, “Bugün 500. Günü. 500 gün önce umutlarını neşelerini Kobanê’nin yollarıyla buluşturan 33 düş yolcusu tüm dünyanın gözleri önünde katledildi. 500 gün önce bugün tarihte kanlı bir utanç olarak kalacak katliam, il, ilçe Emniyet Müdürlüğü, Valilik, Kaymakamlık, Başbakanlık ve Cumburbaşkanlığın bilgisi dahilinde gerçekleşti” dedi. Suruç katliamının ardından 10 Ekim’de, 4 ayaklı minarenin altında, buzdolaplarında bekletilen bebeklerde, vahşet bodrumlarında ve daha nice yerde katliamların devam ettiğini söyleyen Yıldız, “Adalete, eşitliğe, özgürlüğe inananlarımızın bizden alınışının ardından bizler katliamların aydınlatılması için, adalet için 500 gündür mücadele içerisindeyiz” dedi.

 

3 defa savcı değişti, karar değişmedi

Bu katliama göz yumanların hesap vermesi için yolumuzu defalarca Suruç’a doğrulttuk
Geçtiğimiz hafta dönemin Suruç İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal’ın yargılandığı davanın da görüldüğünü anımsatan Yıldız, katliama göz yuman Yapalıal’ın sadece “görevi kötüye kullanmak” suçundan yargılandığını, ifadesinin ise gizlice alındığını anımsattı.

Yıldız, “Katliamın sorumluları ilk gün olduğu gibi büyük bir özenle korunmaktadır. Ancak bizler 33’lerin aileleri, arkadaşları, yoldaşları ve bu katliamların tanıkları, yaralıları olarak bir kez daha söylüyoruz ki adaletten ve bizlerden kaçamayacaksınız. 33’lerin inançlarını kuşanan bizler, onların ardılları ile beraber adalet mücadelesinde yerimizi çok önce aldık.

Katliamda sorumluluğu bulunan devlet görevlilerinin, Amara’nın çıkışında ambulansların önünü kesenlerin, bu katliama göz yumanların hesap vermesi için yolumuzu defalarca Suruç’a doğrulttuk” diyen Yıldız, gizlilik kararının en büyük engel olarak her defasında karşılarında olduğunu ve 3 defa savcı değişmesine rağmen gizlilik kararının devam ettiğini söyledi.

 

“Davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz”

Suruç İçin Adalet Platformu’ndan avukat Özlem Gümüştaş da yaptığı konuşmada, soruşturma dosyasına ve hukuki sürece ilişkin bilgi verdi. 28 Kasım’da görülen Suruç eski İlçe Emniyet Müdürü Yapalıal’ın davasının 9 Ocak 2017’ye ertelendiğini hatırlatan Gümüştaş, savcının ailelerin görüşme talebini “bana anlatacakları yeni bir şey yok” diyerek reddettiğini söyledi.

Gümüştaş son olarak “Bu katliamı işleyen ve arkasında duranlar, yüzleşmenin engellerini yaratanlar yeni suçlar yaratmaya devam ediyor. OHAL ve KHK süreci adalet arayışımızı tümden ortadan kaldırıyor. OHAL ve KHK’ler, sorumluları yargılamama zırhı olarak kullanılacak önümüzdeki günlerde. Bu bir savaş suçudur. Saray çeteleri 20 Temmuz’dan beri işledikleri tüm suçlar için halklar önünde bedel ödeyecek. Böyle bir tarihsel davayı omuzladık, kamuoyunu da bu davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.

 

“Devlet olmanın yolu insan yaşamına sahip çıkmaktan geçer”

Suruç gazilerinden Çağla Seven “29 yaşındayım, yaşım kadar ameliyat oldum” diye belirtti. Suruç’un cehennemin miladı olduğunu belirten Seven, “Türkiye ekonomisi büyüyor” diyorlar ama büyük bir devlet olmanın yolu insan yaşamına sahip çıkmaktan geçer. Bir davaya bile bir gizlilik kararı veren ülke büyük devlet olma yolunda değildir. Devletin, şayet katliamda payı yoksa adalete sağlamasını bekliyoruz” diye belirtti.

Açıklamada ayrıca Özgen Sadet, Suruç katliamında yaralı kurtulan ve tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren Güneş Erzurumluoğlu’nun tekrar yürüyebilmesi için yeni bir umudun doğduğunu hatırlattı. Bunun için “Güneş’e el ver” yardım kampanyası başlatıldığını belirten Sadet, devletin ise kampanyayı engellemeye çalıştığını kaydetti.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu