Güncel

Mezarlık ve cemevinin bombalanmasına ilişkin soru önergesi!

H. Merkezi: HDP Dersim Milletvekili Edibe Şahin, ’38 katliamında yaşamını yitirenlerin kemiklerinin bulunduğu mezarlık ve cemevinin bombalanmasına ilişkin Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi.

Şahin, 16 Ekim’de valilik kararı ile Dersim-Pülümür karayolunun kapatılmasının ardından bölgede hava destekli operasyonların başladığını hatırlatarak, ardı sıra helikopter ve tanklarla Dersim’in Alacık Köyü Doğancık Mahallesi bölgesinde, ’38 Dersim katliamında katledilenlerin kemiklerinin bulunduğu mezarlık ve içerisindeki cemevinin bombalanarak yerle bir edildiğini hatırlattı.

Bölgeye kimsenin giremediğini, Nazimiye ve Pülümür’e bağlı köylerle iletişimin koptuğunu hatırlatan Şahin, yoğun bombardıman sonucu elektrik direklerinin zarar gördüğünü, elektriklerin kesilmesiyle su pompalama sisteminin de çalışmadığını, halkın saatlerce elektrik ve susuz kaldığını söyledi.

Şahin, Başbakan Davutoğlu’nun şu soruları yanıtlamasını istedi:

“-Dünya üzerinde var olan hiçbir dinde, inanç sisteminde ölüye işkence etmek, mezara zarar vermek ve saygısızlık yapmak yer almazken, mezarların ve inanç yerlerinin bu şekilde yok edilmek istenmesini, tahrip edilmesini ne ile açıklıyorsunuz?

-Mezarlıkların bombalanmasının insanlık dışı bir uygulama olduğu açıkça ortadayken, bu durum Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve özellikle bu sözleşmenin 3. maddesine aykırı değil midir?

-23 Kasım 2011’de dönemin Başbakanı ve şimdi Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, AKP İl başkanları toplantısında, Türkiye kamuoyu önünde, 38 Dersim Katliamı’na yönelik olarak ‘Eğer devlet adına özür dilenecekse, böyle bir literatür varsa ben özür dilerim, diliyorum’ açıklamasında bulunarak Devlet adına özür dilemiştir. 38 Dersim Katliamı’ nda hayatını kaybedenlerin kemiklerinin bulunduğu mezarlığın bombalanması ise Devletin tutarsızlığını gözler önüne sermektedir. Ortaya çıkan bu tutarsızlığı ne ile açıklamaktasınız?

-Valiliğin 19 Ekim tarihli açıklamasında ‘Mezarların doğal yapısına zarar verilmemiştir’ ibaresi yer alırken; karayolunun açılmasıyla mezarlığa giden bölge halkı mezarlığın tamamen tahrip edildiğini görmüş, beyan etmiş ve fotoğraflamıştır. Valiliğin açıklamasının doğruyu yansıtmaması, kamuoyunu yanıltması sebebiyle Valilik hakkında herhangi bir işlem başlatılacak mıdır?

-Mezarlık içerisinde bulunan Cemevi de bombalama sonucu yıkılmıştır. Gezi Direnişi günlerinde bir camide içki içtiği ve camiye ayakkabıyla girdiği iddia edilen kişiler hakkında soruşturma başlatılıp, söz konusu cami imamı görevden alınırken; Alevi yurttaşların ibadethanesi olan Cemevinin bombalanarak yıkılması, açıkça Devlet eliyle mezhepçilik yapıldığının göstergesi değil midir?

-Cemevinin bombalanarak yıkılması aynı zamanda Din ve Vicdan Hürriyetini hükme bağlayan Anayasa’nın 24. Maddesine aykırı hareket etmek değil midir? Bunun hukuki izahı nedir?

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu