Emek

DDSB 5.Eğitim Kampı gerçekleştirildi

Devrimci Demokratik Sendikal Birlik olarak bu yıl 5.sini gerçekleştirdiğimiz kampı,  bir avuç kömür için bir ömür veren Soma Maden işçileri özgülünde bütün iş cinayetlerinde yaşamlarını kaybeden işçilere atfettik.

Yerleşme işleminin ardından kamp bilgilendirme toplantısı yapılarak, zamanımızı planlı ve örgütlü geçirmenin önemi ve ayrıca eğitim zamanlarının nasıl olacağı hususunda bilgilendirmeler yapıldı.

Geçmiş süreç değerlendirilmesi!

Kampın ilk gündemi olan geçmiş süreç değerlendirmesi ile ilgili yapılan sunuma geçilmeden önce Kobanê direnişi selamlanarak; kampın, savaşın, iş cinayetlerinin yaşandığı bir sürece denk geldiği ve sorumluluklarımızın bugünden yarına daha da arttığı vurgulandı ve sunuma geçildi. Katılımcıların birçoğunun söz alarak düşüncelerini ifade ettiği tartışmalarda kurulan cümlelerin uzun, ifadelerin net olması kafa yorma açısından önemliydi.

Tüm eksikliklerine rağmen sürecin olumlu değerlendirildiği söylenebilir. Çünkü kendi içerisine yönelen bir DDSB var bugün. Kıdem Tazminatı ve Asgari Ücret kampanya süreçlerinin merkezi olarak ele alınan ve yapılan işin sonlandırılması ile bağımsız iş yapamama, yaşanan sürece dair politik tavır koyamama noktasındaki güvensizliğin kırılması açısından önemlidir. Çalışmaların sürekliliğinin sağlanamaması ve bir önceki kampta önümüze koyduğumuz yayın ve site konusunda belirli bir yol kat edilememesi eksikliğimiz olarak görülmelidir. Geçmiş sürecin olumlu olarak değerlendirdiğimiz yanını, yaptıklarımız ve yapamadıklarımız üzerinden değerlendirme bizim için ileri bir adımdır. Kendi gücü ölçüsünde problemleri tespit edip yönelmek, çözümleri tartışmak önemli bir adım olarak görülmelidir. Sorumlu davranıp, duyarlılık göstermenin yanında planlı, örgütlü hareket etmenin vurgulanmasıyla ilk tartışma noktalandı.

Her kampta oluşturulan ve özgün çalışmalar yapan kültür sanat komisyonunun organize etmiş olduğu bilgi yarışması, kampın ilk etkinliği oldu. Oldukça öğrendiğimiz yarışmada mantık soruları karşısında sınırlarımızı kesinlikle zorladık. Kültür sanat komisyonu sonraki günlerde film gösterimi ile çalışmalarını sürdürdü.

Kampın ikinci günü, “Sınıfın Genel Durumu” konusu ile başladı. 80 öncesi ve sonrası olarak inceleyebileceğimiz tartışmada işçi sınıfının çalışma düzenindeki değişiklikler, üretimin hangi alanlarda yoğunlaştığı gibi konulara dikkat çekildi. Bugün işkollarının 32’den 20’ye indiği ve işçi sınıfının bölünmesi noktasında ciddi adımların atıldığı ifade edildi. Öncesinde güvencesiz, part time, çağrıyla, parça başı, esnek çalışmanın bugün yasalarla güvence altına alındığı bilinmelidir. Yani bunun adı Taşeron üretim ilişkisidir.

Tartışılan diğer bir konu ise sendikaların durumu. Tarihsel olarak sendikaların ortaya çıkışı ile başlayan sunumda içinde bulunulan sıkıntılar dile getirildi. Sendikaların bugün sınıftan koptuğunu bürokrat bir yapı haline geldiği bilinen ve uzun zamandır zaten tartışılan bir meseledir denilerek bugün burada esas tartışacağımız meselenin bizim ne yapacağımız olduğu belirtildi.

İşçi Sınıfında Örgütlenme!

İşçi sınıfı içerisinde örgütlenme dediğimizde kendimizle kalan bir durumdan çıkılmalı, süreklilik arz eden, yoğunlaşmış, örgütsel işleyiş içerisinde örgüt bütünlüğü olan bir örgütlenme ve çalışma tarzı belirleme noktası önemlidir. Bugün yasalarla desteklenen bölünmüş bir işçi sınıfı içerisinde örgütlenirken kendiliğindenci, sürekliliği olmayan çalışma tarzını aksi pratiklerimizle mahkum etmeliyiz. Kampın bu anlamda oldukça somut tartışmalarla ilerletildiği ve bu durumun da bizlerin yoğunlaşacağımız çalışmaları görmemiz açısından çok öğretici olduğunu belirtmeliyim. Gezi İsyanı’nda oluşturulan forum tarzı tartışma tekniğine bizde kamp süreci boyunca başvurmaya özen gösterdik. Çünkü bu yolla birbirimizden öğreniyorduk.

Kampın diğer önemli bir ayağını da elbette kadınlar oluşturuyor. İşçi sınıfı içerisinde kadın çalışması nedir, nasıl olmalı, biz DDSB olarak bu meseleye dair bir kafa yoruşumuz var mı, bu meseleye dair bir perspektifimizin olmasının ihtiyacı üzerine hazırlanan sunumun ardından yürütülen tartışmalarda dikkat çeken, kadınların iş yerlerinde, evde, sokakta kapsamlı saldırıya maruz kaldığı, kampa katılan kadın arkadaşların vurguladıkları gibi meseleyi kavrayışımızı sorgulamalıyız.

Kendimize yöneldiğimiz, kendimizi, sorumluluklarımızı, yapabildiklerimizi, yapamadıklarımızı ve nedenlerini konuştuğumuz, önümüzdeki sürecin planlamasını yaptığımız kamp DDSB faaliyetinin ilerleyişini hızlandırmak ve sürekliliği sağlanmış bir faaliyetin oluşumu için yapılması gerekenleri tartıştığımız kamp sona erdi. 6. kampa kadarki süreci sorumluluklarımızı bilerek, sürekli bir DDSB çalışması yürütme kararlığıyla ayrıldık kamptan.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu