Güncel

“Aytaç ve Ebru için tüm kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz”

İHD, TİHV ve SES ölüm orucu direnişini sürdüren Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi önünde açıklama gerçekleştirdi

Adil yargılanma talebi ile başlattıkları ölüm orucu direnişinde kritik günlere giren Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için eylemler devam ediyor. Bugün de Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi önünde İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) yaptıkları basın açıklamasıyla tüm kamuoyunu Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için duyarlı olmaya çağırdı.

“Savunmaya Özgürlük Ebru ve Aytaç serbest bırakılsın” pankartının açıldığı eylem de “Aytaç ve Ebru onurumuzdur” sloganı atıldı. Açıklamada ilk söz alan İHD İstanbul Şube eş başkanı Gülseren Yoleri oldu.

Yoleri, “Adil Yargılanma” ihlallerinin Türkiye’de bir hayli fazla olduğunu yargı pratiği “Adil Yargılanma” hakkının ihlali olarak var olduğunu söyleyerek, adalet talebenin ülkede yaşayan herkesin talebi olduğunu vurguladı.

Gülseren Yoleri

Yoleri, “adil yargılanma” talebinin bir talep olarak ileri sürülmeksizin devlet tarafından yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizerek, hem anayasanın hem iç hukukun hem de Türkiye’nin  taraf olduğu uluslararası sözleşmeler adil yargılanma talebinin ve adaletin sağlanması görevini devlete yüklediğini hatırlattı. İnsanlar ‘Ben adil yargılanmak istemiyorum’ dese bile devlet adil yargılanmayı ve adaleti sağlamak zorunda olduğunu söyleyerek şöyle devam etti:

‘Ülkede yargının bağımsız olmadığı konusunda Yargıtay başkanı da hem fikir’

“Anayasa ortada iken iki avukat arkadaşımız, yargı organizasyonun üyesi iki avukat, adil yargılanma ve adalet sağlamak için ölüm orucuna yapmak durumunda kaldılar. Açlık grevi ya da ölüm orucu yapanlar sadece avukatlar değil çok sayıda kişinin adil yargılanma ve adalet talebi ile bu haklarını dile getirmeye çalıştıklarını da biliyoruz. Ama iki hukuk insanın ölüm orucuna başvuruda bulunmak zorunda kalması hepimizin yeniden tabloyu sorgulamak zorunda bırakılıyor. Bu ülke de yargının bağımsız olmadığı konusunda Yargıtay başkanları bile hem fikir. Ülkede çözülmesi gereken pek çok sorun var. Hak ihlalleri yaşanıyor ve bu sorunların çözülmesi noktasında, çözücü rolü oynayacak siyasi iktidar ve devlettir. Biz bu yaklaşımı görmek istiyoruz.”

Yoleri ardından konuşan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) adına Ümit Efe konuştu. Avukatların adil yargılanma talebinin sağlanmasına yönelik mücadele etmekten avukatların sesi olmaktan vazgeçmeyeceklerini ifade etti.

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) adına Erdal Güzel ise, son yıllarda adil yargılanma talebi için hapishanelerde açlık grevi ya da ölüm orucu eylemlerinin arttığını dile getirerek sağlık emekçileri olarak bu eylemleri takip ediyoruz. Güzel, “Bu insanların temel talebi adalettir. Ülke öyle bir duruma geldi ki insanlar adaleti sağlamak için kendi bedenlerini ölüme yatırarak çözüm bulmaya çalıyor” diyerek bu eylemler ile sistemin ne kadar kilitlendiği, duyarsız olduğu, adalet kavramının Türkiye ve hapishane gerçekliğinden koltuğunun bir göstergesi olduğunun altını çizdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu