Manşet

Gezi Tutsaklarıyla Dayanışmaya:“Ben de oradaydım”

H. Merkezi: “Artık sadece İstanbul’dan, Ankara’dan, Mersin’den, İzmir’den değil, dünyanın dört bir yanından ve Lice’den sesleniyoruz” diyen Taksim Dayanışması, tüm direnişçileri 1 Temmuz günü Çağlayan Adliyesi’ne çağırıyor. Direnişe yönelik gözaltı ve tutuklama terörüne karşı “Buradayız, Gezi parkı eylemlerinin tüm sorumluluğunu üstleniyoruz” denecek!

Gezi direnişi boyunca 5 kişiyi katleden devlet, katilleri korurken, başlattığı “cadı avı” ile direnişçileri gözaltına alıyor ve tutukluyor. (30 Haziran itibariyle) Aralarında 13 Partizan ve YDG okuru ile 2 Özgür Gelecek muhabirinin de bulunduğu 104 kişinin tutuklandığı bu süreçte görünen o ki operasyonlarla “cadı avı” sürdürülecek.

 

İhbar ve suç duyurusu eylemi

Bu tutuklama terörüne karşı ilk olarak polis kurşunuyla katledilen Ethem Sarısülük’ün ailesinin çağrısıyla Ankara’da aileler “Ben de oradaydım. Beni de al!” şiarıyla kendilerini ihbar ettiler.

Bu eyleme İstanbul da ses verdi.

1 Temmuz’a Çağlayan Adliyesine çağrı yapan Taksim Dayanışması, “Buradayız, Gezi parkı eylemlerinin tüm sorumluluğunu üstleniyoruz” diyerek kendini ihbar edecek ve Gezi direnişi boyunca halka uygulanan şiddetin, ölümlerin sorumlusu olan Başbakan R. T. Erdoğan ve İçişleri Bakanı Muammer Güler başta olmak üzere tüm sorumluların yargılanması için suç duyurusunda bulunacak.

 

Tarih: 1 Temmuz Pazartesi

Yer: Çağlayan Adliyesi, C Kapısı

Saat: 12.30

 

Eyleme katılacakların dikkatine!

Eyleme katılacak olanlar için Taksim Dayanışması tarafından yayınlanan dilekçe aşağıdadır. Eyleme katılacak olanların bu metni bir A4’e çıktı almaları ve doldurarak Çağlayan Adliyesi’ne gelmeleri gerekmektedir:

 

 

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

 

27 Mayıs 2013 tarihinde saat 22.00 sularında Taksim Gezi Parkı’nın fiilen yıkılması girişimi sonrası yaşanılan toplumsal duyarlılık karşısında hükümetin izlediği polis şiddeti nedeniyle başta Taksim İstanbul olmak üzere bütün yurtta, yurttaşlar demokratik tepkilerini gösterdiler, göstermeyi sürdürüyorlar.

Gerçekleşen tüm demokratik eylemler aşağıdaki taleplerle gerçekleştirilmiştir:

1) Gezi Parkı, Park olarak kalmalıdır. Taksim Gezi Parkına Topçu Kışlası adı altında ya da başka herhangi bir yapılaşma olmayacağını, projenin iptal edildiğine dair resmi bir açıklamanın yapılmasını, Atatürk Kültür Merkezinin yıkılmasına ilişkin girişimlerin durdurulması,

2) Taksim Gezi Parkı’ndaki yıkıma karşı direnişten başlayarak halkın en temel demokratik hak kullanımını engelleyen, şiddetle bastırma emrini veren, bu emri uygulatan ve uygulayan, binlerce, insanın yaralanmasına, üç yurttaşımızın ölmesine neden olan sorumlular, başta İstanbul, Ankara, Hatay ve Adana Valileri ve Emniyet Müdürleri olmak üzere tüm sorumlular hakkında soruşturma başlatılması ve yaptırım uygulanması; gaz bombası ve benzeri materyallerin kullanılmasının yasaklanması,

3) Ülkenin dört bir yanında direnişe katıldığı için gözaltına alınan yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını, haklarında hiçbir soruşturma açılmayacağına ilişkin açıklama yapılması,

4) Başta 1 Mayıs alanı Taksim ve Kızılay başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarımızda, kamusal alanlarımızda toplantı, gösteri, eylem yasaklarına ve fiili engellemelere son verilmesini; ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması

Başka bir söyleyişle, yukarıdaki talepleri savunduğu için Savcılığınızın Taksim Gezi Parkı ile ilgili olarak eylemlere katılan, anılan eylemleri sosyal medya üzerinden duyuran aramızdan arkadaşlarımızı çeşitli gerekçelerle soruşturmanızı, adli kontrol hükümlerine tabi kılmanızı ya da tutuklamanızı hukuki bir mesele olarak görmek mümkün değildir.

27 Mayıs 2013 tarihinden bugüne kadar Taksim Gezi Parkı ile ilgili tüm eylemlere katılmış, Gezi Parkı’nda nöbet tutmuş bir yurttaş olarak Taksim Dayanışması’nın aşağıdaki taleplerinin ısrarlı bir takipçisi olduğumu bilginize sunmak isterim.

Cumhuriyet Savcılığının; 27 Mayıs 2013 tarihinden bu yana yaşanan sistematik polis şiddeti ve işkence yasağına aykırı eylem ve işlemlerin başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve içişleri Bakanı Muammer Güler olmak üzere tüm sorumluları ile ilgili etkin bir soruşturma yapmasının ve sorumluların ivedilikle yargı önüne çıkarması gerektiği kuşkusuzdur.

Açıklanan tüm bu nedenlerle; Taksim Meydanı ve Taksim Gezi Parkı ile ilgili eylemlerin ve nöbetlerin tüm ahlaki, siyasal, tarihsel ve hukuki sorumluluğunu üstlendiğimi Savcılığınızın bilgisine sunarım.

 

Saygılarımla.

 

Ad:

 

Soyad:

 

T.C Kimlik No:

 

Adres:

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu