Güncel

104 kişi için birçok merkezde eylem ve etkinliklerle anılıyor

10 Ekim Katliamı’nda yaşamını yitirenler Türkiye ve Kürdistan'da yapılan eylem ve etkinliklerle anıldı. 

“Emek, Barış, Demokrasi Mitingi” için 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Garı Meydanı’nda binlerce kişinin buluştuğu esnada DAİŞ’in gerçekleştirdiği bombalı saldırıda yaşamını yitiren 104 kişi, birçok kentte düzenlenen etkinlikle anıldı.

İSTANBUL

10 Ekim Katliamı’da yaşamını yitirenler İstanbul’da mezarları başında anıldı.

Üsküdar’da bulunan Karacaahmet Mezarlığı’nda anılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski üyesi ve milletvekili adayı Meltem Kübra Mollaoğlu’nun anma etkinliğine ailesi ve siyasetçiler katıldı. Mollaoğlu için dualar okunurken, mezarına ise çiçekler ekildi. Mollaoğlu’nun annesi ise kızı başta olmak üzere katledilen 104 kişinin faillerinin tam anlamıyla yargılanmadığını ifade etti.

HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Koray Türkay ise “Suruç ve Ankara Katliamı çok iyi biliyoruz ki, ‘400 sandalye verin bu iş huzur içinde çözülsün’ tehdidiyle birlikte gelen saldırılardır. Ve hiçbirimiz bu katliam faillerini, katliama yol açanları asla unutmadık, unutmayacağız” şeklinde konuştu.

Katliamda yaşamını yitiren Dicle Deli de Zeytinburnu’nda bulunan Silivrikapı Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı. Deli’nin mezarı başına katliamda katledilenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankart asılırken, mezarına da fotoğrafı konuldu. Burada konuşan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, adalet ve özgürlük isteyenlerin katledildiğini söyleyen iktidarın katliamlardaki rolüne işaret etti.

Vahdettin Özğan, Selim Örs, Azize Onat, Ahmet Katurlu, Cemal Avşar, Ayhan Kaya, Ramazan Tunç ile Fatma Karabulut ise Ümraniye Ihlamurkuyu Mezalığı’nda; Tayfun Benol Maltepe Başıbüyük Mezarlığı’nda; Binali Korkmaz Küçükçekmece Kanarya Mezarlığı’nda; Sarıyer Ayazağa Mezarlığı’nda Sarıgül Tüylü, Sultangazi Mezarlığı’nda da Serdar Ben ve Fatma Esen anıldı.

Gazi Mezarlığı’nda Sedar Ben Fatma Anne anıldı.

Anmaya Alınteri,  Birleşik Mücadele Güçleri bileşen kurumları ve bir çok sendika katıldı.

DİYARBAKIR

Amed Emek ve Demokrasi Platformu, saldırıda katledilenlerden Abdullah Erol’u Yeniköy Mezarlığı’nda bulunan mezarı başında andı. Anmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) ile  Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED DER) yöneticileri katıldı.

Saygı duruşuyla başlayan anmada konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Yöneticisi Gülhan Tekin, “Miting barışa adanmıştı. Adalet arayışıyla yapılan bir mitingdi ancak ne yazık ki son dönemlerin en büyük kanlı ve hain saldırısıyla karşılaştık. 104 arkadaşımız şehit oldu. Ancak yargılama sürecinde ne yazık ki hiçbir hükümet yetkilisi gibi sorumlu kamu çalışanları da yargılanmadı. Bizler şehit olan tüm arkadaşlarımızın o son nefeslerin de talepleri olan eşitlik, barış ve adalet isteğini gerçekleştirinceye kadar mücadelemize devam sözünü buradan bir kez daha veriyoruz” dedi.

Anma, Erol’un mezarına bırakılan karanfillerle son buldu.

İZMİR

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Alsancak Tren Garı önünde bulunan 10 Ekim Anıtı önünde anma etkinliği düzenledi. Anmaya katılan yüzlerce kişi, anıtın etrafını katledilenlerin fotoğraflarıyla donattı. Üzerinde katledilenlerin resimlerinin bulunduğu “Unutmadık unutturmayacağız” pankartı taşınan anmada, sık sık “Onlara sözümüz barış olacak”, “Katil IŞİD işbirlikçi AKP”, “Katillerden hesabı emekçiler soracak” ve “yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı. Anmaya, çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay katıldı. Saygı duruşunun ardından 10 Ekim Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin tek tek isimleri okundu. Daha sonra katliamda yaşamını yitiren Mesut Mak’ın eşi Evrim Mak, konuştu.

7 yıl önce 10 Ekim Mitingi’nde eşiyle yan yana olduklarını belirten Mak, “Ülkemizde o dönem kaos dönemi yaşanmıştı. Bu iktidarın gözünü kan bürümüştü. 7 yaşındaki kızım babasız kaldı, bunun acısını asla unutmayacağım. Her gün ölüm haberleri geliyordu. Bir anne, bedeni parçalanan kızının parçalarını eteğinde topladı. Bunlar bir daha yaşanmasın diye gittik. Mesut adalet için, ölümler olmasın diye gitti. Barış demenin bedeli bu kadar ağır olacağını tahmin etmemiştim” dedi.

Ardından açıklamayı yapan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Türkiye’de barışın bedelinin ağır olduğunu ve bunu 104 kişinin katledilmesiyle ödediklerini söyledi. Sarı, şöyle dedi: “Bu vahşi katliamı yapanlar da yaptıranlar da mutlaka bedelini ödeyecektir. Barış isteyenleri kana bulayanlar, barışı katledenler bu ülkenin aydınlık geleceğini bombalayanlar er ya da geç hesap verecektir. Dünyanın herhangi bir coğrafyasında katliam, savaş ve zulüm istemiyoruz.”

URFA 

Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenlerden Nilgül Çevik, Başak Sidar Çevik ve Yılmaz Elmascan, Urfa’nın Suruç ilçesindeki mezarları başında anıldılar. Nilgül Çevik ve Başak Sidar Çevik için ilçeye bağlı kırsal Midep (Sergen) Mahallesi’nde düzenlenen anmaya, Başak Sidar Çevik’in Suruç Belediyesi Eşbaşkanı olan annesi Hatice Çevik (yerine kayyım atandı), HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Urfa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ile çok sayıda kişi katıldı. Anma öncesi mezarlığın etrafı yüzlerce jandarma tarafından ablukaya alındı. HDP milletvekili Sürücü ve ailenin mezar alanına girişine izin verirken, kitlenin girişi engellendi.

Engellemeye rağmen drenaj kanalları dolayısıyla bölgedeki çamurdan geçerek, mezarlığa girenler, ilk önce saygı duruşunda bulundu. Jandarmanın engellemesine tepki gösteren HDP’li vekil Sürücü, “10 Ekim 2015’te önlem alınsaydı bu insanlar katledilmeyecekti. O dönem alınmayan önlem bugün anmalar yapılmasın diye alınıyor” dedi. Daha sonra mezarlığı ablukaya alan askerlerin fotoğrafını çeken Sürücü’ye jandarma komutanı engel olmak istediği sırada Çevik’in annesi Hatice Çevik, “Bu güvenlik Ankara’da alınsaydı benim kızım ölmezdi” tepkisinde bulundu.

Buradaki anmanın ardından ilçe merkezindeki Suruç Asri Mezarlığı’na geçilerek,  Yılmaz Elmascan anıldı. Elmascan’ın mezarının bulunduğu alan da polis tarafından ablukaya alındı. Polis, hem ailenin hem de kitlenin mezarlığa girmesini engelledi.

Polis, ablukayı “Bugün özel bir gün mezar başında eylem yapmak yasak” olarak gerekçelendirdi. Bunun üzerine abluka önünde anma gerçekleştirildi. Saygı duruşunun ardından konuşan HDP’li vekil Sürücü, “Katliamda 103 kişi istihbarata rağmen katledildi. Hiçbir güvenlik önlemi alınmadı. Güvenliği almayanlar sorumludur. O dönem bomba taşıyanların Ankara’ya gitmesini engellemeyenler, bizi mezarların başında bir dua etmemek için engelliyor. Bu katliamı kim yaptı gösteriyor. 7 Haziran ile 1 Kasım arasında yaşananlar Türkiye için bir kara lekedir. Ahmet Davutoğlu neden bu tarihler arasında ne yaşandığını anlatmıyor. Suruç Katliamı’nda 33 kişi katledildi. Davutoğlu anlatsın ve hesap versin. Sonuna kadar bu katliamların hesabını soracağız. 10 Ekim’in hesabını soracağız” dedi.

Konuşmanın ardından anma, “Şehit namirin” sloganıyla son buldu.

ADANA 

Adana’nın Seyhan ilçesindeki Barış Anıtı önünde katliamda hayatını kaybedenler için anma düzenlendi. 10 Ekim Barış Derneği, DİSK, KESK, Adana Barosu, Adana Tabip Odası ve TMMOB’nin yanı sıra HDP, EMEP, ESP, SYKP, Sol Parti, TİP, TÖP, Halkevleri, CHP ve çok sayıda aile anmaya katıldı. Katledilen Dilan Sarıkaya’nın annesi Nesligül Sarıkaya, kitle ile birlikte türküler söyleyerek, hayatını kaybedenleri andı.

KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fatma Sarıoğuz Güney, katliam failleri ortaya çıkarılana kadar mücadelelerinin süreceğinin altını çizdi. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Kendilerini patlatmadan yakalayamayız” ve “Oylarımız yükseliyor” sözlerini hatırlatan Güney, “Öfkemiz büyük çünkü 2012 yılından beri emniyet tarafında izlenen ve kimlikleri bilinen katiller itiraf edildiği gibi kendilerini patlatmadan yakalanmamıştır. Öfkemiz büyük çünkü emniyet canlı bomba saldırısı istihbaratı nedeniyle polisin kendini korumasını istemiş ancak bu istihbaratı mitingin tertip komitesinden, mitinge katılan on binlerden gizlemiştir” dedi.

Saldırının insanlığa karşı işlenen suçlardan biri olduğunu söyleyen Güney, “Failleri gizleyenler bu suçların ortağıdır. İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına sürükleyenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz” dedi.

Nesligül Sarıkaya, katliamda yaşamını yitiren kızı Dilan Sarıkaya için yazdığı mektubu okudu. Anne Sarıkaya, “Sen gittiğinde doğan çocuklar okula başladı. Ben 7 yıldır sensizim, seninle konuşamıyorum, dertleşemiyorum” dedi. Sarıkaya, katledilen çocuğuna olan özlemini anlattı.

Anma barış güvercinlerinin uçurulması ve anıta karanfil konulması ile son buldu.

MALATYA

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Malatya Şubeler Platformu, Barış Parkı’nda bulunan 10 Ekim Anıtı önünde anma gerçekleştirdi. Anmaya, kentte bulunan çok sayıda siyasi parti, emek ve meslek örgütü üyeleri ile yurttaş katıldı. Ortak açıklamayı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Malatya Şubesi Başkanı Kazım Albayrak okuduktan sonra HDP Malatya İl Eşbaşkanı Perihan Yücekaya konuştu. Yücekaya, “Dün Iğdır Milletvekilimiz Habip Eksik darp edilerek ayağı kırıldı ve hastaneye kaldırıldı. Jîna Masha Amini İran rejimi tarafından saçları gözüküyor diye katledildi. Akademisyen Nagihan Akarsel katledildi. İsimleri farklı olabilir ama hepsi aynı zihniyet tarafından katledildi, işkenceye maruz kaldı” dedi.

Açıklama ve konuşmanın ardından anıtın önüne karanfiller bırakılarak, beyaz balonlar uçuruldu.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu