Emek

“Bizi İşsiz Bırakmaya Gücünüz Yetmeyecek”

H. Merkezi: Turizm ve Otel İşçileriyle Dayanışma Platformu, 24 Haziran sabahı görülen Dora Otel işçilerinin işe iade davasının ardından akşam saatlerinde Dora Otel önünde eylem yaptı. Dora Otel işçileri “Bizi sendikalı olduğumuz için işten attınız, kötü referans verdiniz, ama bizler örgütlendik ve yoldaşlar edindik, bize yapılan haksızlıkların hesabını soracağız ve işimizi geri alacağız” dediler.

Pangaltı Metro girişinde toplanan platform bileşenleri Dora Otel işçilerinin mücadelesini destekleyen, turizm ve otel işçilerini sendikal örgütlenmeye çağıran konuşmalar ve sloganlarla otel önüne geldi. Burada Tüm Emek Sen Genel Sekreteri İbrahim Akseloğlu yaptığı konuşmada Anayasal haklarını kullanıp sendikalı oldukları için işten atılan Dora Otel işçilerinin bir işe iade davalarından birinin daha bu sabah görüldüğünü, Dora Otel yönetiminin davanın aleyhine sonuçlanacağını bildiğinden uzatmaları oynamaya çalıştığını fakat davanın işçiler leyhine devam ettiğini ve bugün bilirkişi raporlarının incelendiğini söyleyen Akseloğlu dava devam ettiği için bilirkişi raporunun içerğini kamouyuyla paylaşamadıklarını ve davanın 9 Temmuz tarihine ertelendiğini belirtti.

Biz örgütlü işçiler olarak davamızın takipçisiyiz. Bizler bu mücadeleye başlarken sendikal haklarımızı istedik, mücadelemiz ekmek, onur ve adalet mücadelesidir. Anayasal haklarımızı, uluslar arası yasal haklarımızı kullandığımız için, ILO normlarını yaşama geçirmeye çalıştığımız için kimse bizi yargılayamaz. Burada hukuk dışı davranan Dora Otel yönetimidir” diyen Akseloğlu hukukçulara seslenerek  ‘Dora Otel patronunun hukuksuzluğuna müsaade etmemelerini ve eğer Türkiye bir hukuk devleti ise Dora Otel işçilerinin anayasal haklarının iade edilmesi gerektiğini belirtti.

Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir, ama çalışan emek veren işçiye üzümün çürüğünü, çöpünü, artığını vermeye kalkarlarsa, bağcıyı dövmesini de biliriz.” diyen Akseloğlu,

Anayasal haklarını kullandıkları için işçilerini işten atan Dora Otel yönetiminin, işçilerin anayasal haklarını, sendikal örgütlenmelerini kabul etmek zorunda kalacağını ve biz bunu kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti.

Serapool işçilerinin bu akşam Yeryüzü Sofrası’na davetli olduklarını fakat mahkeme sonrası eylem planının önceden duyurulmuş olması nedeniyle gidemediklerini, Serapool işçilerinin nezdinde tüm mücadele eden işçilerle dayanışma içinde olduklarını belirtti.

Dora Otel’in kadın işçileri ise ortak ifadelerinde “Dora Otel’e emek vermiş bir işçiler olarak çalıştığımız süre içinde yapılan dayatmaları, haksızlıkları, ‘hırsız’denilerek yapılan hakaretleri, asla yanınıza bırakmayacağız. Bizleri maaşlarımızı geç ödeyerek zor durumda bırakarak, izin dönüşlerinde paramız yokken kötü niyetle davranıp, işten çıkaran, kötü referanslar vererek işsiz kalacağımızı, çaresiz olacağımızı zannettiniz.Hiç kimse ama hiç kimsenin  emek verip çalışan bizleri kötü referanslarla işsiz bırakmaya gücü yetmeyecek ve şunu da bilin ki hepimiz iş buluyor ve çalışıyoruz. Bu verdiğiniz kötü referanslar tek bir şeyi, sizin içinizin kötülüğünü, kötü niyetinizi, onurunuzun kaç para ettiğini gösteriyor.  Anayasal haklarımızı kullanarak sendikalı olduğumuz için bizleri işten atan Dora Otel yönetiminden bunların hesabını soracağız,  çatır çatır haklarımızı alacağız ve işimize geri döneceğiz” dediler.

Muhammed Uysal ise, “Dora Otel’de garson olarak çalışıyordum. Beni ‘ahlaksızlık yaptı’ diyerek işten attılar. Ne yaptığımı onlar açıklamadı, ben de bilmiyorum. Ama takdir ediyorum ki, başka uyduracak bir gerekçe bulamadıkları için bu yola başvurdular. Hayatım boyunca hep dik bir duruş sergiledim. İşe başladığımdan sınıf bilincim ve bir örgütlülüğüm yoktu. Ama bu süre içinde bir sendikada örgütlendim. Yoldaşlar edindim, yoldaşlarım sınıf dayanışmasında beni bir gün olsun yalnız bırakmadılar, yoldaşlarımın bir kısmı burada yanımdalar ve daha yüzlerce yoldaşım var. Sokağa çıktığımda bana kapısını açacak binlerce milyonlarca sınıf yoldaşım var, yani çok büyük bir ailem var. İçeridekilere bizleri işten atanlara soruyorum. Sokağa çıktığınızda size kapısını açacak kaç gerçek dostunuz var. Eğer varsa bunu şu kapının üzerine yazın biz de bilelim. Ama o sayıyı gördüklerinde pek çok kişi size acıyacaktır” dedi.

İHD İstanbul Şubesi Çalışma Yaşamı Komisyonu üyesi Osman Özkan ise bir işçinin sendikaya üye olma, sendikal örgütlenme çalışma yapma haklarının anayasal ve uluslar arası yasalarla tanınmış olduğunu, fakat patronların bu hakları çiğnediklerini, işçileri işten attıklarını ve bunu tam anlamıyla bir insan hakları ihlali olduğunu ifade etti. “Taşı delen damlanın gücü değil sürekliliğidir” diyen Özkan, Dora Otel işçilerinin mücadeleyi süreklileştirdikerini ve büyüttüklerini belirtti ve “Bu gün bu mücadeleyi yürütenler yarın tüm işçi sınıfnın mücadelesini de örgütleyerek emeğin iktidara gelmesini de sağlayacaklardır bundan kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

Dora Otel işçilerinin mahkemesine gelen ve eylemlerine de destek veren DİSK Bank-Sen üyesi Odeabank işçisi Volkan Kahyalar da söz alarak “Ben kara mizah konusu olacak şekilde ‘kokan tost’ yediği gerekeçesiyle işten atılan bir işçiyim. Bu güne kadar gerek Dora Otel gerekse Grand Hyatt işçisi arkadaşlar hep benimle dayanışma içinde oldular. Ben de onlardan güç aldım ve bu dayanışmayı sürdürüyorum. Mücadale yürütürken, çalışmış olduğum yerde taşeron çalışmayı kaldırmak zorunda kaldılar. Ve bunlar bizim gerçekleştirdiğimiz sınıf dayanışması sayesinde gerçekleşti. Das Kapital’den bile taşeronu kaldırabilmişsek, neden taşeronu tamamen kaldırıp emeğin iktidarını da kurabiliriz” dedi.

Tüm Emek Sen Genel Sekreteri İbrahim Akseloğlu, Gran Hyatt Otel işçilerinin sendikalı olması ve işten atılmaları sonrasında otelde taşeron uygulamasının son bulduğunu ve tüm çalışanlarının kadrolu olduğunu hatırlatarak, taşeron çalışma sistemine karşı verilen kararlı mücadeleyle bir çok yerde taşeron çalışmanın kaldırılmaya başlandığına dikkat çekerek, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya kurabilmek için mücadele etmenin zaferin teminatı olduğunu belirterek sözlerini tamamladı.

Dora Otel işçilerinin ve Odeabank işçisi Volkan Kahyalar’ın duruşma tarihlerinin 9 Temmuz olduğu duyurusu yapılarak eylem sloganlarla bitirildi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu