GüncelMakaleler

ANALİZ | Taliban Cehenneminde Afganistan! (3)

TC’nin Taliban’la yürüttüğü pazarlık sonuç vermemiş, Taliban Türk askerini Kabil Havalimanı’nda istememiştir.

Taliban ile Erdoğan madalyonun iki yüzüdür!

ABD ile yaptığı anlaşma sonrasında Afganistan’ı ele geçiren Taliban’ın varlığı, Afganistan için yeni bir kaosun başlangıcıdır.

Emperyalistler ve bölge gerici devletleri daha şimdiden Taliban’ı tanımak, ona bir meşruiyet kazandırmak için sıraya girmişlerdir. Kendi yarattıkları ve besledikleri gerici-şeriatçı bir örgütü ezilen dünya halklarına şirin gösterme peşindedirler.

Ne var ki Taliban’ın Afganistan’ı bir İslam Emirliği adı altında şeriatçı bir rejimle yönetmesi zordur. Zorla şeriat rejimi dayatan Taliban’ın sınırların açılması halinde ülkede bir tane Afgan vatandaşının kalmayacağı ortadadır. 31 Ağustos’tan sonra yurtdışı yasağı da getiren Taliban bundan sonra halka zulüm, terör ve baskı getireceği kara bir dönemin başlangıç tarihi olacaktır.

Sadece bu da değil. Taliban’ı emperyalistlerle anlaştığı, onlarla işbirliği yaptığını ve dolayısıyla “dinden çıktığı”nı ileriye süren daha radikal örgütler de vardır. Bunlardan biri olan ve IŞİD Horasan adıyla IŞİD’e bağlılığını bildiren örgüttür. Nitekim bu örgüt, ABD’nin çekilmesi sırasında Kabil Havalimanı’na yönelik saldırıda bulunmuş, 14 ABD askeri de dahil olmak üzere yüzlerce insanı katletmiştir.

Dolayısıyla önümüzdeki süreçte Afganistan’da bu türden saldırıların sürmesi muhtemeldir.

ABD ve J. Biden yönetimin R.T.Erdoğan’la arasının gergin olduğu biliniyor.  R.T.Erdoğan ABD ile S-400’ler, Halk Bankası Davası, Erdoğan’ın mal varlığı vb. davalarında sorunlar yaşadığı bilinmektedir. R.T.Erdoğan 20 yıllık iktidarının sonunda popülaritesini tamamen kaybetmişken, Rusya ile ABD arasında mekik dokurken, yolun sonuna geldiğini çok iyi bilmektedir.

Kendisine yüz vermeyen J. Biden ile 14 Ağustos’ta NATO Zirvesi’nde görüşmeyi fırsata çevirerek, ikili arasında devletler hukukuna aykırı olarak yapılan gizli görüşmede bazı kararlar alındığı ortaya çıktı. Akın akın Türkiye’ye gelen Afgan göçmenlere sınırların açılması, Türkiye’de ikamet etmeleri için zorluk çıkarılmaması vb. konularında J. Biden’in R.T.Erdoğan’a görev verdiği anlaşılmaktadır.

R.T.Erdoğan NATO Zirvesi’nde içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için kendisini bir kez daha pazarlamış; Afganistan’dan çekilen ABD’nin yerine Kabil Havalimanı’nın güvenliğinin sağlanması ve ABD’nin bölgesel çıkarları için faaliyet yürütmesi konusunda TC askerini önermiştir. Bu görüşmenin ardından ise kamuoyuna yönelik propaganda çalışmasına girişilmiştir.

Böylelikle R.T.Erdoğan J. Biden’e verdiği sözü yerine getirmiştir. Ne var ki R.T.Erdoğan kamuoyundan gelen tepkiler üzerine birkaç gün önce söylediklerini yalanlayarak bu sefer de “Afgan göçü” tehlikesine işaret etmiştir.

R.T.Erdoğan NATO toplantısında ABD emperyalizminden aldığı “görev emri” doğrultusunda Kabil Havalimanı’nın güvenliğine de talip oldu. Bu amaç doğrultusunda R.T.Erdoğan’ın yoğun bir faaliyet yürüttüğüne tanık olduk. R.T.Erdoğan “Taliban ile bizim aramızda hiçbir fark yoktur, Müslüman din kardeşiyiz” diyerek Taliban’ı ehven-i şer göstermek ve meşrulaştırmak istedi. Taliban’ın “değiştiği” ileriye sürülerek Taliban’ın mesajları “olumlu” ve “iyi” gösterilmeye çalışıldı.

R.T.Erdoğan’ın Taliban ile yakınlaşmak istemesine rağmen Afganistan’da yaşanan gerçekler, -bir haftalık kısa süre zarfında bile- Taliban’ın barbarlıklarına tüm dünya şahit olmasını, anlatılanların ne kadar yalan ve sahte olduğunun ortaya çıkmasına neden oldu.

İlk günden Taliban temsilcisi “Afganistan şeriat ile yönetilecek bu açık ve net, tartışmayacağız” ve yine “demokrasiye yer yok” dedi. Ülkede en çok zulüm görenlerin başında gelen kız çocukları ve kadınlar için; “kız çocuklarının okula gitmesine ulema karar verecek”, “müzik dinlemek yasak”, “kadınlar evlerinden dışarı çıkıp erkeksiz seyahat edemeyecek” vb. açıklamalarda bulunan Taliban’a yönelik R.T.Erdoğan; “Taliban ile ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz, kardeşliğimizin gereğidir” ifadeleriyle destek oldu.

Böylelikle Taliban gibi gerici-şeriatçı bir örgütün meşrulaştırılmasına destek olundu.

R.T.Erdoğan Taliban ile “görüşüyoruz”, “ilişkilerimizi devam ettirmek istiyoruz”, “Kabil Havaalanı işletmesine talibiz”, “Kabil’in güvenliğini biz sağlayalım” diye daha ilk günden itibaren açıklamalarda bulunmaktadır. R.T.Erdoğan’ın “Taliban aşkı”nın arkasında sadece onunla aynı ideolojik formasyona sahip olması değil aynı zamanda çıkarları vardır.

R.T.Erdoğan’ın bu ısrarının arkasında birinci olarak NATO toplantısında TC’ye verilen görev vardır. İkincisi ve en önemlisi Türkiye’nin uyuşturucu trafiğini daha rahat ve kolay bir şekilde kontrol altına almak istemesidir. Dünya uyuşturucu trafiğinin % 90’ını oluşturan Afganistan’da Taliban’ın tek gelir kaynağı uyuşturucudur.

Senelik gelirinin ise 1 milyar civarında olduğu söyleniyor. Bugün narko devlet olduğu ortaya çıkan Türkiye’nin bu pazarı ele geçirerek savaşı ve bütçe açığını finanse etmek arzusu içinde olduğu anlaşılmaktadır.

Ne var ki, ABD emperyalizmi tarafından TC’ye verilen Kabil Havalimanı R.T.Erdoğan’ın bütün ısrarlı çabasına rağmen yerine getirilememiştir. TC’nin Taliban’la yürüttüğü pazarlık sonuç vermemiş, Taliban Türk askerini Kabil Havalimanı’nda istememiştir.

Türk askeri de (öncesinde yapılan “Anadolu’nun güvenliği Kabil’den başlar” açıklamalarına rağmen) apar topar ülkeden çekilmiştir. Buna rağmen pazarlıklar sürmüş, TC havalimanının işletilmesine talip olmuştur. TC’nin havalimanı işletilmesine talip olması ve ısrarının arkasında uyuşturucu ticareti vardır.

Afgan halkı ile dayanışma acil görevlerimiz arasındadır

20 yıllık ABD hegemonyası altında süren işgal ve savaştan sonra emperyalist güçler çekilmek zorunda kalmıştır. Fakat bu çekilmeden sonra meydana gelen tablo hiç iç açıcı olmamıştır. Ve olmayacaktır. Zaten şimdiden Taliban’ın icraatları görüldükçe tehlike ile trajedinin boyutları ortaya çıkmaktadır. Ticaret ve göç yolları ile stratejik bir coğrafyada bulunan Afganistan’da ABD çekilirken pimi çekilmiş el bombasını bırakarak çıkmıştır.

Bugün kurulan ve adı “Afganistan İslam Emirliği” olarak kabul edilmesi istenen Taliban rejimi çevresinde aynı zihniyette olan birçok örgüt ve yapılanmalara cesaret ve umut olmuştur. Nitekim gelişmeler İdlib’de HTŞ çeteleri tarafından coşkuyla karşılanmıştır. Afganistan, bütün dinci cihatçı örgütlerinin sığınacağı ülke durumuna gelmiştir.

Türkiye’nin R.T.Erdoğan’ın Suriye’de cihatçıları alıp getireceği tek liman Afganistan kalmıştır. Bu yüzden de havalimanının işletilmesinde ısrar etmektedir. Ermenistan’a karşı Dağlık Karabağ’a getirdiği ve savaştırdığı çeteler, bu sefer Afganistan üstünden Çin, Sincar bölgesi ile Türk Cumhuriyetlerinde ve Kafkaslar’da yeni yeni savaşlar arayacaklardır.

Her ne kadar Rus ve Çin yetkililer, Taliban liderleri ile görüşüp “Taliban ideolojisini komşu ülkelere ihraç etmeyecek”leri konusunda anlaştık deseler de bu zihniyetin anlaşma falan tanımayacağı ortadadır.

Peştun radikalizmi Afganistan sınırlarını aşarak kendi kardeşleri olarak gördükleri Pakistan’a da sirayet edecek siyasal İslam sorun olmaya devam edecektir.

Tüm dünyada tepkileri üzerine çeken Taliban örgütüne bir destek ise Türkiye’de Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’ten gelmiştir. Hiç şaşırmadığımız bu örümcek kafalı grup, R.T.Erdoğan’ın hizmetçisidir. Taliban’ın zulüm ve baskısını görmezlikten gelirken “anti-emperyalist”, “Afganistan’da modernlik, kadın ve erkek eşitliği Taliban ile gelecek” diyerek Taliban’a destek olmuşlardır.

Doğrusu hiç durmadan evini sırtlayıp Afganistan’a yerleşmesi ve Taliban sözcülüğüne soyunması en doğru olanıdır.

Gün Afgan halkına destek verme ve dayanışma günüdür! (Bitti)

https://ozgurgelecek24.net/analiz-taliban-cehenneminde-afganistan-1/?swcfpc=1

https://ozgurgelecek24.net/analiz-taliban-cehenneminde-afganistan-2/?swcfpc=1

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu