İstanbul: Güngördü, dün yayınladığı açık mektubunda “Mutlak zafer şiarı ile sonuçlandırmaya kararlı olduğumuzu bir kez daha bu vesileyle söylemek isterim” dedi.
Güngördü, “Bugün direnişimizin 160.günü (10 Eylül) ve saat 00:01; bu vesileyle destek sunan, yanımda saf tutan veya paylaşım yaparak direnişi anlatmaya çalışan çok değerli her bir dostuma teşekkür ederim. Direnişimiz diyorum çünkü zaferle taçlanması halinde ( şüphem yok ) işçi sınıfı adına büyük bir başarı ve kazanım sağlayacaktır. Zafer yürüyüşümüz başladığından bu güne kadar hep birlikte demokratik eylem, gösteri ve etkinliklerle mücadeleyi büyütmeye çalıştık. Ve bunu elimizden geldiği kadar yaymaya, büyütmeye ve mutlak zafer şiarı ile sonuçlandırmaya kararlı olduğumuzu birkez daha bu vesileyle söylemek isterim” şeklinde sözlerle mektubuna başladı.
“OHAL yasaları ile devam getirilen KHK ve güvenlik soruşturmaları bahaneleri gerekçe gösterilerek sol, sosyalist, Kürt, Alevi, Türk ve muhalif her düşünceden emekçilere karşı bir cadı avı başlatılmıştır” şeklinde sözlerine devam eden Güngördü,
“AKP ve temsilcilerinin ; sokaktaki en küçük bir muhalif sese tahammül edemediği bir süreçte en gür sesimizle bağırarak bu hukuksuzluğu anlatmaya çalıştık. Tutuklamalar, gözaltılar ve işkenceler ile gözümüzü korkutmaya çalıştılar. Ancak dizlerimizin bile titremediğini gördüler. Çünkü bizim verilmiş bir devrim sözümüz var ve bunu gerçekleştirmeye and içtiğimizi bilmiyordular. Duruşumuz karşısında şaşkına dönen iktidarın temsilcileri çeşitli iftiralarla suçunu örtmeye çalışsa da bizler halkımıza haklılığımızı ve meşruluğumuzu anlatmaya devam edeceğiz. Herkes tarafından kabul edildiği gibi işini ekmeğini istemek suç değildir ve haktır. Ancak yaşadığımız bu zor süreçte bazı dostlarımız bizi yalnız bırakmıştır veya kaygılar taşıyıp destek vermekten kaçınmıştır. Faili meçhul cinayetlerin, gözaltında kayıpların ve işkencelerin en yoğun yaşandığı dönemlerde bile korkusuzca faaliyet yürüten bu arkadaşların “işimi kaybedebilirim, bende ihraç edilirim, tutuklanabilirim” gibi komik bahanelere sarılmaları anlaşılır ve kabul edilebilir değildir. Eleştirilerimizi en yapıcı ve en kazandırıcı şekilde yapmaya çalışırken bile kendine dahi özeleştiri vermekten kaçan bir anlayışa kendini mahkum etmiştir. Hatta üzülerek söylemeliyim ki; düşmandan daha fazla bizleri incitmektedir” dedi.
“Güçlü bir muhalefet oluşturup bu karanlıktan çıkalım”
Güngördü devamında, “Çağrılarımıza gözünü kulağını tıkayan ve tüm gücüyle saldıran AKP’yi durdurmanın yolunun topyekün bir direnişten geçtiğini hatırlatmak isterim. Bizi aç bırakarak, işimizi elimizden alarak veya korkutarak emek, demokrasi ve ÖZGÜRLÜK mücadelemizden alıkoymaya çalışsa da; birlikte omuz omuza ve hiçbirimiz geri kalmadan bulunduğumuz her alanda mevzilerimizi güçlendirmenin yolu el ele vermekten geçmektedir. Gelin bugünden başlayarak barışalım. Ve güçlü bir muhalefet oluşturup bu karanlıktan çıkalım. Yoksa bu karanlıkta tutacak el bulamayacak ve bir bir yok olacağız. Hepimiz bu zor günlerden kurtulmak istiyoruz. Ama sadece isteyerek değil mücadele ederek başarılabilir. Demokrasinin, barışın, özgürlüğün ve emeğin iktidar olduğu bir dünya özlemimin sıcaklığı ile hepinizi tek tek selamlıyorum” dedi.
