Emek

3. Havalimanı davası; Şirket değil işçiler ve sendikacılar yargılanıyor!

"Köle değiliz" diyerek insanca çalışma koşulları talep ettikleri için yargılanan 3'üncü Havalimanı işçileri 3'üncü kez hakim karşısındaydı.

Üçüncü havalimanı işçilerinin yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde görülüyor.

Üçüncü havalimanı şantiyesindeki kölelik koşullarına başkaldırdıkları için tutuklanan ve sonrasında 6 Aralık 2018’de serbest bırakılan inşaat işçilerinin ve sendika yöneticilerinin yargılandığı davaya bugün devam edildi.

Gaziosmanpaşa Adliyesi’nde 67 kişinin yargılandığı davanın üçüncü duruşması için 27 sandalyeli salon ayrılınca işçiler tepki gösterdi. 67 sanık, 2 müşteki, 20 avukat, 6 gazeteci,15 izleyicinin bulunduğu duruşma salonunda insanlar yerlere oturmak durumunda kaldı.

Bu duruma itiraz eden avukatlar daha büyük bir salona geçmek için talepte bulunsa da uzun süren tartışmaya rağmen mahkeme heyeti talebi kabul etmedi.

Öte yandan duruşmaya güvenlik görevlisinin silahla girmesi de tepkilerle karşılandı.

Duruşmada söz alan Dev Yapı-İş Başkanı Özgür Karabulut: “O gün gözaltına alınırken 20-30 kişilik otobüslere 80-90 kişi konulduk bugün de burada 27 sandalye olan yerde 67 işçi yargılanıyoruz. İnşaat işçisinin hayatı gibi yargılanmasının bile hiç önemi yok mu? Dünyanın en büyük havalimanını inşaa eden siyasi iktidar havalimanın işçilerinin yargılanması için bir salon tahsis edemiyor mu? diyerek tepkisini dile getirdi.

İnşaat İşçileri Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Özkan Özkanlı ise:

Yaptığımız eylemde hedef haline getirilerek gözaltına alındık. Ben hem işçi hem de sendikacıyım. Yasalar bir yandan bizim sendikacılık haklarımızı korurken bir yandan da mahkum edildik. Biz 3.havalimanında da, hiçbir eylemde de suç işlemedik. Anayasal haklarımızı kullandık. Ayrıca biz şu an burada balık istifi haldeyiz, nefes alamıyoruz. Havalimanında yaşadıklarımızın yine aynısını yaşıyoruz” dedi.

Duruşmada şikayetçi olan ve havalimanında kafede çalıştığını ifade eden İrfan Çelik: “İş çıkış saatimde eylemi başlatan işçiler beni darp etti, arabama zarar verdiler” iddiasında bulundu.

Darp raporu olmayan ve ilk başta yürüyerek şantiyeden çıktığını söyleyen Çelik, avukatların soruları karşısında ise aracı ile çıktığını itiraf etti. Bu sırada avukatların soru sorması hakim tarafından “cevap vermeyebilirsin” diyerek engellendi. Öte yandan Çelik’in darp raporu da almadığı ortaya çıktı.

Yalan ifadeye tepki gösteren Özgür Karabulut’a hakim ‘zorlama hapsi’ tehdidinde bulundu.

Tanık olarak dinlenen bir jandarma, Avukat Doğan’ın bir önceki sorusuna ‘Emin olduğum şeyleri söylüyorum’ derken, ‘Gözaltındaki işçilerin sorgularına İGA yetkilileri katıldı mı?’ sorusuna önce ‘Görmedim’ dedi, ardından ‘Girmedi’ açıklamasında bulundu.

Tanık jandarma, ‘Teşhisleri siz mi yaptınız?’ sorusuna, “Biz yaptık” yanıtı verdi. ‘Tanımadığınız işçileri neye göre teşhis ettiniz?’ sorusuna ise ‘İstihbarat çalışması’ yanıtını verdi!

Taşeron firma Altur’un vekili olan Recep Kazdağ: “Olay sırasında şantiyedeydim. Herhangi bir zararımız olmadı. Bize yönelen bir eylem olmamıştır. Kimseden şikayetçi değiliz. Davaya katılmak istemiyoruz” dedi.

Saat 15.00’te duruşmaya kısa süreli ara verildi. Yunus Özgür’ün, ‘Salonu boşaltın’ diyen güvenlik görevlisine ‘İstersem burada otururum’ sözüyle tepki göstermesi üzerine güvenlik görevlileri ile sendikacılar arasında arbede yaşandı. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti duruşmanın 27 Kasım’da görüleceğini açıkladı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu