GüncelKadın

SÖYLEŞİ | Göçmenlerin Yaşam Koşullarına Kürt-Suriyeli, İşçi, Kadın Eklenince…

"Buraya geldiğimizde bu kadar bizi dışlamıyorlardı önceleri, şimdi kapı komşularımız da bizimle konuşmuyor. Eskiden herşeyde bize yardımcı olurdular şimdi konuşmuyorlar"

Son zamanlar siyasi iktidarla muhalefetin siyasi tartışmaları sonucu göçmenlere yönelik ırkçılık tırmanışa geçti. Özellikle Suriye’den gelen göçmenlerin yoğun yaşadığı Esenyurt gibi yerlerde bu örnekleri bulmak mümkün. Ekonomik krizle birlikte temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorlanan yoksul göçmenler içinde kadın-işçi ve Kürt kimliğine sahip olanlar için hayat gittikçe zorlaşıyor. İş bulmak, ev bulmak neredeyse imkansız hale gelmiş durumda.

Tekstil atölyelerinde çalışan 2 göçmen kadınla yaşadıkları üzerine kısa söyleşiler yaparak deneyimlerini aktarmak istedik. Kadınlar ev ve iş bulmakta zorlanırken, bunun dışında hemen her iş yerinde erkeklerin, erkek ustabaşı veya patronların tacizine maruz kaldıklarını dile getirdiler.

“Okumak değil aç kalmamak önemli bizim için!”

7 sene oldu Türkiye’ye geldik, savaştan kaçıp geldik, ailemin hepsi geldi ama çoğu akrabamız orada öldü. Buraya gelmemiz çok zor oldu. Bir evin içinde 9 kişiyiz, birkaç akrabamız da bizimle kalıyor. Ev bulamadılar. Ev sahibimiz bu sene iki kere zam yaptı. İki kardeşim var, kardeşlerim buraya geldiğimizden beri okula gidemediler çünkü çalışmak zorundayız. Dışarda insanlar bize hep kötü bakıyor.

Çoğu yerde dışlıyorlar, iş yerlerinde çok dışlıyorlar, çalışırken çoğu zaman bize daha fazla bağırıyorlar, diğer işçilere o kadar bağırmıyorlar. Zorumuza gidiyor ama mecbur olduğumuz için çalışıyoruz. Kardeşim 12 yaşında, o da küçük bir yerde çalışıyor. Ustası çoğu zaman ona tokat bile atıyor, çıkmasını söyledik ama başka iş bulamaz diye halen çalısıyor. İş yerleri yaşı küçük olduğu için işe almıyorlar. Ben buraya geldiğimde 16  yaşındaydım. Suriye’de okuyordum ama burada okuyamadım, annem de çalışıyor. Akşamları da işten geldiğinde evin tüm işlerini yapıyor, ben de yardım ediyorum ama o yaşlı olduğu için çok zorlanıyor.

Herkes “savaş bitti artık neden gitmiyorsunuz?” diyor, savaş bitmemiş ki! Ayrıca oraya dönsek de hiç birşeyimiz kalmadı, orada aç kalırız. Biz burada yaşamaya çalışıyoruz, çok zor oluyor ama mecburuz. Her yerde iyi ve kötü insanlar var, burada herkes bizim kötü olduğumuzu sanıyor. Burada da kötü insanlar yok mu var? Hepimizi bir tutuyorlar.

Bizim tek derdimiz, düzgün bir yaşam sürdürmek. Suriye’deyken de durumumuz çok kötüydü aslında ama savaş çıkınca daha da kötü oldu. Orada kızlar 12-13 yaşından sonra evlendiriliyor, büyümüş olarak görüyorlar. Kızlar okumak istediklerinde çok zor oluyor okumaları çünkü parası yoksa ve ailesi istemiyorsa okuyamıyor. Ben okuyabildim, babam bizi zor olsa da okutmak istiyordu ama buraya geldiğimiz için kardeşlerim okuyamadılar. Okumak  değil aç kalmamak bizim için önemli.

Sevdiklerimizi geride bırakmak zorunda kaldık, burada yaşamaya çalışıyoruz. İnsanlar bizi dışlamasınlar, tek isteğimiz bizi insan yerine koymaları. Ben iş aradığım zamanlarda Suriyeli olduğumu söylediğimde bazı yerlerde erkekler farklı bakıyorlardı, ben de dayanamayıp çalıştığım günlerin parasını alamadan işi bırakıyordum.

 

“Kapı komşularımız bile bizimle konuşmuyor!”

İstanbul’a 4 sene önce geldik, ben 22 yaşındayım. İki kardeşim ve annemle geldik, babam ve abim savaşta öldüler. Bizi amcam getirdi buraya, onlarla aynı evde yaşıyoruz. Kadın olduğumuz ve Suriyeli olduğumuz için kimse bize ev vermiyor.

Uzun süre iş aradık ama kimse iş vermiyordu bize, annem iki kere ev temizliğine gitti, işini bitirdikten sonra Suriyeli olduğunu öğrenince “bir daha gelme” dediler. Ben ve kardeşlerim günlük işlere gidiyoruz sürekli, bizi işe götürenlerin (taşeron) bazıları bize söyledikleri paranın altında para veriyor, sorduğumuzda da “şirket bize o kadar verdi” diyorlar. Hakkımızı çok yiyorlar, mecbur olduğumuz için çoğu zaman susuyoruz. Bazen dayanamıyorum ve bağırıyorum o zaman da “bir daha gelme” diyorlar. Ben Suriye’de bir okulda danışmanlık yapıyordum, savaş çıkınca hayatımız her şeyimiz mahvoldu. Çok direndik annemle orada kalmak için ama savaş bitmedi, abim de öldürülünce annem ve kardeşlerim için buraya gelmek zorunda kaldık. Burada da yaşamak zor aslında bizim için çünkü iş bulamıyoruz, ev bulamıyoruz.

İki haftadır bu işe girdim ustalar iyi ama erkekler çok farklı bakıyorlar. Çok sıkılıyorum, belki sonra onların bakışları da düzelir. İlk geldiğimiz sene iş ararken çok kötü olaylar yaşadım. Bu nedenle şimdi kardeşlerimle ve erkek kuzenimle iş aramaya gidiyordum.

Genç bir kız olunca yanlış bakıyorlar. Bir yere gittim, adam, “yarın gel, işe başla” dedi. Çok küçük bir yerdi, 6 kişi çalışıyordu. 2 kadın, 4 erkekti. Ben gidip işe başladım, orada bir abla “patron seni çağırırsa paydoslarda sakın gitme” dedi. Ablanın neden böyle konuştuğunu anlamadım, abla da Kürt’tü, Kürtçe anlattı.

Ben de tamam demiştim. Dört gün sonra patron beni odasına çağırdı, önce gitmedim, çok ısrar edince gittim. Bana “istersen seni ustabaşı yaparım, burada çok yormalarına izin vermem, Suriye’den yeni geldiniz, sana yardımcı olurum” dedi. “Benim dediklerimi yaparsın” dedi.

Ben önce anlamadım sonra odadan çıktım, abla yanıma geldi, “ne oldu?” dedi. Ben de patronun söylediklerini anlattım, abla “o seni sevgilisi yapmak istiyor” dedi. İşi bırakırsam, iş bulamazdım. Akşam eve gidip amcama söyledim, amcam ve annem bir daha gitme dediler. Çalıştığım günlerin parasını almaya gittim amcamın oğluyla, bize hakaret etti ve paramı vermedi. Helal etmiyorum ben kalan paramı o patrona. Çok öyle insanlar karşıma çıktı, şimdi öğrendim o kadar az kişinin olduğu  işyerlerine gitmiyorum. Çevre edindik artık eskisi kadar çok sorun olmuyor. Suriye’de nişanlıydım abim öldürülünce evlenmeyi erteledik, bir ay sonra nişanlım tüm ailesi ile öldürüldü.

Buraya geldiğimizde bu kadar bizi dışlamıyorlardı önceleri, şimdi kapı komşularımız da bizimle konuşmuyor. Eskiden herşeyde bize yardımcı olurdular şimdi konuşmuyorlar.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu