DünyaGüncel

ATİK İsviçre Komitesi: Irkçı saldırıların nereden geldiğini, nereden cesaret aldığını biliyoruz

İsviçre’de son dönemde artan ırkçı saldırılara karşı bir basın açıklaması yayımlayan Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu İsviçre Komitesi, “tüm bu saldırıların nereden geldiğini, arkasında kimlerin olduğunu, cesareti nereden aldıklarını biliyoruz” diyerek, tüm devrimci, demokrat yurtsever kurumları anti-faşist bilinçle ırkçı/faşist saldırılara karşı birleşmeye ortak bir tavır geliştirmeye çağırdı.

İsviçre’de kısa bir süre içinde, altı kişilik bir ailenin, yerleştirildikleri sağlıksız bir binada, nasıl çıktığı hala belirlenemeyen bir yangında yaşamlarını yitirmesi, 75 yaşında bir İsviçreli kadının okuldan evine dönen Kosovalı bir çocuğu boynunu keserek katletmesi, yine ırkçı baskılar nedeniyle bir gencin intihar etmesi gibi olayların yaşanması üzerine ATİK İsviçre Komitesi yazılı bir açıklama yaptı.

Bu olayların sıralandığı açıklamada ayrıca Basel’de “ırkçılık karşıtı eylemlerde polisin anti faşist grubu darp ederek gözaltına alması ve gözaltı sürecinde işkence yapması İsviçre devletinin hukuksuzluğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Devamında bu eylemle ilgili İGIF taraftarı bir arkadaşımızın evinin basılarak işkence edilerek gözaltına alınması aynı hukuksuzluğun ve İsviçre devletinin ırkçı politikasının başka bir ürünü olarak karşımızda durmaktadır” denildi.

İltica hakkı yaşam hakkıdır!

İltica hakkının yaşam hakkı olduğunu ifade eden Komite, en son St Gallen kantonunda iltica eden ve iltica talebi reddedilen, Rojava’da DAİŞ çetelerine karşı mücadele etmiş, daha sonra hakkında açılan davalar nedeniyle yurtdışına çıkmak zorunda kalmış olan Emrah Adanır isimli Batmanlı bir Kürt gencinin cesedinin ormanlık alanda parçalanmış halde bulunduğuna dikkat çekti. 8 ay boyunca kayıp olan Adanır’ın abisinin tüm başvurularını önemsemeyen İsviçre polisi, ancak Adanır’ın cesedinin bulunmasından sonra soruşturma açmıştır. “8 aydan bu yana kendisinden haber alınamayan Emrah Adanır için kayıp başvurusu yapan abisinin arama çabalarını önemsemeyen İsviçre polisi, 8 Nisan tarihinde Vilters Wangs Mülteci kampının yakınındaki ormanlık alanda parçalanmış Adanır’ın cesedini bulmasının ardından soruşturma başlatmıştır” denilen açıklama:

“Bu ve benzeri, cinayet ya da intihar, kazayla çıkan ya da bilinçli çıkarılan yangınlar, bir çocuğun vahşice katledilmesi tekil olaylar değildir. Hepsinin politik bir altyapısı vardır ve bu ırkçı altyapı bizzat iltica edilen ülkelerin yasalarıyla, uygulamalarıyla, toplumsal şekillenişleriyle belirlenmektedir.

Onun için diyoruz ki tüm bu saldırıların nereden geldiğini, arkasında kimlerin olduğunu, cesareti nereden aldıklarını biliyoruz. Tüm devrimci, demokrat yurtsever kurumları anti-faşist bilinçle ırkçı/faşist saldırılara karşı birleşmeye ortak bir tavır geliştirmeye çağırıyoruz” sözleriyle sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu