EkolojiGüncel

İklim Krizi | Attenborough: Bunun artık oyun olmadığını anlamamız gerekiyor

Sir David Attenborough, iklim krizine ilişkin verdiği röportajda, "Durum, 'Hadi tartışalım, bir ortak payda bulalım' noktasını geçti." dedi.

BBC’nin doğa belgesellerindeki anlatımıyla bilinen Sir David Attenborough, yaklaşık 30 yıldır iklim değişikliği ile ilgili farkındalık yaratmak için çalışıyor.

BBC’nin iklim değişikliği ile ilgili özel yayını için röportaj veren Attenborough, durumun “kriz” noktasına ulaştığını söyledi.

Avustralya’daki yangınların bu uluslararası krizin en büyük kanıtlarından biri olduğunu söyleyen Attenborough, büyük bir değişimin gerekli olduğunu belirtti.

“Herkes Çin’i takip edebilir”

Ünlü belgeselci Attenborough, değişimin Çin’den başlaması gerektiği önerisini de getirdi. Attenborough:

“Çin düyanın en kalabalık ülkesi, ABD’nin iki katı büyüklüğüne sahip. Çin’de de iklim krizi nedeniyle sorunlar yaşanıyor. Eğer Çinliler çıkıp, ‘Dünya için endişelendiğimiz için değil, kendi çıkarımız için karbon salımımızı azaltacak adımlar atacağız. Çünkü iklim değişiyor derlerse’, herkes onları takip eder.” dedi.

Gençler durumun böyle olmadığını biliyor

İklim krizi noktasında gençlerin yaşlılara göre daha duyarlığı olduğunu belirten Attenborough:

“Dünya uluslarının özellikle de gençlerin, işaretleri, düşünceleri yerleşmiş insanlardan daha net görebildiklerini düşünüyorum.

Yaşlılar için ‘merak etmeyin’ demek daha kolay. Bu söz artık inandırıcı değil. Gençler durumun böyle olmadığını biliyor.” dedi.

Geçen ay Madrid’de yapılan iklim değişikliği konferansı, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği tarafından “hayal kırıklığı” olarak değerlendirilmişti.

Konferansta, kilit önemdeki kararlara imza atılamadığı gibi, Avustralya ve Brezilya gibi ülkeler taahhütlerini yerine getirememekle de suçlandı.

BM’nin 2018 yılında açıkladığı bilimsel raporlara göre, iklim değişikliğinin etkilerini anlamlı şekilde geriletebilmek için, dünyanın ısısını artıran gaz emisyon miktarının 2030 yılına dek yarı yarıya azaltılması gerekiyor.

Söyleşinin tam hali şu şekilde: 

Kriz noktasına varmış durumdayız. Artık kaçamak cevapları bırakmalıyız. Şu anda ben konuşurken, Avurstralya’nın güneydoğusu yanıyor. Neden Çünkü dünyanın ısısı artıyor. Bu tam anlamıyla uluslararası çapta bir felaket.

Bu yangınların iklim ile ilişkili olmadığını savunmak, tam bir saçmalık.

Bunun artık oyun olmadığını anlamamız gerekiyor. Durum, “Hadi tartışalım, bir ortak payda bulalım” noktasını geçti. Bu çözülmesi gereken acil bir durum. Dahası ne yapmamız gerektiğini de biliyoruz. Mantığa aykırı olan kısmı da bu: Atmamız gereken adımları biliyoruz ama bu adımları atmayı reddediyoruz.

Geçen her sene bunun önüne geçebilmek biraz daha güçleşiyor. İnsanların, “halen umut var gelecek yıla bırakalım” demeyi bırakacağını umuyorum.” Değişmemiz gerekiyor. Umut yaratacak bazı değişimler değil. Ama bunun ölüm kalım meselesi olduğunu kavramış kararlı adımlar atmamız gerekiyor. Tıpkı şu anda Avustralya’nın yüz yüze kaldığı gibi.

Peki bu büyük resim içinde, sıradaki ilk büyük adım nerede atılmalı?

Cevap Çin.

Çin düyanın en kalabalık ülkesi, ABD’nin iki katı büyüklüğüne sahip. Çin’de de iklim krizi nedeniyle sorunlar yaşanıyor. Eğer Çinliler çıkıp, “Dünya için endişelendiğimiz için değil, kendi çıkarımız için karbon salımımızı azaltacak adımlar atacağız. Çünkü “iklim değişiyor” derlerse, herkes onları takip eder.

Bu, umduğumuz seviyede bir değişim olur.

Dünya uluslarının özellikle de gençlerin, işaretleri, düşünceleri yerleşmiş insanlardan daha net görebildiklerini düşünüyorum.

Yaşlılar için “merak etmeyin” demek daha kolay. Bu söz artık inandırıcı değil. Gençler durumun böyle olmadığını biliyor.

Gençler, eğer değişim yapılmazsa, dünyayı ciddi tehlikelerin beklediğinin farkında. Bu yüzden gelen genç nesillerle birlikte hareket etmeliyiz. Çünkü durumu berbat eden benim neslimdi.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu