DW Türkçe’nin verdiği habere göre, boğulan sığınmacıların bedenleri Tunuslu kurtarma ekipleri tarafından liman şehri Safakes kıyısında bulundu. Ekipler botta 7’si Tunuslu tahminen 52 kişi olduğunu açıkladı. Botun Safakes şehrinden denize açıldığı bildirildi.
Hayatını kaybeden kadınlardan birinin hamile olduğu belirtilen haberde, 20 kişilik kapasitesinin üstünde doldurulmuş olan botun Tunuslu kaptanının da kazada hayatını kaybedenler arasında yer aldığı söyleniyor.
Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Tunus açıklarında yaşanan ölümlerin ardından açıklama yaparak, Avrupa Birliği’ne Akdeniz’de kurtarma çalışmalarına derhal başlama çağrısında bulundu.
“Hiçbir şekilde haberimizin olmadığı bot kazaları olduğunu tahmin ediyoruz ve en kötüsünden korkuyoruz” diyen Uluslararası Göç Örgütü Sözcüsü Safa Msehli, Libya’dan Tunus’a geçmeye çalışırken boğulan sığınmacı ve göçmenlerin hareketlerine ilişkin ellerinde çok az bilgi olduğunu ifade etti. Örgüt yıl başından bu yana Libya ve Tunus üzerinden İtalya ve Malta’ya geçen 6 bin 600 sığınmacı ve mülteci olduğunu tahmin ediyor.
Msehli, Akdeniz’e sınırı olan devletlerin de kurtarma çalışmalarını durdurduğuna dikkat çekerek, hükümetlerin insan hakları örgütlerinin kurtarma faaliyetlerini engellediğini belirtti. Msehli, mültecilerin bu sebeplerden dolayı kaderlerine terk edildiğini de sözlerine ekledi.
2020 yılı başından bu yana, resmi rakamlara göre Akdeniz’de 157 kişi hayatını kaybetti. Ancak yetkililer kayıtlara geçmeyenlerin sayısının çok daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor.
Safa Msehli ayrıca mülteci ve göçmenlerin Libya’ya sınır dışı edilmesi uygulamasına da son verilmesi gerektiğini söyleyerek bu konuda adımların hızlı bir şekilde atılmasını talep etti. Libya’nın güvenli bir ülke olmadığını vurgulayan Msehli, Libya sahil güvenliği tarafından yakalananların kötü durumdaki sığınma kamplarına getirildiğini ve bu kişilerin sonradan insan tacirlerinin eline geçtiğini sözlerine ekledi. İnsani yardım ekiplerinin bu kamplara erişiminin olmadığını hatırlatan Msehli, insanların şiddet, açlık ve hastalıklarla baş başa bırakıldığını ifade etti.
