DünyaGüncel

Turgut Kaya’dan 12’ler anısına şiir; “Tetik tedirginliğindeydi yaşamları“

Türkiyeli devrimci Turgut Kaya, Dersim Aliboğazı’nda ölümsüzleşen 12 TKP/ML TİKKO gerillası anısına bir şiir kaleme aldı.

Atina: Şubat 2018 tarihinde Türkiye’den Yunanistan’a giriş yapan Türkiyeli devrimci Turgut Kaya, Orestea kasabasında polisin yaptığı kimlik kontrolünde, INTERPOL araması olduğu gerekçesiyle önce gözaltına alınmış ve ardından Dedeağaç sorgu hakimliğince tutuklanarak Gümülcine’de hapishanesine konulmuştu. Nisan ayında Gümülcine mahkemesi Turgut Kaya’nın Türkiye’ye iade edilmesine karar vermişti. Turgut Kaya’nın avukatının itirazı üzerine, 15 Mayıs 2018 tarihinde Atina Yüksek Mahkemesi’nde görülen temyiz duruşmasının ardından, 30 Mayıs tarihinde Gümülcine mahkemesi tarafından alınan iade kararı onaylanmıştı. İade kararını protesto etmek, politik kimliğini savunmak ve derhal serbest bırakılmak talebiyle 31 Mayıs 2018 tarihinde açlık grevi direnişine başlayan Turgut Kaya’nın, bozulan sağlık durumuna bağlı olarak hayati tehlike ve kalıcı hasarlar bırakma sürecine girilmiştir.

Yunanistan İltica bürosu tarafından 21 temmuz günü Turgut Kaya’nın politik kimliği tanınarak, siyasi mülteci talebi kabul edilmişti. İltica Bürosu’nun kararının ardından Adalet Bakanlığı’nın iade kararının iptali bekleniyor. Adalet Bakanlığı ise sessizliğini koruyor..

Dünyanın pek çok ülkesinden devrimci, demokrat tutsakların yanı sıra çok sayıda enternasyonalist örgüt ve Kaya’nın yoldaşları, iade kararının iptali amacıyla başlatılan kampanyayı aktif bir şekilde yürütüyor.

Bugün itibarı ile açlık grevi direnişinin 54’inci gününde olan Turgut Kaya’nın sağlık durumu ise kötüye gidiyor.

Turgut Kaya’nın 19 Temmuz Perşembe günü Geniko Kratiko Nikea Hastanesi’nden, 24 Kasım 2016 tarihinde Dersim Aliboğazı’nda ölümsüzleşen 12 TKP/ML TİKKO gerillası anısına kaleme aldığı şiirin tamamını paylaşıyoruz;

“boşaltılmış köylerden geçtiler

hızlı

çevik

ve sessizce

hüznün işgalindeki köyler

– Onlar da-

Biraz dikkat etseler

Duyacaklardı

Köylü çocukların

Şen kahkahalarını

O köyler ki;

Yitirilmiş bir geleceğin

Kederini değil

Öfkenin ve isyanın

– Kürdün, Alevinin, Zazanın-

Mazlumun

Meşruluğun

Ve ıssızlığın orta yerinde

Tarihin unutulmuş çağlarına

– Ne çoklardı oysa ki-

selam gönderen anıtlardı

bildiler

ve bildikleri için

birbirlerinden gözlerini kaçırarak

susarak

geçtiler!

O yüzden duymadılar

Çocukların kahkahalarını!

Tütün mühimdi elbet

Bardak hesabıyla üleşilen

Efkarı

Kederi

Ve hüznü

Bu kadar çokken yalnızlığı

Birleştiren!

Beş taş oynayan savaşçılardı

Her biri yüzü güneşten kavrulmuş

Terk edilmiş köylere sığınmışlardı

Yaşamı yaşayarak yeniden kuracaklardı

 

Tetik tedirginliğindeydi yaşamları

Genç

Ateşli

Tecrübesiz

Ve sevdalı!

Yıldızları yorgan yaparlardı

– En çok Bozan Yaylasında-

dokunsalar tutacaklardı

denediler de!

Bizi böyle bırakıp

Bir parça mahzun

Üzgün

Kırgın

Ve ille de öfkeli

Tuttular da

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu