Ankara: Soma’daki maden ocaklarında yaklaşık 300 işçinin hayatlarını kaybetmesi üzerine Türkiye’nin çeşitli illerinde başlayan eylemlerin bir adresi de Ankara oldu. 14 Mayıs Çarşamba günü ODTÜ, Hacettepe ve Ankara Üniversiteleri, çeşitli liseler ve dershaneler boykot ederek akşam saatlerinde Güvenpark’a toplandı. Binlerce insanın bulunduğu Güvenpark’ta kitleler Kızılay meydanının Atatürk bulvarını kapatarak Olgunlar caddesinde bulunan Madenci Anıtına doğru yürüyüşe geçti. 300 işçinin katledilmesinin kitleler gözünde büyük bir öfke yaratması, polisin o gün eylemlere sert saldırısını engelledi. Gözaltı yapmak istemeyen polis, halkın öfkesini daha da derinleştirmek istemekten korktu. Polisin Kızılay’da girdiği ara sokaklarda her defasında halktan kişiler tarafından protesto edilerek sokaklardan defolmalarını istedi.
Partizan, Tuzluçayır’da halkı sokağa çıkmaya çağırdı
Partizan da “Çatırdayan her bir maden duvarını egemenlerin başına yıkacağız” pankartıyla direnişte yerini aldı. Kızılay’da eylemlerin sonlanmasının ardından Tuzluçayır’a geçen Partizan, mahallede tüm ara sokakları gezerek halkı sokağa çıkmaya çağırdı. Çekilen ajitasyonlarda “Temmuz sıcağında Madımak’ta yakılan Alevilerle, bombalarla katledilen, kış soğuğunda kar üstünde bedenleri battaniyelere sarılarak yatan Roboski’deki 34 Kürt köylüsüyle, Soma’da yerin
Soma eylemlerinin 2. gününde sendikaların bir günlük iş bırakma kararının ardından öğlen saatlerinde yaklaşık 5 bin kişilik kitle Çalışma Bakanlığı önünde bir protesto gerçekleştirdi. Akşam 6’ya Güvenpark’ta yeniden toplanma çağrısıyla eylem sonlandırılırken, öğlen saatlerinden itibaren Güvenpark’ta gördüğü 3 kişilik bir gruba bile saldıran polis, Güvenpark’ı ve Kızılay meydanını abluka altına aldı.
“Onların attığı taş bize gelmez, sizin gaz bombalarınız bizi yaralar”
Bir gün önce daha temkinli davranmaya çalışan polis Perşembe günü hiçbir şekilde toplatmamaya çalıştı. Bütün saldırılara rağmen Ziya Gökalp Caddesinde toplanan yüzlerce kişi polis saldırısına karşı direnişe geçti. SDP, KALDIRAÇ, PARTİZAN, BDSP gibi devrimci demokrat ilerici kurumlar da cadde üzerinde polisle çatıştı. Polisin yoğun gaz bombası kullandığı eylemde kitle de havai fişeklerle ve taşlarla karşılık verdi. Polis eylemi izleyen insanlara “ burada durmayın tehlikeli bunlar, taş misket gelebilir” diyerek uzaklaştırmaya çalışması üzerine, insanlar da “onların attığı taş bize gelmez, sizin gaz bombalarınız bizi yaralar” diyerek tepki gösterdi. Ziya Gökalp Caddesi üzerinde bulunan bütün sokak başlarını tutan polis, ara sokaklara da girerek onlarca gözaltı yaptı.
“hani defterin kitabın nerde”
Polis ara sokaklarda aldıkları eylemcileri basın bulunmadığı için daha kötü muamele ederek gözaltına aldı. Polisin gözaltına aldığı bir kadın, “ben öğretmenim ne yapıyorsunuz” demesine karşılık polislerden biri de “hani defterin kitabın nerde” diyerek ters kelepçe takarak gözaltına aldı. Bu sırada basın olarak sadece Özgür Gelecek muhabiri kadın arkadaşımız bulunurken, polis muhabirimizin çekim yapmasını engelleyerek taciz etti.
Halktan insanların polisin gözaltı yapmasına tepki göstermesine karşı, polisler tepki gösteren insanları gaz bombaları ile dağıtmaya çalıştı.
