Kadın

Tutuklanan 7 kişi serbest bırakılsın!

İstanbul Esenyurt’ta dağıttıkları 25 Kasım bildirisinde yer alan “Erkek devlet şiddetine karşı isyandayız” cümlesi gerekçe gösterilerek tutuklanan 7 kişi için basın açıklaması yapılarak serbest bırakılmaları istendi

25 Kasım bildirisi dağıttığı gerekçesiyle tutuklanan 6’sı 7 kişinin serbest bırakılması istendi: “Demokratik haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Uğradığımız şiddet, erkek devlet şiddettir”

HDP İstanbul Kadın Meclisi, dağıttıkları 25 Kasım bildirilerinde yer alan “Erkek devlet şiddetine karşı isyandayız” cümlesi dolayısıyla “devleti aşağılama” suçlamasıyla tutuklanan 7 kişinin serbest bırakılmasını isteyerek, “Demokratik haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Uğradığımız şiddet, erkek devlet şiddettir” dedi.

İstanbul’da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne dikkat çekmek ve kadınları alanlara davet etmek amacıyla 24 Kasım günü Esenyurt’ta bildiri dağıtan 6’sı kadın 7 kişi, dağıttıkları bildirilerde yer alan “Erkek devlet şiddetine karşı isyandayız” cümlesi dolayısıyla “devleti aşağılama” suçlamasıyla çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Kadın Meclisi, yapılan tutuklamalara dair partilerinin Beyoğlu’ndaki il örgütü binasında basın toplantısı düzenledi.

Salona “Erkek devlet şiddetine karşı isyanı büyütmeye devam edeceğiz, yaşasın kadın dayanışması” pankartı asıldığı görülürken, açıklamaya tutuklananların aileleri, HDP Milletvekili Oya Ersoy, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut ile Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri katıldı.

‘Mücadele en doğal hakkımızdır’ 

İlk söz alan HDP İstanbul İl Eş Başkanı Elif Bulut, kadın kazanımlarına yönelik saldırıların devam ettiğini ifade etti.

7 kişinin dağıttıkları bildiri dolayısıyla tutuklanmasını eleştiren Elif, “HDP’nin kadın çizgisi, kadınların kazanımlarının ellerinden alınmasına karşı bir itirazdır. Demokratik haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Uğradığımız şiddet, erkek devlet şiddettir. Buna karşı mücadele etmemiz en doğal hakkımızdır” dedi.

Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) üyesi Gamze Toprak ise, hiçbir baskısının kadınları mücadeleden alıkoyamadığını dile getirdi. Toprak, “Kadınlar olarak erkek devlet şiddetini teşhir ettik. Kadınlar ancak kadın dayanışması büyüyebilir” ifadelerini kullandı.

‘İstanbul Sözleşmesi uygulanmadığı için kadınlar ölüyor’

HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy da, yapılan tutuklamaların 25 Kasım’da alanları dolduran kadınların ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurguladı.

2011 yılında Türkiye tarafından imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çeken Oya, “İstanbul Sözleşmesi uygulanmadığı için her gün kadınlar ölüyor. Katiller hakkında takipsizlik veriliyor. Hep birlikte sokaklardayız. Eşitlik ve özgürlük istiyoruz. OHAL’de kimse sokaklara çıkamazken kadınlar sokaktaydı. O yüzden kadınlardan korkuyorlar” diye belirtti.

‘Korku iklimi yaratmak için yapılan manipülasyon’

Yapılan konuşmaların ardından hazırlanan basın metnini HDP İstanbul Kadın Meclisi Üyesi Beser Çelik okudu.

Erkek devlet şiddetini yakından tanıdıklarını söyleyen Beser, “Broşürlerimizde devlet kavramının geçmiş olması iktidarı rahatsız etmiş olmalı. Evet, biz kadınların nazarında devlet; erkektir, erildir ve baskıcıdır. Bunu son olarak yıllardır düzenlenen 25 Kasım yürüyüşünü engellemeye çalışırlarken de gördük. Kadınların bir araya gelerek, ‘bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok’ demesine tahammül edemediler ve yürüyüşü yasakladılar. Yasak, 25 Kasım günü akşama doğru yoğun görüşmeler ve baskılar sonucu kaldırıldı” diyerek yürüyüşün önce yasaklanıp sonra yasağı kaldırmanın korku iklimi yaratmak için yapılan bir manipülasyon olduğunu kaydetti.

Gözaltı ve tutuklamaların amacının, kadın düşmanı politikaların bir sonucu olduğunu aktaran Beser, kadınların örgütlü iradesine yönelim ile saldırıların derin kaygı ve korkunun sonucu olduğunun altını çizdi.

‘Serbest bırakılmalılar’

Eşitlikçi, özgürlükçü, toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan demokratik mücadelelerini sürdüreceğini belirten Beser, “Ne 6284 sayılı kanunun bize sağladığı haklardan ne nafaka hakkımızdan ne de kazanılmış hiçbir hakkımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Cinsiyetçiliğe, ırkçılığa ve sömürüye karşı farklılıklarımız için farklılıklarımızla beraber her türlü saldırılara karşı birlikte mücadele edeceğiz. Umudumuz birbirimizde ve birbirimizden aldığımız güçtedir” diyerek, tutuklanan arkadaşlarının zaman kaybedilmeden serbest bırakılmalarını istedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu