Kartal Kadın Dayanışması, Cumhuriyet Mahallesi’ndeki 4 katlı binada Dilara Gültay ve Cansu Demirel adlı kadınların ölü bulunmasının üzerine dün (10 Ocak) Neyzen Tevfik Meydanı’nda saat 18.30’da “Kadın cinayetleri politiktir. Peşini bırakmayacağız” diyerek bir araya geldi.
Kartal Kadın Dayanışması, kayıp olarak aranan Dilara Gültay ve Cansu Demirel’in bir evde ölü bulunması ve bileklerini keserek intihar girişiminde bulunan Mustafa Payan’ın daha önceden ”Kasten yaralama” suçundan sabıkası olduğunun öğrenilmesi üzerine eylemde bir araya geldi.
Kadınlar eylemde bir açıklama yaptı.
Açıklamada şunlar söylendi:
Şiddetin, ölümlerin, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü; kadın cinayetlerinin, tecavüz dahil tüm şiddet biçimlerinin sıradanlaştırıldığı, kadın ve LGBTİ+’ların sistematik olarak hedef gösterildiği koşullarda bir alarm durumu ilan ederek önleyici politikalar ve mekanizmaların acilen devreye sokulması gerekiyor. Oysa siyasi iktidar bu süreçlerde, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi gibi akıl almaz kararlarda bulunuyor. Biz kadınlar bu hukuksuz çekilmeyi hiçbir şekilde kabul etmediğimizi ve sözleşmeden vazgeçmeyeceğimizi her yerde ve her alanda ilan ettik, etmeye devam ediyoruz.
Dilara Gültay ve Cansu Demirel Kartal’ın Cumhuriyet Mahallesi’ndeki 4 katlı binanın birinci katındaki dairesinde ölü bulundu. Aynı saatlerde kendisini yaraladığı için hastaneye giden Mustafa P. kadınları öldürdüğünü itiraf etti. Polisin yaptığı ilk incelemede Mustafa P.’nin iki kadını öldürerek intihar girişiminde bulunduğunu tespit etti. Bir restoranda çalışan Mustafa P.’nin kasten yaralama suçundan sabıkası olduğu belirtildi. Failler her gün elini kolunu sallayarak bir kız kardeşimizi daha aramızdan koparıp alıyor. Son dört gün içinde dört kadın öldürüldü. Tesadüf değil erkek şiddeti! Her yer suç mahalli!
Erkek devlet şiddeti, ekonomik kriz, yoksulluk ve işsizlik karşımızda bütün açıklığı ile dururken bizler ülke her geçen gün şiddet ve ekonomik kriz girdabına biraz daha batarken, kadınlar her gün katledilirken, devletin güvenlik güçleri bunlar karşısında tepkisizliğini korumaya hatta 6284’ü yetkin uygulamayarak şiddeti teşvik etmeye devam ediyor…
Pınar Gültekin’in, Şule Çet’in, öldürülen tüm kadınların sorumlularını biliyoruz, erkek şiddetinin hesabını sorduk, soruyoruz. Failleri aklayan erkek adalet karşısında gerçek adalet sağlanana kadar duruşma salonlarını da, sokakları da, meydanları da terk etmedik, etmiyoruz.
Yaşamak istiyoruz demek için, kadın katillerine, çocuk istismarına, nefret cinayetlerine dur demek için buradayız. Suskun, yalnız ve çaresiz değiliz. Kadınlar olarak birlikte güçlüyüz!
